Filistin: İsrail, Ürdün Vadisi'ndeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor

Peş peşe 8 kez yıkılan Kuzey Ağvar’ın Hımsa el-Fevka bölgesindeki yerinden edilen vatandaşlar (AP)
Peş peşe 8 kez yıkılan Kuzey Ağvar’ın Hımsa el-Fevka bölgesindeki yerinden edilen vatandaşlar (AP)
TT

Filistin: İsrail, Ürdün Vadisi'ndeki Filistinlileri zorla yerinden ediyor

Peş peşe 8 kez yıkılan Kuzey Ağvar’ın Hımsa el-Fevka bölgesindeki yerinden edilen vatandaşlar (AP)
Peş peşe 8 kez yıkılan Kuzey Ağvar’ın Hımsa el-Fevka bölgesindeki yerinden edilen vatandaşlar (AP)

Filistin Dışişleri ve Göçmenler Bakanlığı dün (Perşembe) İsrail'i Batı Şeria'nın yaklaşık üçte birini oluşturan Ürdün Vadisi'ndeki (el-Ağvar) Filistinli nüfusu zorla yerinden etmekle suçladı.
Bakanlık yaptığı basın açıklamasında, işgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle peş peşe 8 kez yıkılan Ürdün Vadisi'nin kuzeyindeki Hirbet Hımsa el-Fevka bölgesindeki Filistinlilerin zorla yerinden edilmesinden ve evlerinin yıkılmasından İsrail hükümetini sorumlu tuttu. 
Yaşananları ‘etnik temizlik, savaş suçu ve insanlığa karşı suç’ olarak değerlendiren Bakanlık, uluslararası toplumun herhangi bir şey yapmadan olup bitenlere sessiz kalması karşısında şaşkınlığını dile getirdi. Filistin Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi'ni Ürdün Vadisi'nde 35’i çocuk, 60'tan fazla Filistinli vatandaşın yerinden edilmesine neden olan Hirbet Hımsa el-Fevka bölgesini yıkma suçuna karşı yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.
 Alman haber ajansı DPA'nın haberine göre Bakanlık açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
 “İnsan Hakları Konseyi'nin gündemindeki 7. maddeyi gündeme getirerek Filistin'i eleştiren ülkeler, terörün önlenmesi ve kınanmasında sorumluluklarını yerine getirmemeleri ve insan hakları ve uluslararası yasaların işgaline ilişkin suçlar ve ihlallere karşı başarısız oldukları için kendilerinden utanmalılar. Hirbet Hımsa el-Fevka'nın maruz kaldığı durum, İsrail'in kelimenin tam anlamıyla bir apartheid devleti haline geldiğinin yeni kanıtlarından başka bir şey değil.”
 Filistin Dışişleri Bakanlığı ayrıca, "Hımsa el-Fevka bölgesini kapalı bir askeri bölge ilan etmesine rağmen, işgal makamları Ürdün Vadisi'ni Yahudileştirme kampanyası kapsamında yerleşimleri genişletme amacıyla burayı dönüştürecek. Bu durum, İsrail’in  Batı Şeria'da kademeli olarak tırmanan ilhak süreçlerinin bir tercümesi” ifadelerini kullandı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.