Menfi Libya uzlaşısına vurgu yaparken Kubis bölünmelerin bitirilmesi çağrısında bulundu

Kovid-19 salgını, Libyalıları Kurban Bayramı’nda ‘tedbirli’ davranmaya itti

Muhammed el-Menfi dün Tobruk'ta bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla resim çektirdi (Başkanlık Konseyi)
Muhammed el-Menfi dün Tobruk'ta bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla resim çektirdi (Başkanlık Konseyi)
TT

Menfi Libya uzlaşısına vurgu yaparken Kubis bölünmelerin bitirilmesi çağrısında bulundu

Muhammed el-Menfi dün Tobruk'ta bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla resim çektirdi (Başkanlık Konseyi)
Muhammed el-Menfi dün Tobruk'ta bayram namazını kıldıktan sonra vatandaşlarla resim çektirdi (Başkanlık Konseyi)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, dün Kurban Bayramı namazını ülkenin doğusundaki Tobruk kentinde eda etti. Menfi namaz sonrası yaptığı açıklamada, Başkanlık Konseyi’nin ülkenin istikrarını yeniden tesis etmek ve halkı yeniden birleştirmek için ideal bir seçenek olarak ulusal uzlaşıyı sağlama çabalarına atıfta bulundu, hoşgörü ve fedakârlık değerlerine bağlı kalmanın önemini vurguladı.
Başkanlık Konseyi üyesi Musa el-Koni ise Twitter hesabından paylaştığı kısa bir tweette, 24 Aralık’ta yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasının ‘Libya halkı için bir zafer olacağını’ yazdı.
Yüksek Seçim Komisyonu da dün bir açıklama yaparak seçim sürecinde Libyalıların beklentilerini gerçekleştirme sözü verirken vatandaşlara ‘güvenli ve istikrarlı bir ülke inşa etmenin önünü açacağı’ vurgulanan seçimlere katılmaları çağrısında bulundu. Seçmen kayıt sürecinin halen devam ettiğine dikkati çeken komisyon, şimdiye kadar 2,5 milyondan fazla seçmenin kaydedildiği belirtildi.
Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi ve Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis, Libyalıların Kurban Bayramı’nı kutladı. Kubis, Libya’daki tüm liderleri ve kurumları Kurban Bayramı vesileyle ‘ülkede devam eden bölünmeleri ve Libya halkının katlanmaya devam ettiği zorlukları sona erdirmek için barış, şefkat ve uzlaşı mesajını yaymaya’ çağırdı.
Pazartesi akşamı açıklamada bulunan Kubis, tüm karar vericileri ve büyük kurumları geçtiğimiz Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşmasından bu yana kaydedilen ilerlemeyi korumaya ve milli birlik ruhu içinde hep beraber çalışmaya, Libya halkının refahını ve çıkarlarını dar görüşlü çıkarların üzerinde tutma sorumluluğunu taşımaya ve paylaşmaya çağırdı. Kubis ayrıca, 24 Aralık’ta seçimlerin yapılmasını sağlayarak barış sürecini sürdürmek için çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulundu. 
Diğer yandan Avrupa Birliği (AB) heyeti, Kurban Bayramı’nın bu yıl Libya’nın barış ve ulusal uzlaşı yolunda gerçekten ilerleme kaydettiği bir zamana denk geldiği değerlendirmesinde bulunarak Libya halkının tüm bileşenleri için umut ve iyimserlik dolu bir yılın başlangıcı olmasını umduğunu ifade etti.
Yabancı güçlerin ve ‘paralı askerlerin’ Libya’dan çekilmesi gerektiğini bir kez daha yineleyen AB, ülkede barış ve istikrarı teşvik etme çabalarına desteği sürdüreceğinin altını çizdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Sözcüsü Nabila Massrali tarafından yapılan açıklamada, “Avrupa’nın Libya’da sivil bir misyon ve Akdeniz'de ‘IRINI’ adlı askeri bir misyon aracılığıyla verdiği destek sürüyor ve şuan Libya'ya askeri bir misyon gönderilmesi gibi bir gündem maddesi bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
Heyet, AB’nin Libya diyalogunun başarısı, seçimlerin zamanında yapılması ve ateşkes anlaşmasının uygulanması konusundaki arzusunu yineledi. Dün Kurban Bayramı'nı kutlayan Libyalılar, bazı bölgelerde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle tedbir amaçlı olarak bayram namazını açık alanlarda ve meydanlarda kıldılar.
Libya resmi haber ajansı LANA'nın haberine göre vaizler, Kurban Bayramı’nın üstün anlamlarına değindiler ve Peygamber'in sünnetine uymanın gerekliliğini vurguladılar. Libyalıların nefreti aşmaları, dayanışma içinde olmaları, birleşmeleri, halk arasında uzlaşıyı teşvik etmeleri, Libya'yı ve halkını her türlü zarardan koruması, onlara güvenlik, refah, barış ve huzur getirmesi için Allah’a dua etmeleri çağrısını yenilediler.
Bir başka gelişmede ise Ulusal Birlik Hükümeti’nden (UBH) yapılan açıklamada, Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Avn’ın arz ve talep açısından petrol piyasasının durumunu ve stok seviyelerini gözden geçirmek amacıyla düzenlenen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC grubunun video konferans yöntemiyle yapılan bakanlar toplantısına katıldığı bildirildi. Toplantıda, Nisan 2020'de imzalanan anlaşmanın Aralık 2022'nin sonuna kadar uzatıldığı ifade edildi. Toplantıda ayrıca pazar durumunu izlemek ve üretim oranlarını ayarlamak için toplantıların devam etmesi gerektiği vurgulandı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.