Moskova, Suriye topraklarından yönlendirilen bir DEAŞ saldırısını engelledi

Kimliği belirsiz saldırganlar tarafından açılan ateş sebebiyle Rusya Federal Güvenlik Bakanlığı merkezi yakınında güvenlik alarmı. (Mart 2019- EPA)
Kimliği belirsiz saldırganlar tarafından açılan ateş sebebiyle Rusya Federal Güvenlik Bakanlığı merkezi yakınında güvenlik alarmı. (Mart 2019- EPA)
TT

Moskova, Suriye topraklarından yönlendirilen bir DEAŞ saldırısını engelledi

Kimliği belirsiz saldırganlar tarafından açılan ateş sebebiyle Rusya Federal Güvenlik Bakanlığı merkezi yakınında güvenlik alarmı. (Mart 2019- EPA)
Kimliği belirsiz saldırganlar tarafından açılan ateş sebebiyle Rusya Federal Güvenlik Bakanlığı merkezi yakınında güvenlik alarmı. (Mart 2019- EPA)

Rusya Federal Güvenlik Bakanlığı, Moskova'da kalabalık bir alanda yapılması planlanan bombalı bir saldırıyı engellemeyi başardıklarını duyurdu. Soruşturmanın ilk sonuçları, saldırıyı hazırlayan militanın Suriye topraklarında faaliyet gösteren "terörist gruplarla" bağlantılı olduğunu gösterdi. Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kimliği henüz belirlenemeyen bir Rus vatandaşının, mümkün olan en fazla can kaybına sebep olmak amacıyla kalabalık alanda kullanmak üzere patlayıcı maddeler hazırladığı belirtildi. Bakanlık,  aşırılıkçı militanın tutuklanma anını gösteren bir video yayınladı. Videoda, üç güvenlik görevlisi şüphelinin etrafını sarıyor ve onu Moskova kırsalında olduğu anlaşılan bir tarım alanında kelepçeliyor. Videoda, militanın yüzü gösterilmeden sadece arkadan görüntülenen görüntüleniyor. Daha sonra ortaya çıkan görüntülerde militanın ikamet ettiği yerde yapılan aramada el yapımı patlayıcı imalatında kullanılan yanıcı sıvılara, tozlara ve diğer ekipmanlar, ayrıca tahrip gücünü artırmak için küçük çivi içeren torbalara dair kareler görüntülere yansıdı.
Güvenlik Bakanlığı yaptığı açıklamada, Temmuz ayı içinde Moskova'da kalabalık bir alanda bombalı saldırı yapmayı planlayan Rus vatandaşının tutukladığını belirtti. Tutukluya ait bir gizli bölmeyi de keşfeden güvenlik güçleri, bu bölmede el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan malzemelere ek olarak patlayıcı üretimine ilişkin talimatlar ve Suriye’deki uluslararası terör örgütleri üyeleriyle yaptığı yazışmaları buldular.
Bu açıklama, Moskova’nın son bir ay içinde Suriye'de faaliyet gösteren örgütlerle bağlantılı bir bombalı saldırıyı engellediğine dair yaptığı ilk açıklama değil. Güvenlik Bakanlığı, birkaç hafta önce Moskova ve diğer şehirlerde bir dizi bombalı eylem gerçekleştirmeyi planladığını söylediği bir DEAŞ hücresinin faaliyetini engellediğini duyurdu. Yaklaşık bir hafta önce de Federal Güvenlik Bakanlığı, "Ülkenin üç büyük şehrinde Hizb-ut Tahrir’e bağlı dört hücrenin faaliyetlerini ortaya çıkardığını" açıkladı. Güvenlik Bakanlığı yaptığı açıklamada, bu dört hücrenin Haziran ayı sonlarında ve Temmuz ayı başlarında Penza, Ufa ve Chelyabinsk şehirlerinde ele geçirildiğini belirtti. Örgütün, Rusya ve Orta Asya ülkeleri vatandaşları olan dört lideri ve 11 aktif üyesi tutuklandı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yapılan araştırmalarda bu kişilerin Hizb-ut Tahrir yetkililerinin talimatıyla Rusya topraklarında terör propagandası yapmak ve Rus Müslümanlardan ve yabancı işçilerden örgüte yeni üyeler kazandırmak için çalıştıkları ortaya çıktı. Bakanlık, emniyet güçlerinin, tutukluların ikamet yerlerinde terör faaliyetlerinde bulunmak için kullandıkları yasaklı propaganda malzemelerine, iletişim cihazlarına ve elektronik araçlara el koyulduğunu açıkladı.

Savunma Bakanlığı sitesine siber saldırı
Rusya Savunma Bakanlığı, dün (Cuma) resmî web sitesinin yoğun bir siber saldırıya maruz kaldığını ve bunun sonucunda saatlerce hizmet kesintisi yaşandığını doğruladı. Resmi "Novosti" haber ajansı, bakanlık yetkililerinin "saldırının kaynağının ülke sınırlarının dışında olduğunu" söylediklerini aktardı. Saldırının kaynağı hakkında doğrudan bir bilgi açıklanmasa da, Rus medyası, saldırının Ukrayna kaynaklı olduğunu öne sürdü.

 


İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.