Lübnanlı ailelerin gıda giderleri asgari ücretin 5 katına eşit

Beyrut’ta çocuklar çöp kutularında satabilecekleri şeyler arıyor (AP)
Beyrut’ta çocuklar çöp kutularında satabilecekleri şeyler arıyor (AP)
TT

Lübnanlı ailelerin gıda giderleri asgari ücretin 5 katına eşit

Beyrut’ta çocuklar çöp kutularında satabilecekleri şeyler arıyor (AP)
Beyrut’ta çocuklar çöp kutularında satabilecekleri şeyler arıyor (AP)

Lübnan’da şimdiye kadar görülen en kötü ekonomik krizinin neden olduğu enflasyon yükselmeye devam ederken, Beyrut Amerikan Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Lübnanlı aileler, yalnızca gıdaya asgari ücretin beş katını harcıyor.
Ülke, Dünya Bankası’nın (WB) 1850’lerden bu yana dünyanın gördüğü en kötü mali krizlerinden biri olarak tanımladığı ve nüfusun yarısından fazlasını yoksulluk sınırının altında yaşamasına neden olan krizle mücadele ediyor.
Lübnan lirası, 2019’dan bu yana karaborsada değerinin yüzde 90’ından fazlasını dolar karşısında kaybetti ve Lübnanlıların satın alma güçleri düştü.
AFP’ye göre, Beyrut Amerikan Üniversitesi’ndeki Kriz Gözlemevi tarafından yapılan açıklamada, “Temmuz ayındaki son fiyatlara göre, bir ailenin sadece yemek için ayırdığı bütçe asgari ücretin yaklaşık beş katıdır. Beş kişilik bir aile, su, elektrik veya gaz ek maliyetini hesaba katmadan, yalnızca gıdaya ayda 3,5 milyon Lübnan lirası harcıyor” denildi.
Asgari ücretin 675 bin Lübnan lirası olduğu ülkede, çoğu kişiye yerel para biriminde ödeme yapılıyor.
Kriz Gözlemevi’ne göre, sebze, tahıl, süt, sığır eti ve yağ gibi 10 temel gıda ürününün maliyeti yüzde 700’den fazla arttı.
Gözlemevi Başkanı ve Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde profesör olan Naser Yasin, AFP’ye verdiği demeçte, fiyatlardaki son artışın çok endişe verici olduğunu söyledi.
Merkez Bankası, son haftalarda kilit mallara yönelik sübvansiyonları yavaş yavaş kaldırarak, yakıt ve ilaç fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
Ekonomik çöküşe rağmen, Hasan Diyab hükümetinin Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından Ağustos ayında istifa etmesinden bu yana rakip siyasi güçler bir hükümet kuramadı.
Başbakan adayı Saad Hariri, hükümeti kurma görevi verilmesinden dokuz ay sonra geçen hafta sonu keskin siyasi farklılıklar nedeniyle yeni bir hükümet kuramadı ve hükümet kurma görevini iade ettiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, parlamento bloklarının hükümeti kuracak yeni adaylarını aday göstermeleri için önümüzdeki Pazartesi günü meclis istişareleri yapılması çağrısında bulundu.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.