AB, Nahda Barajı müzakerelerinde daha çok bir rol almaya hazır

Addis Ababa bir anlaşmaya varma noktasında kademeli bir yaklaşımı destekliyor

Şukri ve Borrell Avrupa Birliği (AB) Genel Merkezi’nde Mısır Devletine ait fotoğrafların bulunduğu bir sergide. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri ve Borrell Avrupa Birliği (AB) Genel Merkezi’nde Mısır Devletine ait fotoğrafların bulunduğu bir sergide. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

AB, Nahda Barajı müzakerelerinde daha çok bir rol almaya hazır

Şukri ve Borrell Avrupa Birliği (AB) Genel Merkezi’nde Mısır Devletine ait fotoğrafların bulunduğu bir sergide. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Şukri ve Borrell Avrupa Birliği (AB) Genel Merkezi’nde Mısır Devletine ait fotoğrafların bulunduğu bir sergide. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Nahda Barajı’na ilişkin müzakerelerin yeniden başlaması halinde, Avrupa Birliği’nin (BM) müzakerelerde daha büyük bir rol almaya hazır olduğunu ifade etti.
Mısır, Sudan ve Etiyopya arasındaki üçlü müzakereler, Nil Nehri’nin ana kolu üzerinde bulunan barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bir anlaşmaya varılamaması sebebiyle, geçtiğimiz Nisan ayında durmuştu. Bu durum, Mısır ve Sudan’ı geçtiğimiz hafta söz konusu anlaşmazlığına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) çağrıda bulunmaya sevk etti.
Afrika Birliği (AfB), ABD ve AB’den gözlemcilerin katılımıyla bir yıldan uzun bir süredir müzakerelerin sponsorluğunu yapıyor. Şuanda Brüksel ziyaretinde olan Şukri, “AB’nin bir gözlemciden ziyade müzakerelerde daha büyük bir rol oynaması konusunda bir istek var” ifadelerini kullandı. Bu durumun AfB’nin kaderine bağlı olduğu bildirildi.
Mısır Dışişleri Bakanı dün (Salı), Belçika ziyareti sırasında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile baraj anlaşmazlığını ele aldıkları bir görüşme gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanlığı resmi sözcüsüne göre, Şukri ve Borrell görüşmeleri sırasında Mısır’ın AB ile ilişkilerinin stratejik niteliği, bölgesel ve uluslararası düzeyde artan ortak zorluklar ve iki ülke arasındaki işbirliği konularındaki büyük fırsatların önemini vurguladılar. Taraflar tüm işbirliği mekanizmalarını etkinleştirme noktasında anlaştı.
AB, özellikle Addis Ababa’nın barajın ikinci dolumunu duyurmasının ardından, Mısır ve Sudan’ın Nahda Barajı’na ilişkin endişelerini anladığını vurguladı. Borrell konuya ilişkin diyalog ve siyasi anlayış çağrısında bulundu.
Şukri, geçtiğimiz Pazar günü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beklenen kararından önce, baraj dosyasıyla ilgili son gelişmeler ve işbirliği konularını ele almak üzere Belçika’nın başkentine ziyarette bulunmuştu.
Şukri Pazartesi günü AB ülkeleri Dışişleri Bakanlarıyla bir araya geldi. Bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Şukri, AB’nin söz konusu konuyu kolaylaştırmak ve Nahda Barajı müzakerelerinde mevcut katılık olarak ifade ettiği şeyin üstesinden gelmek için, işbirliğini yoğunlaştırmaya hazır olduğunu ifade etti. Ayrıca müzakerelerin yeniden başlaması için uygun kararın alınması noktasında Mısır ve Sudan tarafları arasındaki koordinasyona işaret edildi.
Şukri, “AB ülkeleri, Mısır’ın pozisyonunun adil olduğunu ve Nil sularında hakkı olduğunu vurguladılar. AB’nin müzakerelerde AfB’nin izlediği yola bağlı kalarak bir gözlemciden daha büyük bir rol alması yönünde bir istek var” dedi.
Şukri sözlerine şöyle devam etti:
“Barajla ilgili karar taslağı, üyeler arasında fikir birliği sağlanması halinde BMGK’de oylanacak.”
Şukri ülkesinin Nahda Barajı krizini çözme noktasında Afrika Birliği tarafından sunulacak teklifleri beklediğini ifade etti.
Öte yandan Etiyopya Dışişleri Bakanlığı, Addis Ababa’nın Afrika Birliği’nin Nahda Barajı müzakerelerine ilişkin önerdiği ‘kademeli müzakere’ üzerinde çalışmaya hazır olduğunu ifade ederek, Mısır ve Sudan’ı baraj konusunda ‘iyi niyetle’ müzakere etmeye çağırdı.
Bakanlık tarafından dün (Salı) yapılan açıklamada, “Etiyopya, karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuca ulaşmak amacıyla Afrika Birliği liderliğindeki üçlü sürecin başarılı olmasında kararlı.  Afrika Birliği dönem başkanı tarafından önerilen kademeli müzakere üzerinde çalışmaya hazır olan Etiyopya, Mısır ve Sudan’ı süreci tamamlamak için iyi niyetle müzakere etmeye davet ediyor” denildi.
Etiyopya, Mısır ve Sudan’ın protestolarıyla karşılanan bir prosedürle Temmuz ayında baraj rezervuarının ikici aşamasını uygulamaya başlamış, barajla ilgili anlaşmazlığı BMGK’ye sunmayı kabul etmediğini bildirmişti.
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün (Salı) yaptığı açıklamada, “Müzakerelerde ilerleme olmaması ve sürecin politize edilmesi oldukça üzücü” ifadelerini kullandı.
Etiyopya, konuyu BMGK’ye sunmanın yararsız olduğunu ve konunun konseyin yetkisinden uzak olduğu yönündeki tutumunu defalarca belirttiğini vurguladı. Ayrıca, “Afrika Birliği liderliğindeki sürecin, tüm tarafların endişelerini ele almanın önemli bir yolu olduğu kabul edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Kahire ve Hartum, Nil suyundaki payları konusunda endişe ederek, Addis Ababa’yı Nahda Barajı ile ilgili geçtiğimiz yıllarda yapılan müzakerelerde uzlaşıdan kaçınmakla suçluyor.
Addis Ababa ise barajın ekonomik kalkınması için gerekli olduğunu ve komşu ülkelere zarar vermeyi amaçlamadığını savunuyor.



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.