Cumhuriyetçiler: Kuzey Akım 2 Amerikan-Alman anlaşması Putin'e bir hediye

İşaret, Rus gazını Almanya'ya taşımak için inşa edilen "Kuzey Akımı 2" hattını gösteriyor (AFP)
İşaret, Rus gazını Almanya'ya taşımak için inşa edilen "Kuzey Akımı 2" hattını gösteriyor (AFP)
TT

Cumhuriyetçiler: Kuzey Akım 2 Amerikan-Alman anlaşması Putin'e bir hediye

İşaret, Rus gazını Almanya'ya taşımak için inşa edilen "Kuzey Akımı 2" hattını gösteriyor (AFP)
İşaret, Rus gazını Almanya'ya taşımak için inşa edilen "Kuzey Akımı 2" hattını gösteriyor (AFP)

ABD dün Almanya ile Rusya'ya karşı yaptırımlara neden olan Kuzey Akımı 2 boru hattı konusunda anlaşmaya vardığını duyurdu.
Başkan Joe Biden'ın muhalif olan Cumhuriyetçiler, söz konusu anlaşmayı ‘Putin için bir hediye’ olarak nitelendirerek eleştirdiler.  ABD yönetimi ise, neredeyse tamamlanmış olan boru hattından olumlu bir sonuç elde etmeye çalıştığını belirterek iddiaları reddetti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Victoria Nuland, anlaşmanın ayrıntılarını açıkladığı Senato oturumu sırasında “Bu kötü bir durum ve kötü bir boru hattı, ancak Ukrayna'yı korumaya yardım etmemiz gerekiyor ve bu yönde bazı önemli adımlar attığımızı hissediyorum. Rusya, enerji kullanımını bir silah olarak veya Ukrayna’ya karşı baskı aracı olarak kullanmaya kalkışırsa, bu anlaşmada bizimle beraber olan Almanya, ulusal ve Avrupa düzeyinde Rusya'nın enerji sektöründe Avrupa'ya ihracat kapasitesini sınırlayacak yaptırımlar dâhil, etkili tedbirler için baskı yapmaya kararlıdır. Bu anlaşmanın bir diğer yönü de Rusya ile Ukrayna arasında 2024'te sona erecek olan gaz transit geçiş anlaşmasının on yıl daha uzatılmasına destek vermektir” ifadelerini kullandı.
Nuland, anlaşmanın Ukrayna'nın enerji arzını çeşitlendirmesine yardımcı olmak için gerçekçi mali rakamları içereceğini de söyledi.
Geçen hafta Şansölye Angela Merkel'i ağırlayan Biden, projeyi durdurmak için çok geç olduğunu ve Almanya ile iş birliği yapmanın daha iyi olduğunu savunarak, Kuzey Akım 2 boru hattıyla ilgili Kongre tarafından talep edilen yaptırımların çoğunu iptal etti.
Baltık Denizi'nden geçen boru hattı projesi, 2014'ten bu yana Moskova yanlısı ayrılıkçılarla savaşan ve Rus gazının kendi toprakları üzerinden taşınmasını bir baskı aracı olarak gören Ukrayna'nın sert muhalefetiyle karşı karşıya.
ABD yönetimi Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Kiev'e olan desteğini gösterme amacıyla, Biden'ın 30 Ağustos'ta Beyaz Saray'da Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i kabul edeceğini duyurdu.
Dışişleri Bakanlığında üst düzey yetkili Derek Chollet, boru hattı anlaşmasının ayrıntılarını görüşmek üzere bu hafta Ukrayna ve Polonya'ya gitti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump ile sert görüş ayrılıkları yaşayan Almanya, Biden'ın yaklaşımından övgüyle bahsederek, yapılan anlaşmanın aralarındaki ittifakı yeniden canlandıracağını ifade etti.
Cumhuriyetçiler anlaşmayı hızlı bir şekilde eleştirerek, bunun Ukrayna'ya ihanet olduğunu ve Putin'i ise cesaretlendireceğini söylediler.
Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, ‘Kuzey Akımı 2’ ile ilgili endişelere atıfta bulunarak, "Biden ve Putin'in her zaman iyi geçindiğini biliyorduk ve şimdi daha da yakınlar" dedi. Biden, ‘Kuzey Akımı 2’ projesi konusunda Demokratlar tarafından da eleştiri aldı.
Biden’i destekleyenler ise, cumhuriyetçilerin eleştirilerini gülünç olmakla niteleyerek, “Trump, Putin'i çekinmeden övdü ve Ukrayna'ya karşı hoşnutsuzluğunu Zelensky'nin kolunu bükmeye çalıştığı ilk telefon görüşmesinde gösterdi” değerlendirmesinde bulundular.
2013 yılında Ukrayna'da Batı yanlısı protestocuları desteklemesiyle tanınan Nuland, Cruz'a “2017 yılında göreve başlayan Trump yönetiminin bu işte sorumluluğu var. 2016'da boru hattı projesini durdurma yolundaydık. Biden yönetimi dört yıl sonra göreve geldiğinde, boru hattının yüzde 90'ı tamamlanmıştı” ifadeleriyle yanıt verdi.



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.