Dünyadaki teknoloji yatırımcılarının gözdesi yeni Hint girişimleri

Halka arzdan 1,3 milyar dolar toplayan ilk Hintli gıda girişim devi Zomato. (Reuters)
Halka arzdan 1,3 milyar dolar toplayan ilk Hintli gıda girişim devi Zomato. (Reuters)
TT

Dünyadaki teknoloji yatırımcılarının gözdesi yeni Hint girişimleri

Halka arzdan 1,3 milyar dolar toplayan ilk Hintli gıda girişim devi Zomato. (Reuters)
Halka arzdan 1,3 milyar dolar toplayan ilk Hintli gıda girişim devi Zomato. (Reuters)

Çin’deki teknoloji sektörünün hızlı bir şekilde büyümesi ve uluslararası yatırımcıların odak noktası haline gelmesinin ardından, son dönemlerde Çin’in söz konusu şirketlere uyguladığı kısıtlamalar ve önlemler, yatırımcılar arasında endişelere yol açtı.
Bu koşullar altında Hindistan, teknoloji sektöründeki yatırımcıları çekmek için yeni bir alternatif olarak ortaya çıktı. Bu sektörde ortaya çıkan Hintli şirketler, bu şirketlerden hisse satın almak isteyen birçok yatırım kurumunun odak noktası haline geldi.
Geçtiğimiz hafta önde gelen uluslararası yatırımcıların ilgisinin çekmeyi başaran Hintli şirketler için önemli bir dönüm noktasıydı.
Hintli gıda dağıtım şirketlerinden Zomato Limited, ABD yatırım bankası Morgan Stanley, Tiger Global ve Fidelity Investments’in katkılarıyla halka arzdan 1.3 milyar dolar toplayan ilk Hintli startup oldu.
Hintli dijital ödeme hizmetleri girişimi PayTm’nin mevcut ve yeni hisseler olmak üzere 2 ayrı kategoriden toplam 2.2 milyar dolar değerinde hisse satacağı belirtildi. Ayrıca, Hindistan merkezli e-ticaret şirketi Flipkart’ın, yatırımcılardan 3.6 milyar dolar talep alarak, ABD perakende devlerinden Walmart’a ait olan şirketin piyasa değerini 38 milyar dolara yükseltmeyi başardığı belirtildi.
9.2 milyar dolarlık finansal varlığa sahip ABD şirketi GGV Capital’in yönetici ortağı Hans Tung, Bloomberg’e verdiği demeçte, “Hintli girişimciler yaklaşık on yıldır yeni şirketler kuruyorlar. O dönemden bu yana Hindistan’ın internet altyapısı çarpıcı bir şekilde gelişti. Şu anda dünya genelinde teknoloji sektörlerine yatırım talebi artmış durumda. Yatırımcılar yeni Çin olarak gördükleri Hindistan’da sektörün güçlü yükselişine tanık olmaya başladı” dedi.
Hindistan’ın e-ticarette en büyük gözlük tedarikçilerinden Lenskart, Singapurlu devlet varlık fonu Temasek Holdings ve yatırım şirketi Falcon Edge Capital dahil olmak üzere yatırımcılardan 220 milyon dolar topladı. Şirket daha önce telekomünikasyon noktasında ABD yatırım bankası KKR ve Japonya merkezli Softbank Grup'undan fon sağlamıştı
İnternet kullanımının giderek geliştiği Çin’in aksine, Hindistan’daki 625 milyon internet kullanıcısının çoğu hala video, sosyal ağ ve e-ticaret dünyasında varlığını hissettiriyor.
