Nicolas Cage, yeni "çılgın" filmi Pig'e olumlu eleştiriler gelmesine "hayret etti"

Pig, ABD'de 16 Temmuz'da vizyona girdi. (Neon)
Pig, ABD'de 16 Temmuz'da vizyona girdi. (Neon)
TT

Nicolas Cage, yeni "çılgın" filmi Pig'e olumlu eleştiriler gelmesine "hayret etti"

Pig, ABD'de 16 Temmuz'da vizyona girdi. (Neon)
Pig, ABD'de 16 Temmuz'da vizyona girdi. (Neon)

Nicolas Cage, bir dizi eleştirel ve ticari fiyaskoda rol almasının ardından yeni filminin aldığı olumlu tepkilere "hayret etti."
Oscar ödüllü, tek kişilik mim makinesi oyuncu, The Hollywood Reporter'a "Coşkulu bir tepki almak çok güzeldi. Biraz şaşırtıcı ama çok güzel" dedi.
Cage, filme dair olumlu haberlerin çoğunun odağı olurken eleştirmenler de Pig'deki rolünü "yıllardır sergilediği en iyi performans", filmiyse "yitirmenin ve vazgeçişin, sanat ve hırsın kederli bir masalı" olarak nitelendirdi. Rotten Tomatoes'da yüzde 10'u geçmek için mücadele eden son işine göre büyük bir değişiklik.
Hollywood yıldızına yeni filmiyle Keanu Reeves'in John Wick serisi arasındaki karşılaştırma hakkında da soru yöneltildi fakat Cage, "John Wick'e Pig'den daha uzak bir film düşünemiyorum" diyerek iki film arasındaki benzerlikleri reddetti.
Cage'i ödüllü trüf mantarı domuzunu gangsterlerden kurtarmaya çalışan bir aşçı olarak gösteren Pig, insanlarla hayvanlar arasındaki bağı ele alıyor. Cage filmde oynamayı kabul etmesinin nedenlerinden biri olarak şunu gösterdi:
"Hayvan kardeşlerimizle kurabileceğimiz derin bağı kavradım. Kedilerimle olan dostluğuma çok güvendiğimin farkındayım."
Cage ayrıca ismini duyurduğu Kaya (The Rock) ve Con Air gibi Hollywood'un gişe rekorları kıran filmleri yerine neden Pig gibi bağımsız filmler yapmayı tercih ettiğini de açıkladı.
"Stüdyo sisteminde biraz boğucu bir korku kültü olduğunu düşünüyorum" diyen aktör "Bağımsız film yaparken bunu hissetmiyorum" diye ekledi.
Yüzden fazla yapımda adı geçen üretken Cage'i bu yıl Prisoners of the Ghostland ve Willy’s Wonderland'de de izleyeceğiz.



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS