İsrail’den Suriye'nin kuzeyindeki İran üssüne hava saldırısı

Söz konusu saldırı, Netanyahu'nun görevden ayrılmasından bu yana bu türdeki ilk saldırı oldu.

İsrail'in saldırısına yanıt veren Suriye Savunma Kuvvetleri’ne ait arşivden bir fotoğraf (Reuters - Russia Today)
İsrail'in saldırısına yanıt veren Suriye Savunma Kuvvetleri’ne ait arşivden bir fotoğraf (Reuters - Russia Today)
TT

İsrail’den Suriye'nin kuzeyindeki İran üssüne hava saldırısı

İsrail'in saldırısına yanıt veren Suriye Savunma Kuvvetleri’ne ait arşivden bir fotoğraf (Reuters - Russia Today)
İsrail'in saldırısına yanıt veren Suriye Savunma Kuvvetleri’ne ait arşivden bir fotoğraf (Reuters - Russia Today)

İsrail güçleri, Naftali Bennett'in görevi devralmasından bu yana bu türde ilk hava saldırısını düzenleyerek Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalında bulunan İran’a ait bazı noktaları bombaladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün (Salı), İsrail’in hava saldırılarının Halep kırsalındaki Sifire bölgesindeki Bilimsel Araştırma Merkezi yakınlarında, İran üssü ve silah depolarının olduğu Cebel Vaha bölgesini hedef aldığını açıkladı. Saldırının İran üssü ve silah depolarının yıkımına yol açtığı kaydedildi. Sifire bölgesinde, İsrail'in İran Devrim Muhafızları ve İran milislerine ait üssün ve silah depolarının bulunduğu Suriye rejim güçlerinin askeri mevzilerine yönelik hava saldırısı sonucu şiddetli patlamalar meydana geldi.
Suriye muhalefet güçlerinin konuya ilişkin yaptığı açıklamada, saldırının, geçtiğimiz yıl boyunca tekrarlanan İsrail saldırıları nedeniyle İran'ın araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin kesintiye uğradığı bölgedeki İran Devrim Muhafızları üsleri ve bir silah fabrikasını hedef aldığı belirtildi.
Suriye ordusundan bir sözcü, füzelerin bölgedeki birkaç yeri hedef aldığını, ancak hava savunma sistemlerinin füzelerin çoğunu vurduğunu ve hasarın incelendiğini belirtti. Suriye resmi haber ajansı SANA, İsrail’in dün yerel saatle 23:37’de Halep’in güneyindeki Sifire ilçesinde bazı noktalara hava saldırısı düzenlediğini ve hava savunma sistemlerinin saldırıyı püskürttüğünü duyurdu. Batılı istihbarat kaynakları, İsrail'in Suriye'deki saldırılarının, ABD'nin son iki yıldır İran'ın askeri gücünü zayıflatmaya dayalı ve çatışmalarda önemli bir artışa yol açmadan uyguladığı politikanın bir parçası olarak geldiğini ifade etti.
Suriye genelinde İran destekli milislerin binlerce üyesi var ve sayıları, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e, muhalefetin aldığı toprakları geri kazanması konusunda yardım ettikten sonra geçen yıl içinde arttı. Suriye hükümeti, saldırıların İran varlıklarını hedef aldığını hiçbir zaman kabul etmezken, İran'ın ülkedeki varlığının bazı danışmanlarla sınırlı olduğunu öne sürdü. İsrail ordusundan bir sözcü, ordunun konuya ilişkin dış haberler hakkında yorum yapmadığını söyledi. İsrailli yetkililer daha önce yaptıkları açıklamalarda, önceki füze saldırılarının İran'ın Suriye'de ilerleyişini yavaşlattığını söylemişti. İsrail’in saldırısı sonucu, savaştan önce Suriye'nin en büyük kenti, ticaret ve sanayi merkezi olan Halep'te patlamalar duyuldu. Yetkililer, hava saldırısının elektrik kesintisine neden olmasının ardından şehrin ana elektrik tesisatını onarmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Söz konusu saldırı, yeni İsrail Başbakanı Naftali Bennett hükümetinin geçen ay iktidara gelmesinden bu yana bu türdeki ilk hava saldırıları oldu.
Bennett, Binyamin Netanyahu'nun İran'ın Suriye'deki askeri genişlemesini sınırlama politikasını sürdürme sözü verdi.  Bu ise İsrail savunma teşkilatının bölgedeki stratejik dengeyi bozduğunu söylediği bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
 
Bennett döneminin Golan'daki ilk saldırısı
Öte yandan Tel Aviv'deki kaynaklar, İsrail tanklarının Golan'daki Kuneytra kenti yakınlarındaki Suriye ordusuna ait bir bölgeyi bombalayıp imha ettiğini bildirdi. Bu da yeni Başbakan Naftali Bennett döneminin Golan'daki ilk saldırısı oldu.
 Kaynaklar, bombalanan alanların son aylarda yoğun bir hareketliliğe tanık olduğunu bildirdi. Kaynaklar İsrail istihbaratının, genişleme ve kalkınma projelerinin liderleri olarak bilinen ve Suriye sınırında İsrail'e karşı cephe açmaya çalışan Golan'da, askeri altyapı için çalışan Lübnan Hizbullahı'nın üst düzey isimlerini içeren bazı heyetlerin bölgedeki fotoğraflarını çektiğine dikkati çekti. 
Söz konusu hava saldırısı, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi'nin Washington'da İran ve Hizbullah'ın Suriye'deki varlığını ele alan görüşmelerinden önce gerçekleşti.
İsrail Hava Kuvvetleri 9 Haziran’da Şam ve çevresinin yanı sıra, Humus ve Hama (orta) ve Lazkiye (batı) valiliklerinde rejim güçlerinin ve onlara sadık grupların bulunduğu çeşitli bölgelere hava saldırıları düzenledi. Saldırıda birçok rejim gücü ve bağlı gruplardan unsurların öldürüldüğü kaydedildi. SOHR konuya ilişkin açıklamasında, saldırının Humus'un güneyindeki bir Hizbullah mühimmat deposunu hedef aldığını bildirdi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times