Lübnanlı üst düzey bir bankacı: Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki mevduatlarının toplamı 7 milyar dolar civarında

Lübnan Merkez Bankası (Arşiv_Reuters)
Lübnan Merkez Bankası (Arşiv_Reuters)
TT

Lübnanlı üst düzey bir bankacı: Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki mevduatlarının toplamı 7 milyar dolar civarında

Lübnan Merkez Bankası (Arşiv_Reuters)
Lübnan Merkez Bankası (Arşiv_Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in, Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki büyüklüğü tam olarak tespit edilemeyen mevduatları konusunu yeniden gündeme getirmesi, tartışmalara yol açtı. Bahsi geçen banka hesapları, Lübnan’da mukim olmayanlar kategorisinde sınıflandırılan sıradan Suriyeli vatandaşlara, Lübnan uyruklu Suriyeli tüccarlara ya da Suriye içinde veya dışında ikamet eden Suriyelilere ait.
Beşşar Esed, dün dördüncü dönem devlet başkanlığı için düzenlenen yemin töreninde yaptığı konuşmada, Suriye’ye yatırım yapılmasının önündeki en büyük engelin ‘sorunlu’ Lübnan bankalarında bloke edilen Suriye fonları olduğunu söyledi. Esed, bazı tahminlere göre Lübnan'da bloke edilen Suriye fonlarının 40 ila 60 milyar dolar değerinde olduğunu belirtti.   
Suriye Devlet Başkanı'nın yeni açıklamalarında önceki tahminlerle karşılaştırıldığında büyük bir sayısal tutarsızlık olsa da 5 Kasım 2020’de yaptığı açıklamasındaki benzer bağlamdan kopmuyor. Suriye'de kötüleşen ekonomik krizin ‘başlıca nedeninin’, Suriyelilerin Lübnan bankalarında bloke edilen mevduatlarından kaynaklandığına işaret eden Esed, Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki mevduatlarının, 20 ile 42 milyar dolar arasında olduğu tahmininde bulundu. Esed, “Gerçek rakamı tam olarak bilmiyoruz. Ancak bu, Suriye gibi bir ekonomi için çok korkunç bir rakam” dedi.
Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Lübnanlı üst düzey bir bankacı, ‘bankacılık ve finans işinin doğasıyla tamamen çeliştiğini’ söylediği bu açıklamaların bir kez daha yapılması karşısında duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Herhangi bir mevduat sahibinin uyruğunun menşe ülkesine kendi parasıyla ortak olma hakkı vermediğini belirterek, “Öyleyse nasıl olurda ülke dışındaki mevduatlardan bahsedilebilir! Örneğin, Lübnan devleti, yurtdışında çalışanların ve gurbetçilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası bankalarda hesabı olan binlerce Lübnanlının yabancı bankalara yatırdıkları milyonlarca fonu hesaplama hakkına sahip olabilir mi? Eğer bu mümkün olsaydı, Lübnan, kendi topraklarında yaşayan Lübnanlıların 4 katı nüfusa sahip olan gurbetçilerin mevduatlarıyla dünyanın en zengin ülkesi olurdu. Bu tamamen yanlış olan hesaplama, dünyadaki tüm bankaların kayıtlarında tam bir kaosa yol açardı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, son bankacılık verileri, Lübnan bankalarındaki yaklaşık 135 milyar dolarlık toplam mevduatın yaklaşık 26 milyar dolarının ‘yerleşik olmayanların’ mevduatlarının oluşturduğunu gösteriyor. Yine 135 milyar doların yaklaşık 32 milyar doları ise dolar başına bin 507 Lübnan lirasından hesaplanarak piyasaya sürüldü. Bu açıdan bakıldığında Suriye Devlet Başkanı Esed’in ‘Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki mevduatlarına’ ilişkin tahminlerinin, yerleşik olmayan mevduatların en az yüzde 154'üne ve Lübnan bankalarındaki toplam mevduatın yaklaşık yüzde 30'una denk geldiği anlamına geliyor.
Bankacılık sektörü kaynakları objektif bir bakış açısıyla, hesap açma sözleşmelerinde onaylanan Suriyeliler, ülkede mukim olanlar ve mukim olmayanlar ile Lübnan vatandaşlı olmayanların payının en yüksek olasılıkla 6 ila 7 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ediyorlar. Aynı kaynaklar, Suriye rejimine yönelik sonuncusu geçtiğimiz yılın ortalarında ABD tarafından yürürlüğe konan ve Suriye rejiminin yararlanabileceği herhangi bir finansal ve bankacılık işleminin yasaklanmasını hükümler içeren Caesar (Sezar) Yasası olmak üzere çeşitli uluslararası yaptırımlar nedeniyle, tüm Lübnan bankalarının, yıllardır Suriyelilere hesap açılması konusunda çok katı kurallar uyguladıklarını belirttiler.
Lübnan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu eski Başkanı Samir Hammud, Suriyelilerin Lübnan'daki mevduatlarının toplam değerini tüm mevduatların yaklaşık yüzde 6'sını oluşturduğu tahmininde bulundu. Bu yüzden toplam fon miktarının 7 milyar doları geçemeyeceğini söyleyen Hammud, ayrıca Suriyelilerin Lübnan bankalarındaki mevduatlarının büyük bir kısmının ticaretle ilgisi olmayan kişilere ait olduğuna dikkati çekti.
Hammud, açık dijital sonuçların yanı sıra Suriye’deki ekonomik krizin 2011'de başladığını ve uluslararası abluka ve yaptırımlarla daha da şiddetlendiğine işaret ederken Lübnan bankalarının 2019 yılının sonlarında Lübnan’da patlak veren mali krizden önce, ülke içinde veya dışında ve müşterinin seçtiği para biriminde hesaplardan para çekme ve para transfer etme yönetimi ile ilgili herhangi bir engel veya kısıtlama getirmediğini vurguladı. Fakat Hammud’a göre bu tahmin, mevduat sahibinin banka ile yaptığı ikili sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde kendisi dışında herhangi birinin hesabını taşıma hakkına sahip olduğu anlamına gelmiyor. Bankaların işlemlerinde ayrımcılık yapmadıklarının da belirtilmesi gerektiğini ifade eden Hammud, bankların müşterilerini, para otoritesinin onlarca yıldır yürürlükte olan kural ve yönetmelikleri çerçevesinde uyruklarına göre sınıflandıramayacaklarını, ancak fonların ülkede mukim olan müşterilere ve mukim olmayan müşterilere ait olduklarını gösteren kategorilere ayrıldıklarını kaydetti.



