Ramallah, Washington'un talebi üzerine İsrail ile diyaloga girecek

Filistin yönetimi siyasi, güvenlik ve ekonomi komiteleri Filistin’in taleplerini İsrsail ile müzakere edecek

İsrailli Araplar, ulusal savaşları sırasında birçok zorlukla karşılaştı (Reuters)
İsrailli Araplar, ulusal savaşları sırasında birçok zorlukla karşılaştı (Reuters)
TT

Ramallah, Washington'un talebi üzerine İsrail ile diyaloga girecek

İsrailli Araplar, ulusal savaşları sırasında birçok zorlukla karşılaştı (Reuters)
İsrailli Araplar, ulusal savaşları sırasında birçok zorlukla karşılaştı (Reuters)

Filistinli siyasi kaynaklar Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Filistin Yönetimi'nin, ABD’nin bu konudaki talebine yanıt olarak İsrail ile ikili diyaloga gireceğini bildirdi.
Kaynaklar, bu konunun ABD yönetiminin İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr ile görüşüldüğünü ve Amr’ın Washington'un böyle bir diyaloğu desteklediğini ve uzaktan denetleyeceğini vurguladığını aktardı. Kaynaklara göre Amr ayrıca, “Washington şu anda bir siyasi girişim başlatmayacak. İsrail’deki hükümet böyle bir baskıya tahammül edemez. Bu nedenle taraflardan güven inşa etmeye yönelik önlemler almak için ikili diyaloğa girmesini istiyor. Bu, ABD yönetimi aracılığıyla mesaj alışverişinde bulunmaktan daha iyidir” ifadelerini kullandı. 
Washington, Filistinliler ve İsrailliler arasındaki toplantıların mevcut açmazın kırılmasına yardımcı olacağını ve gelecekte siyasi müzakerelerin yeniden başlamasına izin verecek bir güven ve ilişkiler temeli inşa etmesini umuyor. Tartışmalar artık siyasi müzakereler veya büyük dosyalar hakkında değil, Filistin otoritesini siyasi ve ekonomik olarak güçlendirmeye odaklanıyor. Amr, Filistinlilere, İsrail ile doğrudan diyaloga girmeleri halinde Ramallah'ın taleplerinden yerine getirebilecekleri yapması için İsrail'e baskı yapma konusunda yardım etme sözü verdi.
Pratikte siyasi boyutla ilgili görüşmelere Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh önderlik edecek. Ekonomi ve hizmet alanlarındaki konuları tartışmak için ise Maliye ve Ekonomi Bakanı, Su İdaresi Başkanı ve diğerleri gibi uzman bakanların İsrailli mevkidaşlarıyla görüşmesi bekleniyor. Taraflar arasında, ekonomik durumla ilgili Filistin-İsrail ortak komitesi kurma görüşmelerinde uzun bir yol kat edildi. Bu çerçevede, Filistinli bakanlar yakında İsrailli mevkidaşlarıyla görüşecekler. Bu yeni bir durum değil, Oslo Anlaşması’nın imzalanmasından bu yana uygulanıyor.
Her iki taraftan ortak komiteler uzun yıllar siyasi, güvenlik, ekonomik ve teknik konularda Oslo Barış Anlaşması ve ekleri kapsamında çalıştı. Bunların en önemlisi ise, Filistin yönetiminin şu anda değerlendirilmesini istediği Paris Protokolü olarak kabul ediliyor.
İsrail merkezli Haaretz gazetesi, geçen hafta bu komitenin her iki taraftan da eşit sayıda üyeden oluşacağını ve her iki tarafın da Protokol’de yer alan bir dizi ekonomik konuda ortaya çıkan zorlukları izlemek ve tartışmak veya turizm, tarımsal kalkınma, veterinerlik denetimi ve sanayi projeleriyle ilgili konuları teşvik etmek amacıyla bir toplantı talep etmesine izin verileceğini bildirdi. Gazete, özellikle esas anlaşmanın komiteye büyük bir sorumululuk verdiğini ve bunlar arasında komitenin Filistin parasının girişinin imkanını incelemesine izin verilmesi olduğunu belirtti.
