Washington: Hariri'nin hükümet kuramaması, Lübnanlılar için bir hayal kırıklığı

Antony Blinken (EPA)
Antony Blinken (EPA)
TT

Washington: Hariri'nin hükümet kuramaması, Lübnanlılar için bir hayal kırıklığı

Antony Blinken (EPA)
Antony Blinken (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün yaptığı açıklamada, Lübnan’da dokuz ay önce hükümet kurmakla görevlendirilen Saad Hariri'nin hükümet kuramayışının boğucu bir siyasi ve ekonomik kriz içerisindeki Lübnan halkı için yeni bir hayal kırıklığı anlamına geldiğini belirtti.
Lübnan'daki siyasi sınıfın geçtiğimiz son dokuz ayı boşa harcamasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Blinken, “Şu anda bir öncelik haline gelen reformları taahhüt edip uygulayabilen bir hükümet kurmak önemlidir. Hükümetin ayrıca zamanında, özgür ve adil bir şekilde yapılması gereken 2022 parlamento seçimlerine hazırlanmaya başlaması gerekiyor. Lübnan'daki siyasi sınıf son dokuz ayı harcadı. Lübnan ekonomisi düşüşte. Mevcut hükümet temel hizmetleri güvenilir bir şekilde sunmuyor. Beyrut'taki liderler siyasi anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp Lübnan halkına hizmet eden bir hükümet kurmalı. Lübnan halkının şiddetle ihtiyacı olan budur” ifadelerini kullandı.
22 Ekim'de Hariri, geçtiğimiz Ağustos ayında Beyrut limanındaki patlamanın ardından istifasını sunan Hassan Diyab hükümetinin yerine geçecek yeni bir hükümet kurmakla görevlendirilmişti.
ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, Lübnan'daki kötüleşen gıda güvenliğini ele almada Dünya Gıda Programı’nın (WFP) çabaları hakkında daha fazla bilgi edinmek için dün Dünya Gıda Programı (WFP) Ülke Direktör Yardımcısı Nicolas Oberlin ve diğerleri ile bir araya geldi. Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, ABD hükümetinin Lübnan'daki acil insani ihtiyaçları karşılama kararlılığını yenileyen Büyükelçi Shea’nın “Temel ürünlerdeki fiyatlar, birçok ailenin kaldıramayacağı duruma geldi. Gıda güvensizliği konusunda gerçek ve büyüyen bir sorun mevcut. Buna neden olan ekonomik etkenleri ve bunlarla nasıl başa çıkılacağını anlamak istiyoruz. Aynı zamanda Lübnanlıları ve ailelerini desteklemek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bu yönde WFP gibi güvenilir kurumların ortaklığına değer veriyoruz” ifadelerine başvurduğu belirtildi. Açıklamada, WFP uzmanlarının, en savunmasız Lübnan topluluklarına gıda dağıtım sürecinin ilerleyişi hakkında Büyükelçi Shea’ya ayrıntılı bilgi verdiği belirtildi.
Gıda yardımı programlarının binlerce ailenin geçim kaynakları üzerindeki olumlu etkisine ışık tutan Oberlin ise “ABD, Lübnan'daki en savunmasız nüfusları desteklememize yardımcı olan temel bağışçıdır” vurgusunda bulundu.
Söz konusu açıklamada, 2012'den bu yana Lübnan'da gıda güvencesizliği ile karşı karşıya kalan en az 1 milyon kişiye ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) aracılığıyla yardım sağlayan ABD hükümetinin aynı zamanda WFP’nin Lübnan'daki 543 bin kişiye Koronavirüs Salgını Krizi Müdahale Programı aracılığıyla acil gıda yardımı sağlamasını, Beyrut limanındaki patlamadan etkilenen yaklaşık 78 bin kişiye maddi gıda yardımı ve gıda çeki dağıtılmasını desteklediği belirtildi.



Dalay Lama’nın haleflik açıklaması Çin’i kızdırdı

Sürgündeki Tibet yönetiminin son dönemde ABD'yle yakınlaşması da Çin'den tepki almıştı (Reuters)
Sürgündeki Tibet yönetiminin son dönemde ABD'yle yakınlaşması da Çin'den tepki almıştı (Reuters)
TT

Dalay Lama’nın haleflik açıklaması Çin’i kızdırdı

Sürgündeki Tibet yönetiminin son dönemde ABD'yle yakınlaşması da Çin'den tepki almıştı (Reuters)
Sürgündeki Tibet yönetiminin son dönemde ABD'yle yakınlaşması da Çin'den tepki almıştı (Reuters)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso, halefinin Çin sınırları dışında “özgür dünyada” doğacağını söyledi.

Gyatso, bugün yayımlanan Voice for the Voiceless (Sessizlerin Sesi) kitabında, dünyanın dört bir yanındaki Tibetlilerin, Dalay Lama’nın soyunun sürmesini istediğini yazıyor.

89 yaşındaki Gyatso, daha önceki açıklamalarında son Dalay Lama olabileceğini söylemişti.

Ancak kitapta Dalay Lama, halefinin Çin'in dışında "özgür dünyada" doğacağını ilk kez bu kadar net şekilde belirtiyor. Daha önce Dalay Lama’nın Tibet dışında, sürgünde yaşadığı Hindistan'da reenkarne olabileceğini söylemişti.

Reuters’ın kitaptan aktardığı pasajda Gyatso şu ifadeleri kullanıyor:

Reenkarnasyonun amacı selefinin çalışmalarını devam ettirmek olduğuna göre, yeni Dalay Lama özgür dünyada doğacak. Böylece Dalay Lama'nın geleneksel misyonu, yani evrensel şefkatin sesi, Tibet Budizmi’nin ruhani liderliği ve Tibet halkının özlemlerinin somut hali olan Tibet’in sembolü yolculuğuna devam edecek.

Dalay Lama, kitabında 90 yaşına basacağı temmuzda haleflik meselesiyle ilgili daha detaylı bir açıklama yapacağını da belirtiyor.

Çin yönetimiyse Dalay Lama’nın açıklamalarına tepki gösterdi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, bugünkü açıklamasında Gyatso’nun “Tibet halkını temsil etme hakkına sahip olmadığını” ileri sürdü.

Mao, Dalay Lama’nın halefinin Pekin tarafından belirleneceğini savundu.  

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor. 

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Gyatso, 1950'den bu yana 14. Dalay Lama olarak görev yapıyor. Tibet'te doğan Gyatso, iki yaşındayken 13. Dalay Lama'nın yeniden dünyaya gelmiş hali olarak kabul edilmişti. 

Tibet'teki Çin yönetimine karşı 1959’da başlayan fakat başarısızlığa uğrayan ayaklanma girişiminin ardından 23 yaşında Hindistan’a kaçan Nobel Barış Ödülü sahibi ruhani lider, o tarihten bu yana Sürgündeki Tibet Hükümeti'nin merkezi olan Daramşala bölgesinde yaşıyor.

Çin ise bu yönetimi tanımıyor, Dalay Lama’yı “ayrılıkçı” diye niteliyor ve 2010'dan beri onun temsilcileriyle temasa geçmiyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters