Nobel Barış Ödüllü Malala'nın yer aldığı ders kitapları Pakistan'da toplatıldı

15 yaşındayken Taliban saldırısına uğrayarak başından vurulan genç kadın, Pakistan'da tartışmalı bir figür

Malala Yusufzay 24 yaşında (Reuters)
Malala Yusufzay 24 yaşında (Reuters)
TT

Nobel Barış Ödüllü Malala'nın yer aldığı ders kitapları Pakistan'da toplatıldı

Malala Yusufzay 24 yaşında (Reuters)
Malala Yusufzay 24 yaşında (Reuters)

Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay'ın fotoğrafının yer aldığı bir ders kitabı Pakistan'ın Pencap eyaletindeki kitapçılardan kaldırıldı.
Pencap Müfredat ve Ders Kitabı Kurulu yetkilileri ve polis ekipleri, eyaletin dört bir yanındaki kitapçılara 12 Temmuz'da baskın düzenleyerek söz konusu 7. sınıf sosyal bilgiler kitabına el koydu.
Kaç dükkana baskın yapıldığı ve kaç kitaba el konulduğu açıklanmadı.
Yetkililer, kitabın yayıncısının eyaletin başkenti Lahor'daki ofisindeki kitapları da topladı. Pencap Eğitim Bakanı Murad Raas, Oxford University Press'in kitap için gerekli izinleri almadığını söyledi.
Malala olarak tanınan genç kadın, 2012'de 15 yaşındayken Taliban'ın saldırısına uğramış ve başından vurulmuştu.
Taliban, saldırının, Malala'nın "Batı yanlısı görüşleri" sebebiyle düzenlendiğini duyurmuştu. Uzun süre hastanede tedavi altında kalan Malala, Birleşik Krallık'a taşınmıştı.
Malala 2014'te 17 yaşındayken Nobel Barış Ödülü'nü almış ve bu alanda ödül alan en genç isim unvanını kazanmıştı.
"Kutuplaştırıcı bir figür"
Ancak Malala, ülkesi Pakistan'da epey tartışmalı bir isim. Aktivistin İslamiyet ve gelenekler hakkındaki görüşleri sıkça eleştiriliyor.
Geçen ay yaptığı bir röportajda evlilik hakkında konuşan Malala "İnsanların neden hâlâ evlenmek zorunda olduğunu anlamıyorum. Hayatında bir insan olmasını istiyorsan neden evlilik belgeleri imzalaman gerekiyor?" demiş, bu ifadeler ülkede gündemi sarsmıştı.
Lahor Yönetim Bilimleri Üniversitesi'nde sosyoloji profesörü Nida Kirmani şöyle konuştu:
"Pakistan'daki pek çok kişi için Malala, Batı hakkında nefret ettikleri her şeyi sembolize etmeye başladı. Diğerleri içinse Malala, kadın haklarının ve İslamcı güçlere karşı direnişin sembolü. Bu nedenle kutuplaştırıcı bir figür haline geldi."
Toplatılan kitapta Malala'nın fotoğrafı, Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah gibi isimlerle birlikte "ulusal kahramanlar" bölümünde yer alıyordu.
New York Times, ülkede Taliban ve diğer İslamcı grupların etkisiyle birlikte ders kitaplarının içeriği üzerindeki baskının da arttığını bildirdi.
Ders kitabı hazırlamada görev yapan Riaz Shaikh adlı akademisyen, Malala gibi isimlere yer verdikleri için ölüm tehditleri aldıklarını söyledi.
Yapılan baskınlar ve kitapların toplatılması da eleştirel düşünceyi bastırma arzusu ve muhafazakar olmayan kişilere baskının tezahürü olduğu gerekçesiyle eleştirildi.
Pakistan İnsan Hakları Komisyonu adlı bağımsız grup salı günü yaptığı açıklamada, baskınları "devletin bilgiyi kontrol ve halkı manipüle etme girişimleri" olarak değerlendirdi.
Sherry Rehman adlı parlamenterse bir sonraki gün mecliste Malala'yı savundu:
"Malala Yusufzay'ı kahramanınız olarak görmüyorsanız, size sadece Allah yardım edebilir."
Öte yandan ülke genelinde 200 bin okulun üyesi olduğu Tüm Pakistan Özel Okullar Federasyonu 13 Temmuz'da, "Ben Malala Değilim" adlı bir belgesel yayımladı.
Federasyon Başkanı Kaşif Mirza, Malala'nın Batı'nın tuzağına düştüğünü ve hem Pakistan'a hem de İslamiyet'e karşı çalıştığını öne sürdü.
 Independent Türkçe, New York Times, AsiaNews, BBC Türkçe, Geo News