FED’in faiz kararını açıklaması beklenirken petrol fiyatları yükselişe geçti

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir petrol sahasında çalışan sondaj kuleleri (Reuters)
ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir petrol sahasında çalışan sondaj kuleleri (Reuters)
TT

FED’in faiz kararını açıklaması beklenirken petrol fiyatları yükselişe geçti

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir petrol sahasında çalışan sondaj kuleleri (Reuters)
ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki bir petrol sahasında çalışan sondaj kuleleri (Reuters)

Petrol fiyatları bu sabahki ilk işlemlerde, yatırımcıların ABD Merkez Bankası (FED) faiz kararı öncesinde Rusya'ya yönelik daha katı yaptırımların arz üzerindeki etkisini değerlendirmesi sonucu temkinli kalmasıyla yükseldi.

Brent ham petrol vadeli işlemleri yüzde 0,44 yani 32 sent artarak dünya saatiyle saat 07.30 itibariyle varil başına 73,51 dolara yükseldi. Amerikan Batı Teksas ham petrolü (West Texas Intermediate - WTI) yüzde 0,46 yani 36 sent artışla varil başına 70,40 dolardan işlem gördü.

Analistler, FED’in bugün sona erecek ABD Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının ardından piyasanın gelecek yılki faiz hamleleri hakkında ipuçları vermesini bekliyor.

IG Piyasa Stratejisti Yeap Jun Rong, petrol fiyatlarını etkileyebilecek bir diğer faktörle ilgili olarak “Batılı ülkelerin (Rusya'ya) ek yaptırımlar uygulaması bugünkü seansta bazı kayıpları sınırlayabilir” değerlendirmesinde bulundu. Ancak Yeap Jun Rong, FED’in bugün yapılacak toplantısına atıfla toplantı öncesinde hala temkinli olunması gerektiğinin altını çizdi.

Yeap Jun Rong, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İleriye baktığımızda, petrol fiyatları mevcut dar aralıkta kalabilir. Bu durumun yılsonuna kadar devam etmesi bekleniyor.”

FED’in bugün gevşeme döngüsünün başlamasından bu yana üçüncü kez faiz oranlarını düşürmesi bekleniyor. Düşük faiz oranları borçlanma maliyetini düşürerek ekonomik büyümeyi artırabilir. Böylece petrole talebi de yükselir.

Avrupa Birliği (AB) dün, Ukrayna'yı işgali nedeniyle Rusya'ya karşı 15’inci yaptırım paketini onayladı. Bu pakete Rusya'nın 'gölge filosundaki’ ham petrol ve petrol türevleri taşıyan 33 gemi daha eklendi. İngiltere de Rusya’nın petrolünü yasadışı yollardan taşıdığı gerekçesiyle gölge filodaki 20 gemiye yaptırım uyguladı.

Yeni yaptırım paketi petrol fiyatlarındaki dalgalanmayı daha da körükleyebilir. Buna karşın yaptırımlar, şimdiye kadar Rusya'yı küresel petrol ticaretinden uzaklaştırmayı başaramadı.