Gazeteye göre, Meretz partisinden, Bölgesel İşbirliği Bakanı İsavi Feric  görüşmelere liderlik ediyor ve başta Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh olmak üzere, Filistin Yönetimi'ndeki üst düzey yetkililerle adımlarını koordine ediyor. Gazete, "Bakan Feric, komiteye İsrail tarafından bizzat başkanlık edecek, ancak şimdiye kadar Filistinlileri kimin temsil edeceğine henüz karar verilmedi" dedi. İsrailli Bakan İsavi Feric, Filistin ekonomisi ve İsrail ekonomisiyle birlikte gelişmesi için gerekli olmayan engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Ancak Ramallah'taki tüm çevreler, İsraillilerin veya Amerikalıların ikili görüşmelerin siyasi müzakerelere bir alternatif olabileceğini düşünmesi konusunda tetikteler.
Müzakerelerle ilgili departmandaki diğer bir kaynak, ABD’lilerin açık ve net bir şekilde ‘ekonomik barışın’ masada olmadığı ve reddedildiği konusunda bilgilendirildiğini söyledi. Kaynak ayrıca, “Bu aynı zamanda İsraillilere de iletildi. İsrail Başbakanı Naftali Bennett bu fikre inanıyor ve bunun siyasi bir çözüm, yani iki devletli çözüm yerine başarılı olabileceğini düşünüyor” dedi.
Filistin Yönetimi bu aşamada İsrail'in sahada siyasi müzakerelere girme koşullarını yaratacak pratik adımlar atmasını istiyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, birkaç gün önce gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog'dan Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te kapsamlı bir ateşkese varılması ve adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için gerekli koşulları yaratacak pratik adımların sahada atılmasını talep etti. Herzog ise Filistinli mevkidaşına, komşu iki halk arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve barış umuduna yardımcı olmak için iki taraf arasındaki diyaloğu sürdürme niyetini dile getirdi.
Filistin yönetiminin tüm talepleri, daha geniş güvenlik ve ekonomik yetkilerin yanı sıra, 2000 yılı öncesi duruma dönüş başlığında toplandı.
Filistin yönetiminin talepleri arasında Kudüs'teki kurumları yeniden açmak, Mescid-i Aksa'daki durumu yeniden düzenlemek, Filistinli esirlerden bir kısmını serbest bırakmak, yerleşim yerlerinin genişlemesini, yıkımları ve İsrail ordusunun Filistin şehirlerine yönelik saldırılarını durdurmak ve Filistin güvenlik güçlerine ek silahlar teslim etmek yer alıyor. Filistin yönetimi ayrıca, İsrail'de Filistinli işçiler için daha fazla çalışma izni verilmesini, polis, personel ve gümrük görevlilerinin Allenby geçidine iadesini, Oslo Anlaşmaları’ndan sonra olduğu gibi Damian Köprüsü'nden geçen malların işletilmesi, Batı Şeria'da uluslararası bir havalimanının kurulması, Eriha yakınlarında bir serbest ticaret bölgesi kurmak, fabrikaların, enerji santralinin ve turizm projelerinin kurulması için C Bölgesi'nde (İsrail sivil ve güvenlik kontrolü altındaki bir alan) arazi tahsisi, planlama yetkilerinin devri, Filistin Yönetimine verilen ruhsat ve İsrail ve Ürdün limanlarına yakıt boru hatları döşemeyi ve Batı Şeria içindeki trenler için demiryolları döşenmesi için Filistin sivil kontrolüne tabi olan B bölgesindeki faaliyetlerin güçlendirilmesini talep ediyor.
Filistin yönetimi, Batı Şeria'ya giden malların gümrükten muaf tutulması ve gümrüklerin İsrail tarafından tahsil edilmemesi için Paris Ekonomik Anlaşması'nın değiştirilmesini ve Batı Şeria’da 4G ağının geliştirilmesini istiyor.