 



Meksika, Trump'ın sınırdışı etme operasyonuna hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Meksika, Trump'ın sınırdışı etme operasyonuna hazırlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Meksika, Donald Trump'ın ülke çapında planladığı toplu sınırdışı etme kampanyasının bir parçası olarak ülkeye geri göndermesi beklenen binlerce kişiyi barındırmak için birçok şehirde acil durum tesisleri hazırlıyor.

Reuters'ın haberine göre, Meksika donanması da dahil hükümet yetkilileri Matamoros ve Ciudad Juárez şehirlerinde tesisler kurmaya başladı.

Juárez'den belediye yetkilisi Enrique Licon, yayın kuruluşuna "Bu eşi benzeri görülmemiş bir şey" dedi.

Öte yandan Tijuana'da eyalet yetkilileri Trump'ın sınırdışı etme planları öncesinde geçen hafta olağanüstü hal ilan ettmiş ve kendi tesislerini hızlı bir artışa hazır hale getirmişti.

Şehrin Jardín de las Mariposas barınağının müdürü C. Jamie Marín, CNN'e "Başkan Trump yönetiminin aldığı kararlar konusunda... Kolektif bir tedirginlik var" demişti.

Teksas'ın Brownsville kentinin hemen karşısındaki yoğun sınır geçiş noktası Matamoros'taki liderler, Trump'ın planladığı göçmenlik değişikliklerinin savunmasız kişileri Meksika'da mahsur bırakacağından endişe ediyor.
 

Görsel kaldırıldı.
Trump yönetiminin toplu sınırdışı etme ve sığınma sistemini büyük ölçüde kapatma sözü vermesi, Meksikalı yetkilileri geri dönüş dalgasına hazırlanmaya sevk etti (Reuters)

Reynosa-Matamoros Piskoposluğu'ndan Peder Francisco Gallardo, Texas Public Radio'ya "Organize suçlar bu eylemlerle daha da güçleniyor. Bunu görüyoruz" diye konuştu. Gallardo ayrıca Meksika'nın yeni göçmen akınını karşılamaya hazır olmadığı uyarısında bulundu.

En büyük sorun kaçakçıların bu durumdan faydalanacak olması.

Yönetim, günde 1450 sığınmacının randevu almasına ve sığınma davalarının sonuçlanmasını beklerken belirli giriş noktalarından ABD'ye yasal olarak girmesine izin veren Sınır Devriyesi CBP One uygulamasını durdurdu.

Kapanmadan önce tahminen 270 bin göçmen randevu almak için Meksika'da bekliyordu ve artık belirsizlik içindeler.

Trump ayrıca ilk dönemdeki "Meksika'da Kal" direktifini yeniden yürürlüğe koyarak, Meksikalı olmayan sığınmacıları ABD'ye girmeden önce ülkede beklemeye zorluyor.

Görsel kaldırıldı.
Yerel liderler binlerce sığınmacının sınırın Meksika tarafında kalmasının onları tehditlere maruz bırakacağını söylüyor (Reuters)

Meksika'nın ABD'den gönderilen Meksikalı olmayan göçmenleri almayı henüz kabul etmediğini açıklaması işleri daha da karmaşık hale getirerek, sınırı geçen bu kişilerin statüsü konusunda ABD'yle potansiyel bir çatışmaya yol açıyor.

Sığınma sistemindeki değişikliklere ek olarak Trump, sınırda ulusal acil durum ilan ederek daha fazla fiziksel bariyer ve ABD askeri personelinin konuşlandırılmasını gerekçekelendirdi. Ayrıca anayasal olarak korunan doğuştan yurttaşlık hakkını sona erdirmeye çalıştı.

22 eyalet, doğuştan yurttaşlığın iptali çabasına karşı çıkmak için Trump'a dava açtı.

Independent Türkçe