Yemen’den uluslararası topluma Husilerle var olan ilişkilerini değiştirme çağrısı

Yemen ordusu, Marib eteklerinde Husiler ile çatışmaya girdi. (AP)
Yemen ordusu, Marib eteklerinde Husiler ile çatışmaya girdi. (AP)
TT

Yemen’den uluslararası topluma Husilerle var olan ilişkilerini değiştirme çağrısı

Yemen ordusu, Marib eteklerinde Husiler ile çatışmaya girdi. (AP)
Yemen ordusu, Marib eteklerinde Husiler ile çatışmaya girdi. (AP)

Yemen hükümetiden dün yapılan açıklamada uluslararası toplumdan, Husi milislerinin, barış çabalarını engellemesi ve Kızıldeniz’deki Safer petrol tankerinin bakımını önlemesi ile ilgili çıkan uzlaşmazlıklar ile mücadelede tutumunu değiştirme talebinde bulunuldu. Ayrıca İran destekli milislerin Suudi Arabistan’daki sivilleri hedef aldığı saldırıların da kınanması istendi.
Yemen hükümetinin açıklamaları, Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Ahmed Avan bin Mübarek’in Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, Marib ve Beyda’da devam eden çatışmalarla eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Bağlantısızlar Hareketi Dışişleri Bakanları’nın ara dönem toplantısına video konferans ile katıldığı sırada geldi.
Ülkesindeki hükümetin istikrarı sağlamak için çalışmaya devam edeceğini vurgulayan Mübarek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Barış için taviz üzerine taviz verdik ve halkın kanı döküldü. Sonuncusu Suudi Arabistan tarafından sunulan girişim ve Yemen’de kapsamlı sürdürülebilir bir çözüme uygun olarak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından önerilen plan olmak üzere uluslararası ve bölgesel barış adımlarını olumlu karşıladık. Bunlar Körfez Girişimi, uygulama mekanizmaları, Ulusal Diyalog Konferansı'nın sonuçları ve özellikle 2216 sayılı olmak üzere ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan adımlardır.”
Bin Mübarek, İran destekli Husi milislerinin tüm barış girişimlerine karşı çıktığını, balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) Marib vilayetine aldırmaya devam ettiğini, sayıları 2 milyonu aşan masum sivilleri, çocukları, kadınları ve yerinden edilenleri hedef aldığını söyledi.
Yemenli Bakan, ülkesindeki darbeyi sona erdirmeyi, devleti ve kurumlarını yeniden inşa etmeyi, Yemen topraklarının güvenliği, istikrarı, birliği ve bütünlüğü sağlamayı ve ulusal değerleri korumayı amaçlayan Suudi Arabistan liderliğindeki meşruiyeti destekleyen Koalisyon’un rolüne de övgüde bulundu. Ayrıca Husi milislerinin neden olduğu insani krizi hafifletme noktasında Yemen’de insani yardım çalışmalarına katkıda bulunan tüm ülkelere de destekleri için teşekkür etti.
Mübarek, Hudeyde’nin kuzeyindeki Ras İsa Limanı’nda demirleyen ve patlama riski bulunan Safer petrol tankerine ilişkin de şunları söyledi:
“Yemen hükümeti yaklaşık üç yıldır Husi milislerinin, BM teknik ekiplerinin Safer petrol tankerine erişmesine izin vermemesi sonucu Kızıldeniz’de olası çevresel, ekonomik ve insani bir felaket konusunda uyarıda bulunuyor. Tanker 1 milyon varilden fazla ham petrol içeriyor ve her an patlama veya sızdırma tehlikesiyle karşı karşıya. BM’nin Husilerle iki yılı aşkın süredir yürüttüğü müzakerelere ve konuya ilişkin BMKG’de Temmuz 2020 ve Haziran 2021’de düzenlenen iki oturuma rağmen milisler tankeri siyasi şantaj aracı olarak kullanmaya devam ediyorlar. Bölgeyi ve dünyayı tahmin edilemeyecek sonuçlar doğuracak bir felaketle tehdit etmek, tüm bölgedeki ekonomiyi, çevreyi, deniz yaşamını ve uluslararası deniz hattını etkileyecektir.”
Uluslararası alanda darbeci milislerle yürütülen ilişki biçiminin değiştirilmesi çağrısında bulunan Bakan, Husilere aynı şekilde yaklaşmaya devam etmenin bir çözüm sağlamayacağı uyarısında bulundu. Ayrıca uluslararası toplumun, Safer petrol tankeri dosyasına ilişkin Husi yetkililerini cezalandırma noktasında yasal ve ahlaki sorumluluğunu üstlenmesi ile Yemen’in ve bölgenin önümüzdeki yirmi beş yıl boyunca maruz kalacağı potansiyel felaketin engellenmesi gerektiğini vurguladı.
Mübarek açıklamasının devamında uluslararası topluma, Husi milislerinin Marib, Beyda, Taiz, Hudeyde ve Dali vilayetlerinin yanı sıra Suudi Arabistan’da sivilleri hedef almaya devam etmelerini, ayrıca İran rejiminin açık desteğiyle deniz mayınları ve bomba tuzaklı teknelerle uluslararası deniz yollarını tehdit etmelerini kınama çağrısında bulundu. Söz konusu saldırıların tüm uluslararası normların ve yasaların açık bir ihlali olduğunu kaydetti.
Operasyonlar sürüyor
Yemen ordusuna bağlı kaynaklar dün meşruiyeti destekleyen Arap Koalisyonu’na ait bir uçağın Marib vilayetinin güneyindeki cephelerde başta Husi milislerinin toplanma noktaları olmak üzere birkaç farklı bölgeye hava saldırısı düzenlediğini aktardı.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi, ordunun ve halk direnişinin de Husi milislerinin Marib’in batısındaki Kasara cephesine düzenlediği bir saldırıyı engellediğini bildirdi. Saldırıda birçok ekipmanın hasar gördüğü ve can kaybı meydana geldiği bilgisi paylaşıldı.
Kaynaklar, bir tarafta Halk Direniş Güçleri ile Yemen ordusu, diğer tarafta Husi milisleri arasında ez-Zahir ve Soma cephelerinde çatışmaların devam ettiği bilgisini paylaştı. Ayrıca milislerin özel kuvvet komutanı olan Abdulkerim Salih Handal’ın Soma bölgesindeki el-Hazimiyye cephesinde bir Husi İHA’sının düşürülmesiyle bağlantılı bir çatışmada öldürüldüğü kaydedildi.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.