Erdoğan, Kabil Havaalanı’nın işletilmesi için Türkiye’nin 3 şartını açıkladı

Afganistan’ın başkenti Kabil’e dün fırlatılan füzeler sonucu hasar gören bir araç (EPA)
Afganistan’ın başkenti Kabil’e dün fırlatılan füzeler sonucu hasar gören bir araç (EPA)
TT

Erdoğan, Kabil Havaalanı’nın işletilmesi için Türkiye’nin 3 şartını açıkladı

Afganistan’ın başkenti Kabil’e dün fırlatılan füzeler sonucu hasar gören bir araç (EPA)
Afganistan’ın başkenti Kabil’e dün fırlatılan füzeler sonucu hasar gören bir araç (EPA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ve NATO güçlerinin 11 Eylül’e kadar tamamlanması planlanan Afganistan’dan çekilmesi sürecinin ardından başkent Kabil’deki havaalanının işletilmesi için Türkiye’nin şartlarını açıkladı.
Erdoğan, dün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) kıldığı Kurban Bayramı namazı sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şartlarımız sağlanabilirse, Türkiye olarak Kabil Havaalanı'nın işletimini ele almayı düşünüyoruz” diyerek, Taliban ile görüşüleceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı, Emperyal güçlerin Afganistan’a girerek, 20 yıldan fazla bir süre kaldığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı;
“Biz bütün bu emperyal güçler karşısında Afgan kardeşlerimizin yanında yer aldık. Orada öncelikli olarak da Kabil Havaalanı’nın korunmasını, bunun yanında insani noktada Afgan halkına her türlü desteği verme mücadelemizi sürdürdük. Şimdi yeni bir dönem var. Üç ana otorite burada görülüyor; NATO, Amerika ve bunun yanında da Türkiye. Şu anda Amerika çekilme kararını verdi. Kabil Havaalanı bizim tarafımızdan zaten 20 yıldır işletiliyor, bundan sonra da işletilmesini istediler. Biz şu anda buna olumlu bakıyoruz ama olumlu bakarken tabi Amerika’ya karşı bizim bazı şartlarımız var. Bir, diplomasi noktasında Amerika bizim yanımızda yer alacak, diplomatik ilişkilerde. İki, lojistik noktasında imkanlarını bizim için seferber edecek, hangi gücü varsa lojistik anlamda bunları Türkiye’ye devredecek. Bir diğeri de tabii bu süreç içinde mali ve idari noktada çok ciddi sıkıntılar olacak. Bu konuda da gerekli desteği Türkiye’ye verecek. Eğer bunlar sağlanabilirse biz Türkiye olarak bu süreçte Kabil Havaalanı’nın işletimini ele almayı düşünüyoruz.”
Taliban’ın bazı rahatsızlıklarının olduğunu söyleyen Erdoğan, “Taliban ile de bu süreci görüşmek suretiyle, Taliban Amerika ile bazı görüşmeleri nasıl yaptıysa, herhalde Türkiye ile bu görüşmeleri çok daha rahat yapması lazım” diye konuştu.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye’nin bu misyonu üstlenmesi için verilecek desteğin detaylarını görüştüklerini açıkladı.
Türkiye, ABD kuvvetlerinin geri çekilmesinden sonra Afganistan’da diplomatik bir varlığın sürdürülmesinin anahtarı olan havaalanının güvenliğinin sağlanması ve yönetilmesine yardımcı olma teklifi hakkında Savunma Bakanlığı yetkilileriyle görüşüyor.
Pentagon Sözcüsü John Kirby, ABD ve Türkiye’nin, ABD kuvvetleri Afganistan’dan çekildikten sonra Ankara’nın Kabil Havaalanı’nı yönetme planının ayrıntılarını görüşmeye devam ettiğini belirtti.
Kirby, “Havaalanında güvenliğin nasıl olacağı konusunda Türklerle hala görüşme halindeyiz, bu çabaya öncülük etmeye istekli oldukları için onlara minnettarız” diye konuştu.
Oradaki güvenliğin, ABD ve herhangi bir ülkenin Kabil’de diplomatik bir varlığa sahip olma yeteneği için kritik öneme sahip olacağını dile getiren Kirby, “ABD Başkanı Joe Biden, ABD’nin Afganistan’da bir tür diplomatik varlığı olacağı konusunda çok açıktı. Bu yüzden havaalanının gerektiği gibi güvenli olduğundan emin olmamız gerekiyor” dedi.
Buna karşılık Taliban ise, Türkiye'nin havaalanını güvence altına alma planlarını ve Türkiye'nin Kabil Havaalanı’nda askeri varlığı olmasını reddetti.
Ancak Taliban, aynı zamanda ‘kardeş’ bir ülke olarak gördüğü Türkiye ile iyi ilişkiler kurmayı memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, TRT’ye yaptığı açıklamada, hareketin Türkiye ile ortak çıkarlara dayalı iyi ilişkiler kurmak istediğini söyleyerek, “Türkiye ile iyi ilişkiler istiyoruz. Türkiye’nin bize asker değil, mühendis, doktor, bilim insanı ve tüccar göndermesini istiyoruz. Türkiye bizim için kardeştir ve çok eski ortak ilişkilerimiz var. Ancak Türkiye NATO’nun bir parçası olduğu için, son 20 yıldaki konumu uygun değildi. Afganistan’daki yabancı askeri varlığı iyi değildi ve Afgan işlerine müdahale etti” dedi.
Taliban Sözcüsü, Kabil Havaalanı’nı ve diplomatik merkezleri koruma ve güvence altına alma sorumluluğunun Afganların sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, Taliban’ın yabancı güçlerin ülkeden çekilmesinin ardından Türkiye’nin havaalanını işletme planlarını reddettiğini bir kez daha vurguladı.
 



PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
TT

PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)

Ankara ile 40 yıllık silahlı çatışmanın ardından silahlarını bırakmayı taahhüt eden PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu konuda kendisinden talep edilenleri yerine getirmediğini öne sürdü.

PKK'nın kurucularından ve üst düzey yetkililerinden Mustafa Karasu, PKK'ya yakın Medya Haber televizyonuna yaptığı açıklamada, “Biz hazırız, ancak (Türk) hükümeti gerekli önlemleri almadı” dedi.

Karasu, ‘Türk devleti içindeki bir grubun süreci baltalamaya çalıştığını’ iddia etti. Bazı kaynaklara göre PKK’nın silahlarını teslim etmesinin ilk aşaması önümüzdeki günlerde gerçekleşecekti.

Karasu, özellikle PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘tutukluluk koşullarının iyileştirilmemesine’ üzüldüğünü ifade etti. Öcalan, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında PKK’ya kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi bırakması çağrısında bulunmuştu.

Bazı dost isimlerin (Öcalan'ın tutuklu bulunduğu İstanbul açıklarındaki) İmralı Adası'na gittiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karasu, Öcalan’ın 26 yıldır tek kişilik hücre hapsinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Irak'ta yaşayan iki PKK lideri ve Kürtçe yayın yapan medya kuruluşları, silahların teslim edilmesinin ilk aşamasının 3-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti, ancak Karasu, silahların teslim edilip edilmeyeceğini ve tarihleri teyit etmedi.