Yeni emoji önerilerinde hamile erkek simgesi de var

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Yeni emoji önerilerinde hamile erkek simgesi de var

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Unicode Consortium'un yayımladığı taslak listeye göre akıllı telefonlarda, tabletlerde ve bilgisayarlarda kullanılan simgeler yelpazesine hamile erkek emojisi önerildi.
Emojipedia'ya göre yeni emoji "bazı transseksüel erkekler ve non-binary (ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimlikler için kullanılan terim -çn.) kişiler için hamileliğin mümkün olduğunu tanıyor".
"Prens" ve "prenses"e alternatif olarak "taçlı kişi" de dahil toplumsal cinsiyet açısından daha kapsayıcı seçeneklerin de eklenmesiyle neredeyse tüm emojilerin istendiğinde kadın veya erkek halinin yanı sıra varsayılan, cinsiyetten bağımsız bir versiyonu oluyor.
K-Pop hayranları arasında popüler olan ve kalbi temsil eden, işaret parmağı ve başparmağın çapraz tutulduğu bir el; diğer platformlarda gülüyormuş, fakat iOS cihazlarda şaşkınlık içinde gibi görünen bir yüzdeki değişiklik ve farklı ten renklerinde el sıkışma emojisi de diğer yeni emojilerden bazıları.
"Gözetleyen göz", "gözyaşlarını tutma", "selamlama" ve eriyen gülen yüz gibi başka yüzler de var.
Mercan, dudak ısırma, kuş yuvaları, fasulyeler, taşan bir bardak su, kaydırak, koltuk değneği, röntgen ve boş pil gibi 20 yeni simge de var.

Emoji 14.0 sürümü için nihai emoji listesi henüz onaylanmadı fakat taslak listeye benzemesi ve listeye yeni emoji eklenmemesi muhtemel. Emojipedia "Eylülden önce her zaman değişiklik veya çıkarma yapılması yönünde düşük bir ihtimal mevcut" ifadelerini kullanıyor.
Emojilerin çıkış tarihleri işletim sistemine ve üreticiye göre değişse de ilk etapta emoji desteğinin 2021'in sonlarında piyasaya sürülmesi ve güncellemelerin çoğunun 2022'nin ilk yarısında gerçekleşmesi muhtemel.
Independent Türkçe



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe