Lübnan Merkez Bankası Başkanı servetiyle ilgili ifade vermeye çağırıldı

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame.
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame.
TT

Lübnan Merkez Bankası Başkanı servetiyle ilgili ifade vermeye çağırıldı

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame.
Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame.

Lübnan Temyiz Başsavcılığı, yurt dışında olan Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin bir dizi dava kapsamında ifade vermesi yönünde karar aldı. Başsavcılık, Selame’nin konuya ilişkin bilgilendirilmesi ve önümüzdeki ağustos ayı başlarında sorgulanması için bir tarih belirlemesi amacıyla Cezai Soruşturma Merkez Dairesi'ni görevlendirdi.
Şarku’l Avsat’a bilgi veren Lübnanlı yargı kaynakları, söz konusu soruşturmanın Fransa, İsviçre ve İngiltere’de yürütülen soruşturmalarının devamı olduğunu belirttiği açıklamarında şunları aktardılar:
“Selame’nin elindeki servetin hacmine ve kaynağını öğrenmeye odaklanan Lübnan yargısı yedi ülkeye mektup yolladı. Selame’nin servetinin 500 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.”
Lübnan yargısı iki ay önce, İsviçre'de zimmete para geçirme davalarına karıştığı şüphesiyle, Selame’nin serveti ve kaynağı hakkında yerel düzeyde bir soruşturma başlatmıştı. Daha sonra Fransa’da da bir soruşturma başlatılmış ve İngiltere'de de şikayette bulunulmuştu.
AFP’nin haberine göre adli kaynaklar, Selame’nin kamu fonlarını zimmete geçirme, sahtecilik, yasa dışı zenginleşme, kara para aklama ve vergi kaçakçılığı suçlarından Temyiz Başsavcısı Jean Tannous tarafından soruşturulacağını bildirdi.
Yerel düzeydeki soruşturmanın üç Batı ülkesindekiyle kesiştiğini vurgulayan söz konusu kaynaklar, Selame’nin sorgu ve kovuşturma kararının dahili ve harici veri ve bilgiler doğrultusunda alındığını vurguladılar.
İsviçre yargısı, Lübnan Merkez Bankası Başkanı’nın kardeşi Reca ile iş birliği içinde yürüttüğünden şüphelenilen para hareketlerini Panama’dan Virjin Adaları’na ve Cenevre’ye kadar izliyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan yargı kaynakları Lübnan yargısının, Selame’nin servetinin bir kısmını Euro Bund senetleri hisselerinden elde edilen komisyonlar vasıtasıyla elde edildiğinden şüphelendiğini aktardı. Yasalar bu türden bir gelir elde edilmesine izin vermiyor. Selame’nin bunu kardeşinin şirketi üzerinden yürüttüğünden şüpheleniliyor. Araştırmaların bu yönde devam ettiği kaydediliyor.
İsviçre Federal Savcılığı’ndan geçtiğimiz ocak ayında hukuki yardım talep eden Lübnanlı makamlar, Selame ve kardeşinin ifadelerinin dinlenmesinin ardından şubat ayında bir ‘ön sonuç belgesi’ göndermişti.
Fransa Mali Başsavcılığı, temmuz ayı başlarında para aklama ve çete ile suç ortaklığı içinde olmak suçlamalarından Selame aleyhinde adli soruşturma başlatmıştı. Soruşturmada, Paris'teki Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı’nda  uluslararası iş birliği alanında adımlar atılmış, şüphelilere ait mal varlıklara el konulmasına ilişkin  daha geniş yetkilere sahip soruşturma hakimleri görevlendirilmişti.
Şarku’l Avsat’a konuşan bankacılık kaynakları, celp haberinin yurt dışında bulunan Selame’ye resmi olarak iletilmeden önce sızdırıldığına dikkat çektiler. Akhbar el-Yom ajansının haberine göre siyasi kaynaklara göre celp kararı, Özgür Yurtsever Hareket Başkanı Cibran Basil ile Selame arasındaki birden fazla görüşmeden sonra ulaştı. Baabda şehrinde de bir araya gelen ikilinin son görüşmeleri ise Selame’nin Lübnan’dan ayrılmasının ardından gerçekleşti. Basil ortak bir arkadaş aracılığıyla Selame ile birden fazla kez görüşme talebinde bulunarak kendisine dönemin son gününe dek gerekli rezervden harcamayı sürdürmeye ikna etmeye çalışıyordu. Diğer yandan Selame ise üzerindeki baskının yoğunluğuna rağmen gerekli rezerve dokunmamakta kararlıydı.
En az yüzde 90 değer kaybeden ulusal para biriminin çöküşünden Selame’yi sorumlu tutan siyasi partiler, benimsediği borç biriktirme politikalarını da sert bir şekilde eleştiriyorlar. Selame ise devleti Merkez Bankası'nın finanse ettiğini, kendisinin para harcamadığını belirterek söz konusu iddialara karşı kendini defalarca savunmuştu. Tüm mal varlığının izin dahilinde ve yasal olduğunu vurgulayan Selame, servetini finans kariyeri boyunca biriktirdiklerinden elde ettiğini iddia ediyor.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.