BM tutuklamaların ardından Belarus’taki baskıyı kınadı

Belarus’un başkenti Minsk’te iki güvenlik görevlisi bir muhalif aktivisti tutukladı. (AFP)
Belarus’un başkenti Minsk’te iki güvenlik görevlisi bir muhalif aktivisti tutukladı. (AFP)
TT

BM tutuklamaların ardından Belarus’taki baskıyı kınadı

Belarus’un başkenti Minsk’te iki güvenlik görevlisi bir muhalif aktivisti tutukladı. (AFP)
Belarus’un başkenti Minsk’te iki güvenlik görevlisi bir muhalif aktivisti tutukladı. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, dün Belarus’ta muhaliflere yönelik yapılan baskıyı ve tutuklamaları kınadı. Bachelet yetkililere tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
AFP tarafından aktarılan bir haberde, Belarus’taki güvenlik servisleri tarafından insan haklarını savunan örgütler dahil olmak üzere en az 12 örgütün genel merkezine yapılan baskınların ve tutuklama olaylarının ardından, Bachelet, “Belarus’taki son gelişmelerden çok endişeliyim” dedi.
Söz konusu operasyonların en az 6 sivil toplum kuruluşunu hedef aldığı bildirildi. (Viasna, Belarusian Helsinki Committee, Gender Perspectives, Lawtrend, Emina, Human Constanta)
Ayrıca polis baskınlarının, Belaruslu Gazeteciler Derneği, Belarus Halk Cephesi Partisi, Özgürlük İçin Hareket, bir ekonomik araştırma grubu, bir medya ajansı ve yurt dışında yaşayan Belaruslulara yardım sağlayan bir örgütün genel merkezini hedef aldığı bildirildi. Bachalet, “Bu baskınlar kesinlikle kabul edilemez” dedi.
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko Salı günü yaptığı açıklamada, ülkede terörü yayan sivil toplum kuruluşlarının yargıya sevk edilmesi çağrısında bulundu. Lukaşenko’nun açıklamaları, mevkidaşı Vladimir Putin ile Rusya’da yaptığı görüşme sırasında geldi.

Bachelet, “Çarşamba günü yaşananlar, Belarus makamlarının uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki sorumluluklarını açık bir şekilde göz ardı ettiğini bir kez daha ortaya koydu” ifadelerini kullandı.
Bachelet açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Belarus’ta kötüleşen durum hakkında defalarca uyarıda bulundum. Hükümeti bir kez daha sivil toplum kuruluşları ve medya mensuplarına yönelik yıldırma ve taciz politikasına son vermeye çağırıyorum.”
Bachelet, “Tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Lukaşenko rejimi 2020’de yeniden seçilmesinin ardından ülkedeki tarihi protesto hareketini kalıcı bir şekilde ortadan kaldırmayı umarak, aylardır muhaliflere, gazetecilere ve aktivistlere karşı bir baskı kampanyası uyguluyor.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.