Fas, casusluk yaptığı iddialarını bir kez daha kınadı

Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani (MAP)
Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani (MAP)
TT

Fas, casusluk yaptığı iddialarını bir kez daha kınadı

Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani (MAP)
Fas Başbakanı Sadeddin el-Osmani (MAP)

Fas hükümeti, bir yazılım programı kullanarak bir dizi Faslı ve yabancı tanınmış kişilerin telefonlarının hacklendiğine yönelik iddiaları destekleyen yanıltıcı, yoğun ve şüpheli medya kampanyasını şiddetle kınadı. Hükümet tarafından son iki günde bu konuda yayınlanan ikinci açıklamada, bu yanlış ve asılsız iddiaları tamamen reddedildiği, Uluslararası Af Örgütü ve Forbidden Stories isimli birlik de  dahil olmak üzere bu iddiaların organizatörlerinden, destekleyenlerinden ve onların koruması altındakilerden, gerçek dışı anlatılarına yönelik en ufak bir somut kanıt sunmaları için meydan okuduğunu belirtti.
Açıklamada, Fas’ın bu tür saldırılara daha önce de maruz kaldığını belirterek, bazı medya çevrelerinin ve sivil toplum kuruluşlarının bu iddiaları Fas’ı kendi emri ve vesayet altına almak için ortaya attığı ve “Onları kızdıranın böyle bir şeyin mümkün olmayışı” olduğu belirtildi. Hükümetin açıklamasında “Fas, hukuku ile güçlüdür ve tutumunun doğruluğundan emindir bu nedenle de bu asılsız iddialardan faydalanmaya çalışan herhangi bir tarafın karşısında durmak için Fas’ta ve uluslararası düzeyde yasal ve yargısal yoldan gitmeyi seçti.” ifadeleri kullanıldı. Fas’a karşı devam eden medya kampanyası bağlamında, Forbidden Stories ortaklarından Radio France’ın soruşturma birimi, Forbidden Stories’ göre gazeteciler, insan hakları savunucuları ve politikacılar hakkında casusluk yapmak için kullanılan Pegasus yazılımının Fas Kralı 6. Muhammed’in ve ona yakın kişilerin muhtemel hedefleri listesinde yer almalarının mümkün olduğunu belirtti.
Radyo, France Info TV web sitesinde salı günü yayınlanan bir makalede, Kral 6. Muhammed’in telefon numarasının Pegasus casus yazılımı için muhtemel hedef listesinde belirlenen numaralardan biri olduğunu belirtti. Makalede şu ifadelere yer verildi:
“Forbidden Stories’in kurduğu kuruluştaki ortaklarımız ile, Fas istihbarat servisleri listesindeki telefon numaralarından birinin aslında Kral 6. Muhammed’e ait olduğunu tespit edebildik. Aynı şekilde Kral 6. Muhammed’in çevresinde aynı soruna maruz kalıyor.”
Resmi bir Faslı kaynak daha önce Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda Forbidden Stories’in Fas’a karşı nefretiyle bilindiğini ve bunun Fas’ın güvenlik çıkarlarına karşı ilk kampanyası olmadığını söylemişti. 22 Haziran 2020’de Uluslararası Af Örgütü’nün Fas’ı İsrailli bir şirket tarafından üretilen bir casusluk yazılımı kullanarak Faslı gazetecilere casusluk yapmakla suçlayan raporun Fas hükümeti ve parlamentosu tarafından şiddetle reddedildiğini vurgulayan kaynak Fas hükümetinin, uluslararası örgütten bunun kanıtını sunmasını istediğini ancak bunun boşuna olduğunu belirtti.
Kaynak, Fas hükümdarının çevresinin ve onu korumakla görevli olan kişileri hedef alınmasının, Faslı güvenlik görevlilerinin bu yazılım casusluğuna maruz kaldığını gösterdiğini belirterek, “Eğer Forbidden Stories raporunda kralın çevresini hedef almaktan söz ediliyorsa, Rabat nasıl suçlanabilir?” sorusunu yöneltti.
Aynı kaynak, 2011 Fas anayasasının 24. bölümünün iletişimin gizliliğini garanti ettiği ve özel hayatı koruyor olması dikkate alınarak Fas’ın dijital ortamın güvenliğinin takip edilmediği bir yer olmadığını da sözlerine ekledi ve Forbidden Stories’in Fas’ın bir ‘polis devleti’ olduğunu iddia ederek imajını baltalamaya çalıştığı siyasi bir gündemle meşgul olduğunu belirtti.
Pazar günü 17 uluslararası medya kuruluşu tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, İsrailli şirket NSO tarafından geliştirilen Pegasus casus yazılım programı birkaç ülkede en az 180 gazeteci, 600 siyasi şahıs, 85 insan hakları aktivisti ve 65 şirket sahibine yönelik casusluk yapılmasını sağladı.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.