Rus bombardıman uçakları, DEAŞ’ın 13 Temmuz’da rejim güçlerine ve yandaşlarına düzenlediği ve en az 15 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının ardından terör örgütünün Suriye’nin orta kesimlerindeki el-Badiye (Suriye Çölü) bölgesindeki mevziilerine saldırı düzenledi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rus savaş uçaklarının, doğudaki Humus’tan Rakka’ya kadar, el-Badiye bölgesinde DEAŞ hücrelerinin yayıldığı yerlere 20’den fazla hava saldırısı düzenlediğini aktardı.
Rakka kırsalındaki Rusafe Çölü’nde bir yanda rejim güçleri ile onlara bağlı milisler, diğer yanda da bölgede konuşlanan örgüt arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi. Şafaktan beri devam eden çatışmalarda ölümler meydana geldiği belirtilen açıklamada rejim güçlerine mensup 5 kişinin yaşamını yitirdiği, 8’inin de yaralandığı bilgisi verildi.
SOHR, Humus kırsalındaki Palmira Çölü’nde DEAŞ’ın döşediği bir mayının patlaması sonucu Filistin merkezli Kudüs Tugayı’na bağlı bir saha komutanının ve beraberindeki 3 unsurun öldüğünü kaydetti.
SOHR’a göre 24 Mart 2019 tarihinden bu yana rejim güçlerinden ve en az 2i Rus da dahil, Suriye uyruklu olan ve olmayan yandaşlardan bin 498 kişi öldü. Ayrıca 153 İran yanlısı milis de yaşamını yitirdi. Söz konusu kayıpların tamamı DEAŞ’ın batı Fırat, Deyrizor Çölü, Rakka, Humus, es-Suveyda, Hama ve Halep’te düzenlediği saldırı, bombalama ve pusularda meydana geldi.
SOHR ayrıca DEAŞ saldırılarında gaz sahalarında çalışan 4 sivil, onlarca çoban, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere çok sayıda sivilin öldürüldüğünü belgeledi. Aynı şekilde örgütün aynı dönemde 968 saldırı ve bombardıman gerçekleştirdiği aktarıldı.
El-Badiye bölgesinde, Irak- Suriye- Ürdün sınır üçgeninde yer alan ve yerinden edilen yaklaşık 11 bin kişinin sığındığı Rukban Kampı’na giden tek yolun kapatılması sonucunda gıda fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşandı. SOHR aktivistlerine göre bu durum, kampta kalmayı tercih eden yerinden edilen Suriyelilerin acılarını, rejim bölgelerine geri dönme mecburiyetini ve gözaltına alınma korkusunu artırdı. Gıda malzemeleri, büyük meblağlar karşılığında kaçakçılar ve hak sahipleri aracılığıyla kampa ulaşıyor. Rukban Kampı sakinleri ayrıca böceklerin, akreplerin ve yılanların yayılması ve panzehirin bulunmaması nedeniyle çocukları için endişe duyuyor. Öyle ki çölde etrafa saçılan akreplerin soktuğu çocuklarla ilgili olarak her gün yaralanmalar kaydediliyor. Aynı şekilde tüketimin artması sonucu su temininde sıkıntılar yaşanıyor.
Rukban Kampı’ndaki yerinden edilenler, insani kuruluşlara ve Birleşmiş Milletler’e (BM) kampın maruz kaldığı sıkıntılar nedeniyle müdahalede bulunma, kendilerine yiyecek ve ilaç yardımı sağlama çağrısında bulundular.
SOHR, Irak- Suriye- Ürdün sınır üçgenindeki el-Badiye’de bulunan Rukban Kampı’ndaki 11 binden fazla yerinden edilen insanın acılarının devam ettiğini bildirdi. Öyle ki insani felaket, rejim güçleri ve Ruslar tarafından uygulanan boğucu kuşatma ortasında, herhangi bir uygulanabilir çözüm olmaksızın her geçen gün daha da kötüleşiyor.
SOHR’a göre Ürdün hükümeti tarafından ‘Avn’ tıbbi noktasının korona pandemisi nedeniyle sürekli olarak kapatılması ve kampın tıbbi malzemelerden yoksun kalması nedeniyle kamptaki durum, özellikle de sağlık koşulları kötüleşiyor. Basit bir cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyanlar dahi kamptan ayrılarak rejim bölgelerine gitmek zorunda kalıyor. Öyle ki Rukban’da kalanlar, hastalık çekici ve kampta pusuya yatan rejim unsurlarının örsünün arasında sıkışmış durumda. Suriye Kızılayı, hastaları hastanelere nakletmek için çalışıyor. Ancak hastaların, hastanelerde bir ‘uzlaşıya’ tabi olmaları gerekiyor. Zira hastaların birçoğu gözaltına alınırken bir süre sonra da kendileri ile irtibat kesiliyor.
SOHR duruma ilişkin “Konu sadece sağlık boyutuyla sınırlı değil. Çünkü kamptaki yüksek fiyatlar, durumu daha da kötüleştiriyor” açıklamasında bulundu. Kamp, son zamanlarda un arzının kesintiye uğramasına ve kaçakçılar yoluyla Rukban’a giren, vatandaşların ihtiyaç duyduğu gıda ve gerekli malların fiyatlarında çılgınca bir artışa tanık oldu. Öyle ki kamptaki yerinden edilenlerin herhangi bir maddi geliri yok. Kamp dışındaki akrabalarının kendilerine gönderdikleri paralara bağımlı halde yaşıyorlar.
ABD’den tatbikat
SOHR, ülkenin kuzeydoğusunda, Deyrizor kırsalındaki el-Ömer Petrol Sahası’nda konuşlanan ABD kuvvetlerinin Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile askeri tatbikatlar yaptığını aktardı. Petrol sahası, Uluslararası Koalisyon’un Suriye’deki en büyük askeri üssü sayılıyor. SOHR’dan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Üssün Fırat’ın batısında, İran nüfuzu altındaki bölgelerden füze ile hedef alınmasının ardından başlatılan tatbikatlar, yerleşim yerlerinin tahliye edilmesi ve çevreye konuşlandırılmasına ilişkin olarak işçilerin eğitimi amacıyla düzenleniyor.
Aktivistler iki gün önce, Fırat’ın batısındaki İran milislerinin nüfuz alanlarından, el-Ömer Petrol Sahası’ndaki üssüne el yapımı bir füzenin düştüğünü duyurdular.
SOHR, 10 Temmuz’da Deyrizor’un doğu kırsalında Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından askeri üs olarak kullanılan ‘Koniko’ gaz sahasında, kaynağı belirlenemeyen bir füzenin düşmesi sonucu güçlü bir patlama meydana geldiğini bildirdi. Füzenin, Fırat’ın batısındaki İran yanlısı milislerce fırlatıldığına inanılıyor. Füzenin sahadaki askeri üssün yakınına düşmesi nedeniyle kayıplar hakkında herhangi bir bilgi verilmedi.