Rejim güçlerinden Suriye’nin kuzeybatısına saldırı: En az 8 ölü

Rejim güçlerinin dün İdlib kırsalını bombalamasının ardından Sivil Savunma mensupları hayatını kaybeden bir kişiyi taşıyorlar. (AFP)
Rejim güçlerinin dün İdlib kırsalını bombalamasının ardından Sivil Savunma mensupları hayatını kaybeden bir kişiyi taşıyorlar. (AFP)
TT

Rejim güçlerinden Suriye’nin kuzeybatısına saldırı: En az 8 ölü

Rejim güçlerinin dün İdlib kırsalını bombalamasının ardından Sivil Savunma mensupları hayatını kaybeden bir kişiyi taşıyorlar. (AFP)
Rejim güçlerinin dün İdlib kırsalını bombalamasının ardından Sivil Savunma mensupları hayatını kaybeden bir kişiyi taşıyorlar. (AFP)

Rejim güçlerinin dün (Perşembe) Suriye'nin kuzeybatısındaki iki kasabaya düzenlediği füze saldırılarında ikisi çocuk en az sekiz sivil hayatını kaybetti.
Haziran ayından bu yana, İdlib'deki birçok bölge rejim güçleri tarafından tekrarlanan bombardımana maruz kaldı. Savaşçı grupları, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında geçen yılın Mart ayında imzalanan anlaşma kapsamında bölgede bir yıldan fazladır bir ateşkesin yürürlükte olmasına rağmen, bitişik bölgelerde rejimin kontrolünde olan yerleri hedef alarak karşılık verdiler.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib'in kuzeydoğu kırsalındaki El-Fua kasabası çevresini hedef alan füze saldırısı sonucu biri çocuk beş sivilin öldüğünü bildirdi. Ölenlerin çoğunluğunun halka açık bir yüzme havuzunun yakınında taş kırmakla meşgul işçiler olduğunu açıkladı.
İdlib'in güney kırsalındaki İblin kasabasına rejim güçlerinin düzenlediği füze saldırılarında aralarında bir kadın ve bir çocuğun da bulunduğu üç sivil daha hayatını kaybetti.
Son haftalarda rejim güçleri İdlib'i defalarca bombaladı. Bu ayın 3'ünde, beşi İblin'deki bir aileden olmak üzere en az dokuz sivil öldürüldü.
Bu dönem, Mart 2020'de Şam'ı destekleyen Moskova ve silahlı grupları destekleyen Ankara'nın ilan ettiği ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana en fazla can kaybı yaşanan dönem oldu.
İhlallere rağmen devam eden ateşkes, rejim güçlerinin Rus desteğiyle başlatıp üç ay devam ettiği ve yaklaşık bir milyon insanı evlerini terk etmeye zorlayan büyük bir saldırının ardından yapılmıştı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Perşembe sabahı rejim güçlerinin ateşkes bölgesinde yeni bir katliam gerçekleştirdiğini ifade etti. İdlib’in kuzeydoğusundaki El-Fua kasabası yakınlarındaki Masbah bölgesini hedef alan füze saldırılarında aralarında en az bir çocuğun da bulunduğu 5 kişinin hayatını kaybettiğini, ölenlerin taş kıran işçiler olduğunu belirtti.
Suriye’de sivil savunma gruplarında biri olan Beyaz Baretliler, bu yılın ilk yarısında rejim ve Rusya'nın, kuzeybatı Suriye'ye yönelik sürekli saldırılarında ölenlerin sayısını açıkladı. Suriye Sivil Savunması yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu saldırılarda, aralarında Sivil Savunma gönüllülerin de bulunduğu, 23’ü çocuk, 19’u kadın olmak üzere 110’dan fazla kişi hayatını kaybetti. Ekipler, 52’si 14 yaş altında çocuk, 11’i de Sivil Savunma’da görev yapan gönüllüler olmak üzere 296 kişiyi ise kurtarmayı başardılar.”
Halep'in kuzey kırsalındaki eylemciler, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) düzenlediği bir sızma operasyonu sonucunda Ankara'ya bağlı Suriye Ulusal Ordusu güçlerine mensup iki kişinin öldürüldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını aktardılar. SDG güçlerinin Halep'in kuzeyindeki Münbiç kırsalındaki El-Gandura bölgesindeki El-Cetal köyünde askeri noktaları hedef aldığını, bu saldırı esnasında SDG’ye mensup 5 kişinin de ağır yaralandığını ve ölü sayısının artabileceğini ifade ettiler.
Salı günü Suriye’nin kuzeyinde Türk Fırat Kalkanı harekât sahasında bulunan Halep'in kuzey kırsalındaki Baslahaya bölgesinde Suriye Ulusal Ordusu ile SDG arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda çok sayıda SDG üyesi öldürüldü ve SDG’ye ait bir makineli tüfek imha edildi.
Halep'in kuzeyi ile Fırat'ın doğusundaki Suriye Ulusal Ordusu ile SDG arasındaki temas bölgeleri, iki tarafın da karşılıklı sızma girişimlerine tanık oluyor. Bunun yanı sıra iki taraf arasında herhangi bir ilerleme kaydedilmeksizin ve bölgedeki kontrol alanları değişmeksizin karşılıklı top atışları ve füze saldırıları yapılıyor.



Suriye Savunma Bakanı: Bogdanov'un Şam ziyaretinde Esed'in hesap verebilirliği gündeme geldi

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanı: Bogdanov'un Şam ziyaretinde Esed'in hesap verebilirliği gündeme geldi

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)
Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra (Reuters)

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra dün yaptığı açıklamada, Kremlin ile yapılacak herhangi bir anlaşmanın ülkenin çıkarlarına hizmet etmesi koşuluyla, Suriye'nin Rusya'nın Akdeniz kıyısındaki hava ve deniz üslerini korumasına izin vermeye açık olduğunu söyledi.

Amerikan Washington Post gazetesine bir mülakat veren Ebu Kasra, Rusya'nın yeni Suriye hükümetine yönelik tutumunun, firari Devlet Başkanı Beşşar Esed'in aralık ayında devrilmesinden bu yana “önemli ölçüde iyileştiğini” ve Şam'ın Moskova'nın taleplerini incelediğini belirtti. Suriye Savunma Bakanı, Esed'in hesap verebilirliği konusunun Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov'un Şam ziyareti sırasında gündeme geldiğini belirtti.

Suriyeli bakanın açıklamaları, hükümetinin yeni ittifaklar kurma ve önceki rejim döneminde kurulan eski ittifakları yeniden değerlendirme konusundaki pragmatik yaklaşımını doğruluyor. Şam'daki yeni hükümetin Suriye'deki ABD ve Türk askeri üslerinin statüsünü de müzakere ettiğini belirten Ebu Kasra, Ankara ile yapılacak yeni askeri anlaşmaların ülkedeki Türk güçlerinin azaltılmasını ya da “yeniden konuşlandırılmasını” içerebileceğini söyledi.

ABD'nin ülkenin kuzeydoğusunda askeri varlığını sürdürmesi konusunun ise hala “müzakere aşamasında” olduğunu belirtti. Şarku’ Avsat’ın Washington Post’tan aktardığına göre Suriye Savunma Bakanı, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kürtlerle askeri bir çözümün her iki tarafta da kan dökülmesine neden olacağı uyarısında bulunarak, Suriye yönetiminin “bundan yana olmadığını” ve Kürtlerle olan sorunun diplomatik yollarla çözüleceğini vurguladı.