Machine Gun Kelly ergenlik döneminde odasına Megan Fox'un posterini astığını açıkladı

Machine Gun Kelly daha önce Megan Fox'un kanını boynunda taşıdığını açıklamıştı (AP)
Machine Gun Kelly daha önce Megan Fox'un kanını boynunda taşıdığını açıklamıştı (AP)
TT

Machine Gun Kelly ergenlik döneminde odasına Megan Fox'un posterini astığını açıkladı

Machine Gun Kelly daha önce Megan Fox'un kanını boynunda taşıdığını açıklamıştı (AP)
Machine Gun Kelly daha önce Megan Fox'un kanını boynunda taşıdığını açıklamıştı (AP)

Machine Gun Kelly, Megan Fox'la çıkmaya başlamadan yıllar önce çocukluk yıllarındaki yatak odasına oyuncunun posterini astığını açıkladı.
The Independent'ta yer alan habere göre, rapçi bu bilgiyi kısa süre önce GQ'ya verdiği röportajda paylaştı.
Dergi, gerçek adı Colson Baker olan Machine Gun Kelly'nin ergenlik yıllarında "yatak odasına Megan Fox'un posterini astığını" yazdı ve "sınıf arkadaşlarının en az birinin kendisinin bir gün onunla evleneceğine yemin ettiğini hatırladığını" belirtti.
Baker, röportaj sırasında Fox'a "GQ posteriydi, değil mi?" diye sordu. Müzisyen sonrasında doğruladı:
"GQ çekimindendi. Yani her şey bir biçimde başladığı yere geldi."
Fox ve Baker çıktıklarına dair söylentilerin gün yüzüne çıkmasının ardından Temmuz 2020'de ilişkilerini doğrulamıştı.
Baker'ın önceki ilişkisi Emma Cannon'dan bir kızı var.
Fox 2010'dan Mayıs 2020'ye kadar aktör Brian Austin Green'le evliydi ve çift Mayıs 2020'de ayrıldıklarını açıklamıştı. Fox ve Green'in üç çocuğu bulunuyor.
Jimmy Kimmel Live programında misafir sunucu Arsenio Hall'a kısa süre önce verdiği röportajda Fox, Baker'la birlikte dışarı çıkmadan önce kıyafetlerini birlikte ayarladıklarını söylemişti.
Fox, "O kadar gösterişli giyiniyor ki artık eşofman ve yoga kıyafetlerimi üstüme çekip çıkamıyorum" dedi.

"Kendimi onun seviyesine yükseltmeliyim. Her zaman her yerinde metal halkalar, fermuarlar, pullar oluyor, her şey pembe, her şey parlıyor. Her zaman sahneden iniyor gibi, bu yüzden yaptığı şeye uymam gerekiyor."



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe