Husiler arasında iç çatışma: Savcılık El-Menar TV muhabirini ifadeye çağırdı

Husilere bağlı Sana Savcılığı, Lübnan Hizbullahı’na bağlı El-Menar kanalı muhabiri Halil el-Umri'yi "casusluk" suçlamasıyla ifadeye çağırdı

Husi işgali altındaki Sana'daki bir toplantı sırasında Husi milis üyeleri (AFP)
Husi işgali altındaki Sana'daki bir toplantı sırasında Husi milis üyeleri (AFP)
TT

Husiler arasında iç çatışma: Savcılık El-Menar TV muhabirini ifadeye çağırdı

Husi işgali altındaki Sana'daki bir toplantı sırasında Husi milis üyeleri (AFP)
Husi işgali altındaki Sana'daki bir toplantı sırasında Husi milis üyeleri (AFP)

Yemen’de Husilere bağlı Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı, Lübnan Hizbullahı’na bağlı El-Menar TV muhabiri Halil el-Umri'yi casusluk suçlamasıyla ifadeye çağırdı.
Gelişme, darbeci Husi yönetimi içerisindeki iç çatışmayı gün yüzüne çıkarttı.
Husi işgali altındaki başkent Sana'daki Savcılık, dün (Salı) yabancı bir ülkeyle iletişim kurmak suçlamasıyla El-Menar TV muhabiri Halil el-Umri'yi “casusluk” suçlamasıyla ifade vermek üzere savcılık binasına çağırdı. Muhammed Ali el-Husi liderliğindeki Husi kanadıyla bağlantılı muhabir, bir grup liderin uluslararası telefon görüşmesi ağında vergi kaçakçılığına karıştığı ve grubun gelirlerini kendi hesaplarına aktardıklarını ileri sürerek Husi grupları arasındaki para mücadelesinin yeni bir yönünü ortaya çıkardı.
Kanalın uzun yıllardır muhabirliğini yapan ve Husilere bağlılığıyla tanınan Umri, savcılığın kendisini ifadeye çağırdığına dair evrağın fotoğrafını yayınladı. Umri, “Yozlaşmış insanlar! Bilmediğiniz şey; uluslararası aramalardan vergi kaçırmak için kullanılan sistemin adı ve türü, ithalatçı yerel şirketin ve yöneticisinin adı, dış tedarikçinin adı ve yardım aldığınız yerel kaçakçılık uzmanının adı hakkında önemli bilgilere sahibiz” açıklamasında bulundu.
Bu açıklamasından saatler önce de Umri “Bana bir şey olursa sorumlu Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı ya da onun içindeki yolsuz kişilerdir. Kaçakçılık çağrıları ile ilgili açıklamamdan dolayı zarar gördüler. Onları rezil edecek tüm belgeler üç meslektaşımda. Şayet öldürülür veya ortadan kaybolursam bunları yayınlayacaklar. Bu belgeler arasında, daha önce 23 Mart 2021'de grup liderlerine yolladığım belge de bulunuyor. Bu belgeyi onları durdurmak için yolladım başka bir amaçla değil. Bu konuyu şimdi gündeme getirdim çünkü yolsuzları cezalandırmak yerine, kendilerini ifşa edenleri takip etmeleri için serbest bıraktılar” ifadelerini kullanmıştı.
Husilere bağlı Prof. Dr. Sami Ataa, davanın başka bir boyutuna işaret ederek, meselenin Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi hanedanının bir üyesi yararına muhabirden kurtulma arzusu olduğunu belirtti.
Umri, “Facebook”ta yaptığı bir paylaşımda Ataa'nın açıklamalarına destek vererek, “Bir hafta önce onurlu insanlardan biri beni bu konuda uyardı. Yolsuzluğa karşı koyan her kim olursa olsun her fedakarlığa hazırlıklı olmalıdır. Kaldırımlarda sigara satmaya hazırım. Mücadeleye devam edeceğim.”
Fon toplama rekabeti ve devlete ait kurumların ve gayrimenkullerin kaynaklarının yağmalanması dosyalarında Husi gruplarının yaşadığı anlaşmazlıkların son zamanlarda eskisinden daha fazla su yüzüne çıkması dikkat çekici. Saada Valiliği'nden Husi grubunun kalesi gelen gruplar, karar verme gücü veya güvenlik ve mali kontrol açısından her şeye hükmediyorlar.



Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü tarafından pazar günü tutuklanan silahlı grubun, daha önce tutuklanan ve (Filistin ve Lübnan uyruklu oldukları bilinen) üyeleri geçtiğimiz mart ayında biri Nebatiye bölgesindeki Kefer Tabnit ve Arnoun beldeleri arasındaki bölgeden, diğeri de aynı bölgedeki Kakaiyat el-Cisr’den olmak üzere İsrail'e yönelik iki roketli saldırı gerçekleştirdiklerini itiraf eden grubun ‘ana unsuru’ olabilir. Lübnan topraklarından fırlatılan roketler, Yukarı Celile'deki Metulla ve Kiryat Shmona yerleşim birimlerine düşmeden önce İsrail hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Lübnan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde çok sayıda roket ve bunların fırlatma rampalarının ele geçirildiğini ve ‘birkaç kişinin tutuklandığını’ duyurdu. Güvenlik kaynakları, soruşturmaların yetkili yargının gözetimi altında müdürlüğün soruşturma ekibi tarafından sürdürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, özellikle de ele geçirilen roketlerin miktarı ve bunları fırlatmak için kullanılan rampalar, roketleri İsrail'e yöneltmeye hazırlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmış bir tankı andırdığından tutuklanan grubun ‘ana grup’ olduğu ihtimalini de göz ardı etmediler.

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını, ‘İsrail Lübnan'ın ve Lübnan halkının egemenliğini ve uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal etmeye devam ederken, ateşkes şartlarını uygulama konusunda kendisinden isteneni yerine getiren Lübnan'ın büyük kararlılığını sabote etmeye yönelik açık bir girişim’ olarak nitelendirdi.