Guterres: Gazze'de yiyecek aramanın cezası "ölüm" olmamalı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Fransa'nın Nice kentinde (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Fransa'nın Nice kentinde (Reuters)
TT

Guterres: Gazze'de yiyecek aramanın cezası "ölüm" olmamalı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Fransa'nın Nice kentinde (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, Fransa'nın Nice kentinde (Reuters)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, dün yaptığı açıklamada, Gazze'de yiyecek aramanın cezasının “ölüm” olmaması gerektiğini vurgulayarak, bölgedeki “insanları öldürmeye” yol açan yeni insani yardım dağıtım sistemini kınadı.

Guterres, New York'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, “İnsanlar sadece ailelerini ve kendilerini beslemeye çalıştıkları için öldürülüyor. Yiyecek aramak kesinlikle ölüm cezası olmamalıdır” dedi. Guterres, “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”nun yardım dağıtım operasyonlarının kaos ve kanla dolu olduğunu belirten AFP’nin haberine atıfta bulunmadı.

Guterres, “Gazze'de insani yardım dağıtımı sorunu çözülmelidir ve bu sorunu çözmek için gerekli kaynaklara ve deneyime sahibiz” ifadesini kullandı.

BM Genel Sekreteri, ABD'nin Gazze'de desteklediği yardım operasyonunu “doğası gereği güvensiz” olarak nitelendirerek, “Sefil sivilleri askeri bölgelere nakletmeyi amaçlayan herhangi bir operasyon, doğası gereği güvensizdir. Bu, insanları öldürmektir” şeklinde konuştu.

Resim  Gazze'deki gıda yardımı dağıtımına akın eden aç çocuklar (AFP)Gazze'deki gıda yardımı dağıtımına akın eden aç çocuklar (Arşiv-AFP)

Guterres, Birleşmiş Milletler'in öncülüğündeki insani yardım çabalarının “boğulmakta” olduğunu belirterek, yardım görevlilerinin kendilerinin de açlık çektiğini ve işgal gücü olarak İsrail'in yardımların Filistin'in tüm bölgelerine ulaştırılmasını kabul etmesi ve kolaylaştırması gerektiğini söyledi.

Guterres, “Gazze'de ateşkes için siyasi cesareti göstermenin zamanı geldi” diye vurguladı.

BM Genel Sekreteri, sektördeki muazzam ihtiyaçları karşılamak için insani yardım miktarında büyük bir artış talep etti.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün, Gazze'deki durumun felaket aşamasını aştığını ve son iki hafta içinde 500 kişinin gıda yardımı almaya çalışırken öldüğünü açıkladı.

Yardımlar, İsrail'in uluslararası baskı altında yaklaşık 3 ay süren Gazze ablukasını hafifletmesinin ardından, ABD destekli özel bir kuruluş olan “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından 4 noktada dağıtılıyor.

 Gazze Şeridi'nin orta kesiminde Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda paketini taşıyan bir çocuk (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesiminde Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda paketini taşıyan bir çocuk (AFP)

İsrail Dışişleri Bakanlığı, dün akşam, Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Gazze'deki insani yardım dağıtım sistemini “insanları öldüren” olarak kınamasına yanıt olarak, Birleşmiş Milletler'i “Hamas ile özdeşleşmekle” suçladı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, “X” platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail'i Birleşmiş Milletler'in başarısızlıkları ve (Hamas'ın) eylemleriyle suçlamak kasıtlı bir taktiktir” ifadesi yer aldı. Açıklamada, İsrail ve Washington'un desteklediği “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”nun “46 milyondan fazla öğün yemeği doğrudan Filistinli sivillere, (Hamas'a değil) dağıttığını” belirtildi. Buna rağmen, Birleşmiş Milletler bu çabayı engellemek için elinden geleni yapıyor. Bu, Birleşmiş Milletlerin, insani yardım faaliyetlerini baltalamaya çalışan Hamas ile aynı çizgide olduğunu gösteriyor" denildi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Dışişleri Bakanlığı, İsrail ordusunun “asla sivilleri hedef almadığını” yineledi.

Gazze İnsani Yardım Kuruluşu sözcüsü, kuruluşun yardım dağıtım noktalarında veya yakınlarında herhangi bir ölüm vakası kaydedilmediğini söyledi. Sözcü, “Birleşmiş Milletler'in operasyonlarımızla ilgili yanlış bilgileri yaymaya devam etmesi üzücü” ifadesini kullandı.

Sözcü şöyle devam etti: “Sonuç olarak, yardımlarımız güvenli bir şekilde ulaşıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer insani yardım kuruluşlarının bize katılarak, uzaktan tartışıp hakaretler savurmak yerine Gazze halkını beslemeye başlamasını memnuniyetle karşılarız.”

Gazze Vakfı, birlikte çalışmak üzere özel Amerikan güvenlik ve donanım şirketlerinden yardım alıyor. 26 Mayıs'ta Gazze'deki faaliyetlerine başlayan vakıf, bugüne kadar 48 milyondan fazla öğün dağıtıldığını açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı perşembe günü, kuruma 30 milyon dolarlık finansman sağlamayı kabul ettiğini açıkladı ve diğer ülkeleri de destek vermeye çağırdı.