Mısır Sulama Bakanlığı: Kahire ve Hartum barajın dolumu konusundaki tek taraflı kararı kabul etmeyecek

Abdulati ve Eve Bazaiba Masudi Kinşasa’daki Yağmur Tahmin Merkezi’nin açılışında. (Mısır kabinesinin resmi Facebook sayfası)
Abdulati ve Eve Bazaiba Masudi Kinşasa’daki Yağmur Tahmin Merkezi’nin açılışında. (Mısır kabinesinin resmi Facebook sayfası)
TT

Mısır Sulama Bakanlığı: Kahire ve Hartum barajın dolumu konusundaki tek taraflı kararı kabul etmeyecek

Abdulati ve Eve Bazaiba Masudi Kinşasa’daki Yağmur Tahmin Merkezi’nin açılışında. (Mısır kabinesinin resmi Facebook sayfası)
Abdulati ve Eve Bazaiba Masudi Kinşasa’daki Yağmur Tahmin Merkezi’nin açılışında. (Mısır kabinesinin resmi Facebook sayfası)

Mısır Sulama Bakanlığı, Mısır ve Sudan’ın Nahda Barajı’nın dolumu ve işletilmesi noktasındaki tek taraflı kararı kabul etmeyeceklerini doğruladı. Bakanlık dün (Cuma) Kahire’nin, Nahda Barajı çerçevesinde yapılacak herhangi bir anlaşmada Mısır’ın su haklarını koruyan ve üç ülkenin ortak çıkarlarını gerçekleştiren herkes için adil ve bağlayıcı yasal bir anlaşmaya varma konusunda müzakereleri tamamlamaya istekli olduğuna dikkat çekti.
Söz konusu açıklamanın Mısır Sulama Bakanı Muhammed Abdulati ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Michel Lukonde arasında gerçekleşen görüşme sırasında geldiği bildirildi. Görüşmede Abdulati’nin Nil sularındaki gelişmeleri ve baraj müzakerelerine ilişkin mevcut durumu değerlendirdiği belirtildi.
Etiyopya Nil Nehri’nin ana kolu üzerinde 2011 yılından bu yana elektrik üretmek amacıyla Nahda Barajı’nı inşa ediyor. Baraj inşasının yaklaşık yüzde 80’inin tamamlandığı bildirildi.
Mısır Sulama Bakanı, özellikle Nahda Barajı müzakerelerinde bir sonuç alınamamasının ardından, Mısır ve Sudan’ın Kongo Demokratik Cumhuriyeti liderliğinde ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler’in (BM) başarı şansını en üst düzeye çıkarmak için üç ülke arasındaki müzakere metodolojisini destekleme noktasında uluslararası tarafların katılım talebine işaret etti.
Mısır kabinesi tarafından dün (Cuma) yapılan açıklamada, Mısır Sulama Bakanı, Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Eve Bazaiba Masudi’nin başkent Kinşasa’da Yağmur ve İklim Değişikliği Tahmin Merkezi’nin açılışını yaptığı bildirildi.
Abdulati, “Merkez, en yeni yağmur tahmin sistemleriyle donatılan bilgi ve veri sistemleri teknolojisine dayanıyor. Bu durum iklim değişikliğinin Kongo Devleti üzerindeki etkilerini incelemesine ve vatandaşları ani birçok felaket riskinden korumaya yönelik önlemleri almasına olanak sağlıyor” dedi.
Abdulati, Mısır’ın bu merkezi kurmasının, kaynakların kullanımını en üst düzeye çıkarmak için su kaynaklarının entegre yönetimi alanında Mısır uzmanlığını Nil Havzası ülkelerine aktarma konusundaki isteğinden kaynaklandığını belirtti.
Bakan, Mısır ve Afrika ülkeleri arasında su kaynakları alanındaki ikili işbirliği projelerinin başarılı birer işbirliği modeli olduğunu söyledi. Ayrıca Mısır’ın geçmişte Nil Havzası ülkeleriyle birçok ikili işbirliği projesi aracılığıyla Afrikalı kardeşlerine her türlü desteği sağlamaya istekli olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirtti. Bu kapsamda Mısır’ın birçok yeraltı kuyusunda güneş enerjisi teknolojisinin kullanılmasıyla birlikte sürdürülebilirlik sağlanarak saf içme suyu sağlamak için birçok yağmur suyu toplama barajı ve yeraltı içme suyu istasyonu kurduğu, birçok balık çiftliği ve nehir marinası inşa ettiği ve çevredeki bölgeleri ekonomik, sosyal ve çevresel olarak kalkındırma noktasında su yollarını arıtmak ve sel tehlikelerine karşı korumak için birçok proje uyguladığı belirtildi.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.