FKÖ: İsrail ordusu Filistin topraklarının talanına destek veriyor

İsrail ordusuna mensup askerler (Arşiv-Reuters)
İsrail ordusuna mensup askerler (Arşiv-Reuters)
TT

FKÖ: İsrail ordusu Filistin topraklarının talanına destek veriyor

İsrail ordusuna mensup askerler (Arşiv-Reuters)
İsrail ordusuna mensup askerler (Arşiv-Reuters)

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İsrail ordusunu Yahudi Ulusal Fonu'nun Filistin topraklarına sahip olma çabalarına destek vermek, fonu korumak ve onlara imkanlar sağlamakla suçladı.
Örgütün Ulusal Kara Savunma ve Yerleşim Direnişi Ofisi tarafından hazırlanan bir raporda şu ifadeler yer alıyor: “İsrail Savunma Bakanlığı, Batı Şeria'da Filistin mülkiyetinde olan gayrimenkul ve geniş arazilerin satın alınması için Yahudi Ulusal Fonu’nu kullanarak perde arkasından asker aldılar. Yerleşimcilerin bu arazilerde ekim yapmalarına izin verirken toprak sahiplerinin girmeleri engelleniyor. İşgal ordusunun desteğiyle  gerçekleştirilen Filistin mülklerine yönelik soygun anlaşmaları, Ürdün Vadisi ve Ramallah bölgesindeki toprakları ve El Halil'deki gayrimenkulleri kapsıyor.”
Rapora göre işgal ordusu ile Yahudi Ulusal Fonu ve daha başka işgal uzantıları ve Siyonist yerleşimciler arasındaki iş birliği yeni değil. Yerleşimci liderleri ile fon yönetimi ve İskan İşleri Güvenlik Bakan Yardımcısı arasında yapılan yazışmalarla bu durum belgelenmesine rağmen har zaman olduğu gibi işgal ordusu inkar etmeye çalışsa da bu durum artık kimseden gizlenemiyor. Zira yerleşimciler için Savunma Bakanlığı son yıllarda adamları tarafından doldurulan kilit bir pozisyondadır.
Nisan ayı başlarında, Fon yönetimi, özellikle Nablus ve Cenin şehirlerine izole yerleşimlerin olduğu bölgelerde arazi satın alınmasına imkan veren bir karar taslağını onayladı.
İsrail Savunma Bakanlığı, Ulusal Fon ve İsrail Hükümetinin İşgal Altındaki Topraklardaki Faaliyetleri Koordinatörü tarafından, Savunma Bakanlığı'nın taraf olmadığı iddia edilmesine rağmen, bu anlaşmaların reddedilmediği açıktır. Yeni anlaşmalardan birisi, Ürdün Vadisi'ndeki El-Hamra yerleşimi yakınında bulunan ihracata hazırlanan verimli hurma ağaçlarının bulunduğu bin dönümden fazla alana yayılan hurma tarlalarıyla ilgili. İşgal, bu toprakların kapalı askeri bölge olduğunu iddia ederek arazi sahiplerinin 50 yıl boyunca bu topraklara girmelerini engellerken diğer taraftan yerleşimcilerin yıllardır tarlaları ekip kar elde etmelerine müsade ediyor.
Diğer bir anlaşmaysa Ramallah bölgesindeki 4,6 milyon şekel tahsis edilen arazi ile ilgili. Üçüncü bir anlaşma da El Halil kentinin Tel Rumeyda semtinde 2005 yılında yerleşimciler tarafından ele geçirilen Bekri hanesi ile ilgili. Eve ait hakları satın aldıklarını iddia etmelerine rağmen yapılan polis soruşturmaları belgelerin sahte olduğunu ortaya çıkardı.
2019'da Kudüs Sulh Ceza Mahkemesi yerleşimcilerin evi boşaltmaları gerektiğine karar verdi. Ancak bu hileli anlaşmayı finanse eden Himnuta, mahkeme kararının ardından kendisini “Hebron Yahudi Yishuv'un Yenileyicileri” olarak adlandıran bir derneğin bu binaları kullanmalarına izin veren bir sözleşme imzaladı. Himnuta, derneğin binayı kullanılmasına izin veriyor. Dördüncü anlaşma, Ürdün Vadisi'ndeki Argaman yerleşiminin yakınındaki 218 dönümlük alanla ilgili.



Trump’ın Altın Kubbesi’nin detayları belli oldu

Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
TT

Trump’ın Altın Kubbesi’nin detayları belli oldu

Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)
Trump, Altın Kubbe’nin tanıtımını mayısta Savunma Bakanı Pete Hegseth’le yapmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın savunma sistemi projesi Altın Kubbe’ye (Golden Dome) dair yeni detaylar ortaya çıktı.

Reuters’ın haberinde, savunma sisteminin biri uydu tabanlı üçü de karada olmak üzere dört katmandan oluşacağı belirtiliyor.

Alabama eyaletindeki Huntsville şehrinde geçen hafta düzenlenen toplantıda, ABD yönetiminden yetkililer savunma sistemiyle ilgili sunum düzenledi.

Çeşitli savunma şirketlerinden yaklaşık 3 bin kişinin yer aldığı sunuma göre savunma sisteminin en az 175 milyar dolara mal olması öngörülüyor.

Altın Kubbe sisteminde, Alaska ve Hawaii de dahil ABD topraklarındaki çeşitli bölgelere kurulmuş 11 kısa menzilli füze bataryası bulunuyor. Dört entegre katmandan oluşan mekanizmada füze uyarı ve takibinin yanı sıra füze saldırılarına karşı savunma için uzay tabanlı bir algılama ve takip sistemi var. Karadaki katmanlarsa radarlar ve lazer silahlarından oluşuyor.

Amerikan savunma devi Lockheed Martin’in ürettiği “Yeni Nesil Önleyiciler” (Next Generation Interceptors –NGI) adlı anti-balistik füze bataryalarının konuşlandırılması amacıyla yeni bir üs kurulması da planlanıyor. NGI’lar, yine Lockheed tarafından üretilen Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (Terminal High Altitude Area Defense –THAAD) adlı füze savunma sistemiyle birlikte kullanılacak.

Uzay önleyicilerinin de ABD’ye fırlatılan füzeleri atmosferde seyir halindeyken yok etmesi hedefleniyor.

Diğer yandan sistemde kaç füze kullanılacağı, ne kadar yer istasyonu inşa edileceği ve önleyici sistemlerin büyüklüğüne dair belirsizlikler sürüyor. Haberde, bunların öngörülen maliyet artırabileceği belirtiliyor.

Sunumda Elon Musk’ın SpaceX firmasının yer almaması da dikkat çekiyor. Trump’la arası bozulan Hükümet Verimlilik Bakanlığı’nın (DOGE) eski liderinin şirketi, Lockheed, Northrop Grumman, Boeing ve Palantir gibi dev firmalarla Altın Kubbe için ihalelere katılmıştı.

Pentagon’dan yapılan açıklamada, projenin erken aşamalarda olduğuna işaret edilerek, yönetimin endüstri, akademi, devlet kurumları ve laboratuvarlardan veri topladığı belirtiliyor.

ABD Uzay Kuvvetleri’nden General Michael A. Guetlein’ın liderlik edeceği proje 17 Temmuz’da onaylanmıştı. Altın Kubbe projesinde çalışacak ekibin 120 gün içinde tam kapsamlı bir plan sunması bekleniyor.

Independent Türkçe, Reuters, Ynet