Etiyopya, Nahda Barajı"nın ikinci aşama dolum işleminin tamamlanmasının ardından Mısır ve Sudan'a güvence verdi

Etiyopya Başbakanı'nın Twitter sayfasından yayınladığı, Hedasi Barajı'nın ikinci dolum sürecinin tamamlandığını gösteren bir fotoğraf
Etiyopya Başbakanı'nın Twitter sayfasından yayınladığı, Hedasi Barajı'nın ikinci dolum sürecinin tamamlandığını gösteren bir fotoğraf
TT

Etiyopya, Nahda Barajı"nın ikinci aşama dolum işleminin tamamlanmasının ardından Mısır ve Sudan'a güvence verdi

Etiyopya Başbakanı'nın Twitter sayfasından yayınladığı, Hedasi Barajı'nın ikinci dolum sürecinin tamamlandığını gösteren bir fotoğraf
Etiyopya Başbakanı'nın Twitter sayfasından yayınladığı, Hedasi Barajı'nın ikinci dolum sürecinin tamamlandığını gösteren bir fotoğraf

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed dün, Hedasi Barajı rezervuar dolumunda ikinci aşamanın tamamlanmasının ardından Mısır ve Sudan’a ‘güven verici bir mesaj’ göndererek, operasyonun herhangi bir zararı olmadığını belirtti.
Etiyopya hükümeti, geçtiğimiz Pazartesi günü Mısır ve Sudan'ı kızdıran bir adım atarak, elektrik üretmek amacıyla Mavi Nil üzerine inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı rezervuar dolumunda ikinci aşamanın tamamlandığını duyurdu.
Etiyopya, 4 milyar dolarlık barajın ekonomik kalkınma ve elektrik üretimi için gerekli olduğunu öne sürerken, Nil’in sularına bağlı olan Mısır ve Sudan’da su kıtlığı ve su güvenliği konusundaki endişeleri artırdı.
Etiyopya Başbakanı, dün Twitter hesabından Arapça olarak yaptığı açıklamada, “Etiyopya yağışlı mevsimde barajını ihtiyatla ve aşağı havzadaki iki ülke için doğrudan taşkın oluşturmayacak şekilde doldurdu. Bunun hiçbir ülkeye zarar vermeyeceğini bir kez daha temin etmek isterim. Nahda Barajı bir kazanç ve büyümenin, ortak iş birliğinin gerçek bir sembolü olarak kalacaktır” ifadelerini kullandı. 
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı ise Mısır ve Sudan'ı Rönesans Barajı'nın ikinci dolum süreci hakkında bilgilendirdiğini duyurdu. Etiyopya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Dina Mufti, ülkesinin barajla ilgili bilgi alışverişi kapsamında Kahire ve Hartum'u konuyla ilgili dün bilgilendirdiğini belirtti.
Mufti, Mısır ve Sudan’ın baraj rezervuar dolumunda ikinci aşamanın tamamlanması sonucunda önemli bir zarar görmediğine vurgu yaptı.
Mısır, Etiyopya'nın süreci tamamlandığına dair duyurusu hakkında henüz resmi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile Salı günü yaptığı telefon görüşmesinde Johnson'a, "Mısır'ın Nil suları üzerindeki tarihi haklarına, şimdi ve gelecekte Mısır'ın su güvenliğine sıkı sıkıya bağlı kalacağını" belirtti. 
Sisi görüşmede ayrıca, barajın doldurulması ve işletilmesinde kapsamlı, adil ve bağlayıcı bir anlaşmaya varılması amacıyla müzakere sürecinin ciddiyetle yürütülmesine ve siyasi iradenin zorlamasında uluslararası toplumun sorumluluk almasına ihtiyaç olduğunu belirtti.
Mısır hükümeti geçen ay Etiyopya'dan baraj rezervuarının ikinci dolum aşamasına başladığına dair resmi bir bildirim aldığını, ancak Kahire’nin bu adımı kesin bir şekilde reddettiğini vurgulamıştı. BM Güvenlik Konseyi ise yaklaşık iki hafta önce Mısır ve Sudan'ın talebi üzerine baraj krizini görüşmek üzere bir toplantı yaptı. Ancak oturumun ardından şu ana kadar herhangi bir karar veya tavsiye yayınlanmadı. ABD, Etiyopya’nın barajı doldurmasının gerilimi artırabileceğini vurgulayarak, tüm tarafları tek taraflı eylemlerden kaçınmaya çağırdı.



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.