Hindistan'daki e-ticaret, ülkenin toplam perakende ticaretinin %3'ünden daha azını oluşturduğu için e-pazarlamadaki fırsatlar cazibesini koruyor. Hindistan'ın startup'ları (gelişime açık şirketler) hala ülke çapında tedarik zincirlerine ve dağıtım ağlarına yatırım yapıyor.
Hindistan'ın on yıl içinde dünyanın en kalabalık ülkesi olması beklenirken, yatırımcıların Hindistan'daki koşullara bakışı, komşusu Çin'e bakışlarından keskin bir şekilde farklılaşıyor. Çinli yetkililer geçtiğimiz Şubat ayından bu yana söz konusu teknoloji şirketlerine, piyasa değerlerinde 800 milyar dolar düşüşe neden olan kısıtlamalar getirdi.
Bloomberg'in haberine göre, Hindistan'ın Kotak Mahindra Varlık Yönetimi başkanı Nilesh Shah, Hint teknoloji şirketleri “Çin şirketlerine yatırım yaparak zarar gören uluslararası yatırımcıları çekebilir” diyor. Ayrıca, Shah'a göre, hala zarar bildiren birçok Hintli girişimin ilk halka arzlarının (IPO'lar) başarısı, mevcut şirketlerin çoğunu yeniden değerlendirerek hisse senedi fiyatlarını yükseltebilir.
Hindistan’daki gelişmekte olan teknoloji şirketleri, bu yılın ikinci çeyreğinde 6.3 milyar dolarlık rekor sayıyla yatırımlarını artırmayı başardı. CB Insights tarafından hazırlanan verilere göre, Çinli şirketlerin yatırımları aynı dönemde 2020 yılının son çeyreğinde kaydedilen en yüksek seviye olan 27.7 milyar dolara kıyasla yüzde 18 oranında düştü.
Hindistan’daki dijital pazarın kontrolünü ABD merkezli Amazon şirketi ile paylaşan Flipkart, önümüzdeki iki yıl içerisinde hisselerini halka arz etmeyi planlayan Hint startup’ları arasında bulunuyor. Liste, online hayat sigortası startup’ı Policy Bazaar’ın sahibi olan finansal hizmetler teknolojisi şirketi IT Access Marketing and Costing’i de içeriyor. Ayrıca listede akıllı ulaşım hizmetleri noktasında e-ticaret lojistik şirketi Delhivery ve Hindistan’ın en popüler ulaşım platformu Ola da bulunuyor. Halka arzlar, bireysel yatırımcıların, hisseleri şu anda sadece uluslararası yatırımcılara açık olan startup’larda hisse sahibi olmalarına izin verecek.
İsviçre merkezli Credit Suisse Group tarafından bu yılın başlarında yayınlanan bir raporda, e-ticaret ve finansal hizmetler teknolojisinden, eğitim, lojistik ve eve yemek servisi olmak üzere çeşitli sektörlerde toplam yatırım değeri 240 milyar doları bulan ve yatırım alan yaklaşık 100 Hintli şirketin bulunduğu belirtildi.
Sequoia Capital, Lightspeed Venture Partners ve Qualcomm Ventures gibi yatırımcı çeken şirketleri teşvik eden Hintli girişimci Ganesh Krishnan, “Küresel yatırımcılar, potansiyelinden yararlanılmayan Hint pazarının devasa yükselişini izliyor. Finansal akışlar on kat arttı” açıklamasını yaptı.
Bütün bunlara rağmen resim pek parlak görünmüyor. Bazı analistler borsalardaki mevcut durumun yakında patlayacak bir balon olduğuna inanıyor.



Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)
TT

Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin yol açtığı daha sıcak geceler, yüzyılın sonuna gelindiğinde uyku apnesini çok daha yaygın ve tehlikeli hale getirebilir.

Araştırmacılar artan sıcaklıkların, dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen ve kalp hastalığı, demans ve erken ölümle bağlantılı bir uyku bozukluğu olan obstrüktif uyku apnesini (OUA) kötüleştirebileceğini söylüyor.

Flinders Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışma, iklim değişikliğinin OUA'nın şiddetini ve sağlık üzerindeki etkisini nasıl artırabileceğini modelleyen ilk araştırma.

Flinders Üniversitesi FHMRI Uyku Sağlığı'ndan çalışmanın başyazarı Dr. Bastien Lechat, "Bu çalışma, ortam sıcaklıklarının OUA'nın şiddetini etkileyip etkilemediğini araştırarak iklim gibi çevresel faktörlerin sağlığı nasıl etkileyebileceğini anlamamıza katkı sağlıyor" diyor.

Araştırmacılar uyku sırasında solunum düzensizliklerini izleyen bir yatak altı sensörü aracılığıyla, 29 ülkeden en az 116 bin kişiden elde edilen 58 milyondan fazla gece uykusu verisini kaydetti.

Birkaç yılda toplanan veriler, küresel iklim modellerinden elde edilen saatlik iklim verileriyle eşleştirilerek farklı ısınma senaryoları altında OUA şiddetindeki değişikliklerinin simülasyonu oluşturuldu.

Dr. Lechat, "Genel olarak ortam sıcaklığıyla OUA şiddeti arasındaki ilişkinin büyüklüğü bizi şaşırttı" diyor.

Yüksek sıcaklıklar, kişinin belirli bir gece OUA yaşama olasılığının yüzde 45 artmasıyla ilişkiliydi.

Görsel kaldırıldı.Grafik, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından ölçülen, endüstri çağından itibaren küresel ortalama sıcaklık artışını gösteriyor (WMO)


Çalışma, OUA şiddetindeki sıcaklıkla ilişkili artışın, Avustralya veya ABD'ye kıyasla Avrupa ülkelerinde bilhassa belirgin olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bunun, klimaya erişimdeki farklılıklardan kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar engelliliğe ayarlanmış yaşam yılı (disability-adjusted life years / DALY) kullanarak iklimin şiddetlendirdiği uyku apnesinin sağlık ve ekonomi üzerindeki yükünü tahmin etti. Sadece 2023'te, sıcaklık artışının araştırmadaki 29 ülkede yaklaşık 800 bin sağlıklı yaşam yılının kaybıyla bağlantılı olduğunu saptadılar.

Dr. Lechat, "Bu rakam, bipolar bozukluk, Parkinson hastalığı veya kronik böbrek hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlardakine yakın" ifadelerini kullanıyor.

Toplam ekonomik kayıp yaklaşık 98 milyar dolar olarak tahmin edilirken bunun 68 milyar doları sağlığın bozulmasından, 30 milyar dolarıysa işyerindeki verimlilik düşüşünden kaynaklanıyor.

Kıdemli araştırmacı Profesör Danny Eckert, veriler çoğunlukla soğutma ve sağlık hizmetlerine erişimi daha iyi olan yüksek gelirli bölgelerdeki bireylerden elde edildiğinden, örneklemin düşük gelirli ülkelerde OUA'nın gerçek dünyadaki yükünü yeterince yansıtmayabileceğini söylüyor.

Profesör Eckert "Bu, tahminlerimizi yanıltarak sağlık ve ekonomi üzerindeki gerçek maliyetin düşük tahmin edilmesine yol açmış olabilir" diyor.

Sadece Avustralya'da, OUA dahil uykuyla ilgili sağlık sorunlarının maliyeti daha önce yılda 66 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL) olarak tahmin edilmişti.

Ekip halihazırda soğutmaya erişimin veya davranışsal değişikliklerin, ısınan hava koşullarında uyku apnesinin şiddetini nasıl azaltabileceği gibi olası müdahaleleri araştırmayı planlıyor.

Profesör Eckert, "İleride, ortam sıcaklığının uyku apnesinin şiddetine etkisini azaltacak stratejiler araştıran ve altta yatan fizyolojik mekanizmaları inceleyen müdahale çalışmaları tasarlamak istiyoruz" diye belirtiyor.

Çalışma, daha güçlü küresel iklim eylemleri olmadan uyku apnesinin yükünün muhtemelen keskin bir şekilde artacağı ve bunun da halk sağlığı sorunlarını şiddetlendirerek ekonomileri zorlayacağı uyarısında bulunuyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change