Hindistan'da mahkumlar, pul biber kullanarak hapishaneden kaçtı

Mahkumların kısa sürede yakalanacağı düşünülüyor (Temsili fotoğraf: Unsplash)
Mahkumların kısa sürede yakalanacağı düşünülüyor (Temsili fotoğraf: Unsplash)
TT

Hindistan'da mahkumlar, pul biber kullanarak hapishaneden kaçtı

Mahkumların kısa sürede yakalanacağı düşünülüyor (Temsili fotoğraf: Unsplash)
Mahkumların kısa sürede yakalanacağı düşünülüyor (Temsili fotoğraf: Unsplash)

Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki bir hapishanede 7 tutuklu mahkum, gardiyanlara pul biber ve tuzdan başka herhangi bir silah kullanmadan saldırıp onları yaraladıktan sonra firar etmeyi başardı. 
The Independent'ın haberine göre, yetkililer mahkumların firara hazırlanmak için günlerce hücrelerinde biriktirdikleri pul biber ve tuzla gardiyanların gözlerine saldırdığını söyledi. 
Olay pazar akşamı Arunaçal'ın Doğu Siang bölgesindeki Pasighat hapishanesinde, hücreler akşam yemeği servisi için açıldığı sırada gerçekleşti. Hepsi aynı hücrede kalan 7 mahkum hapishanede görevli personele saldırdı. 
Polis Genel Müfettişi (Kanun ve Nizam Komisyonu) Chukhu Apa, Hint haber ajansı PTI'ye yaptığı açıklamada, "Mahkumlardan 7'si aniden gözlerine acı biber, toz biber ve tuz atmak suretiyle gardiyanlara saldırdı" ifadelerini kullandı. 
Haber ajansının yetkililerden yaptığı alıntılarla aktardığına göre saldırıda 5 gardiyan yaralandı, bunlardan biri muhtemelen hücre için kullanılan bir kilitle başından darbe aldı. 
Apa "Mahkumlar kaçmadan önce onun (bir gardiyanın) cep telefonunu da kaptı" dedi.
Yaralı polis memurlarının kimliği açıklanmazken polis, kaçan mahkumların isimlerini duyurdu: Abhijit Gogoi, Taro Hamam, Kalom Apang, Talum Panying, Subash Mondal, Raja Tayeng ve Dani Gamlina. 
Polis ayrıca, suçlamada bulunulduğunu ve yetkililerin firar eden mahkumların peşinde olduğunu söyledi. Şehrin birçok çıkış noktası kapatıldı. 
Müfettiş, "Onları çabucak yakalayabiliriz" diye konuştu. 
PTI'nın aktardığına göre Pasighat Polis Müfettiş Yardımcısı Tapang Tatak,"Mevcut Kovid-19 durumu nedeniyle her gün öğleden sonra 3'ten sabah 5'e kadar sokağa çıkma yasağı olduğu için kaçakların kasabadan kaçmaları zor ve yakında yeniden tutuklanacaklar" ifadelerini kullandı. 
Independent Türkçe

 


James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
TT

James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)

5 Ağustos'ta, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 80. yıldönümünde yayımlanacak Ghosts of Hiroshima (Hiroşima'nın Hayaletleri) adlı kitabın yazarı Charles R. Pellegrino olsa da bu hikayenin sinema uyarlamasını James Cameron üstlenecek. Kitabın kapağında da belirtildiği üzere bu proje, ünlü yönetmenin sıradaki yapımlarından biri.

Cameron, konuyu 2023'te Oppenheimer'la sinemaya taşıyan Christopher Nolan'ın yaklaşımına eleştirel yaklaşıyor. 70 yaşındaki Kanadalı yönetmen, Deadline'a verdiği röportajda Nolan'ın "hikayede uzak durduğu noktalar nedeniyle ahlaki bir kaçış" sergilediğini düşünüyor.

"Filmde yalnızca kısa bir sahnede yanmış cesetler görüyoruz. Başka bir yönetmenin işini eleştirmek istemem ama bu sahne dışında olayın ağırlığını yansıtan çok az şey var" diyen Cameron, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bence konunun esasını es geçti. Stüdyo mu uzak durdu bu konudan yoksa Chris mi bu noktaya dokunmak istemedi bilmiyorum ama ben doğrudan o tartışmalı konuya dokunmak istiyorum. Aptallığım tutuyor işte.

Nolan, Oppenheimer döneminde bu anlatının kendi filmine uygun olmadığını söylemişti. Ancak Titanik (Titanic) ve Avatar gibi dev yapımların yönetmeni Cameron, bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu belirtiyor:

Tamam, ben el kaldırıyorum. Bu işi ben yapacağım Chris, sorun değil. Sen de galama gelirsin, birkaç güzel söz söylersin...

Henüz senaryoyu yazmaya başlamadığını belirten Cameron, bu süreci şöyle anlatıyor:

15 yıldır notlar alıyorum ama henüz tek bir kelime bile yazmadım. Çünkü bir noktada her şey zihninde oluşur ve sonra yazmaya başlarsın. Ben hep böyle çalışırım. Etrafı keşfederim, beni etkileyen unsurları hatırlarım, sonra bunları bir anlatıya dönüştürürüm. Ve o yazma anı geldiğinde oturup yazarım. Ama şu an o zihinsel noktada değilim.

Cameron'ın örnek aldığı yönetmen ise Steven Spielberg. Özellikle Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) gibi 1990'lardaki II. Dünya Savaşı filmleriyle sinema tarihine damga vuran Spielberg hakkında Cameron şöyle diyor:

O, yaşananları olduğu gibi gösterdi.

Independent Türkçe, IndieWire, Entertainment Weekly, Deadline