Kabe’nin örtüsü ‘Kisve-i Şerif’ değiştirildi

Kabe’nin örtüsü ‘Kisve-i Şerif’ değiştirildi
TT

Kabe’nin örtüsü ‘Kisve-i Şerif’ değiştirildi

Kabe’nin örtüsü ‘Kisve-i Şerif’ değiştirildi

Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Başkanlığı, her yıl olduğu üzere bu yıl da hacı adaylarının vakfe için Arafat’a çıktığı arefe gününde Kabe’nin örtüsünü (Kisve-i Şerif) yenisiyle değiştirdi.
Kral Abdulaziz Kisve-i Şerif Kompleksi’nde üretilen yeni örtü, görevli ekipler tarafından Kabe’ye giydirildi.
Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkan Yardımcısı Dr. Saad el-Muhaymid, “Kabe’nin eski örtüsü indirilerek, 4 ayrı parça ve Kabe kapısına yerleştirilen bir örtü olmak üzere beş parçadan oluşan yeni örtüsü giydirildi. Dört parçanın her biri ayrı ayrı Kabe’nin en tepesine, eskisinin yerine konulmak için yükseltildi. Eski örtü bir taraftan çekilirken, yerine yenisi konuldu. Yeni örtünün bir tarafı en yükseğe sabitlenerek, eski örtünün bir tarafının ipleri çözüldükten sonra yan taraftan düşürülerek yeni örtünün bir köşesi yerleştirildi. Yeni örtü yukarı aşağı hareket ettirilerek eskisi alttan düşürüldü ve yerini yenisi aldı. Bu işlem her bir taraf için dört kez tekrarlandı” dedi. 
Muhaymid Kabe örtüsünü değiştirme işlemine ilişkin açıklamasına şu ifadelerle devam etti;
“Daha sonra Kabe’yi kare şeklinde çevreleyen kuşak, örtünün üzerine düz bir çizgide dengelenerek yerleştirildi. Bu işlem önce Kabe taşının olduğu taraftan başladı, çünkü örtünün üst kısmında özel bir açıklığa sahip bir oluk var. Sonra tüm kenarlar sabitlendikten sonra yukarıdan aşağı doğru düğümlenerek sabitlendi. Bu işlemler tamamlandığında daha fazla zamana ve ustalığa ihtiyaç duyan Kabe kapısına yerleştirilen örtü yerleştirildi. Alttaki siyah örtü üzerine yaklaşık 3.30 metre genişliğindeki kapı örtüsü için bir açıklık yapıldı. Ardından kapı örtüsünün kumaşını altından sabitlemek için siyah kumaşta üç delik açıldı ve en son kenarlarından düğüm atılarak kapı örtüsü sabitlendi.”
14 metre yüksekliğinde olan örtüde, jakar usulüyle işlenen ‘Ya Allah’, ‘La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah’, ‘Allah Celle Celaluhu’, ‘Subhanallahi ve Bihamdihi Subhanallahi el-Azim’, ‘Ya Hannan Ya Mennan’ yazıldığı 95 santimetre genişliğinde Kabe kuşağı bulunuyor.
Muhaymid, Kabe örtüsünün 200 zanaatkar tarafından üretiminde siyah renge boyanan yaklaşık 670 kilogram ham ipek, 120 kilogram altın ve 100 kg gümüş iplik kullanıldığını da sözlerine ekledi.



Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
TT

Vizyon 2030, Suudi Arabistan'ı enerji sürdürülebilirliğine ulaşma ve emisyonları azaltma yolunda ilerletiyor

Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)
Suudi Arabistan'daki bir güneş enerjisi projesi (SPA)

Suudi Arabistan, uzun yıllar boyunca ulusal enerji karışımının önemli bir parçası olarak geleneksel enerji kaynaklarına bel bağladı. Bu bağımlılık büyük miktarlarda fosil yakıt tüketimine ve karbon emisyonlarının artmasına neden oldu. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisi alanında geniş doğal kaynaklara sahip olsa da, bu yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar olması gerektiği kadar kapsamlı değildi.

Vizyon 2030'un hayata geçirilmesiyle birlikte bu alanda bir değişim başladı; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve karbon emisyonlarının azaltılmasının temel stratejik boyutlarından biri haline geldi. Bu doğrultuda, Vizyon 2030’un 2024 yılı raporuna göre, ulusal enerji karışımının çeşitlendirilmesini hızlandırmak için Ulusal Yenilenebilir Enerji Programı ve İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Yenilenebilir Enerji Girişimi başlatıldı.

Bu girişimler kapsamında yenilenebilir enerji sektöründe birçok başarı elde edildi. Suudi Arabistan, güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üretiminde rekor düzeyde düşük maliyete ulaştı. Ayrıca hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini harekete geçirmek ve düşük karbonlu enerjiye geçişi desteklemek için adımlar atmaya başladı.

Bu bağlamda Suudi Arabistan, hidrojen kullanarak sürdürülebilir ulaşım çözümlerini etkinleştirmek ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi desteklemek için pratik adımlar atmaya başladı. Tüm bu çabalar, gelecek nesiller için enerji kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı ve yeşil ve müreffeh bir ekonominin inşasını desteklemeyi amaçlıyor.

Enerji depolama alanında Suudi Arabistan, 26 gigawatt (GW) depolama kapasitesi sağlayan mevcut projeler ve 2030 yılına kadar 48 GW hedefi ile en büyük on küresel pazardan biri. Ayrıca, 2 bin megawatt saat (MWh) kapasite ve 488 gelişmiş batarya konteyneri ile Ortadoğu ve Afrika'daki en büyük enerji depolama projelerinden biri olan Bisha Enerji Depolama Projesi'nin lansmanı yapıldı.

dfgthy
Bisha Enerji Depolama Projesi (SPA)

Suudi Arabistan, doğu bölgesinde iki konvansiyonel olmayan petrol sahası ve rezervuarının keşfedilmesiyle konvansiyonel enerji sektöründe de başarılar elde etti ve Krallığın dünya çapında önemli bir enerji kaynağı olarak konumunu güçlendirdi. Bu yeni sahalar ve rezervuarlar günde 11 bin 437 varil Arap petrolü ve günde 9,39 milyon standart fit küp ilişkili gaz üretiyor. Ayrıca Rubülhali Çölü’nde günde 140 varil kondensat ve günde 19,5 milyon standart fit küp ilişkili gaz üreten iki doğal gaz sahası ve rezervuarı keşfedildi.