WHO’dan Kovid-19’un kökenini ortaya çıkarmak için iş birliği çağrısı

WHO Genel Direktörü mayıs ayında Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında (AP)
WHO Genel Direktörü mayıs ayında Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında (AP)
TT

WHO’dan Kovid-19’un kökenini ortaya çıkarmak için iş birliği çağrısı

WHO Genel Direktörü mayıs ayında Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında (AP)
WHO Genel Direktörü mayıs ayında Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında (AP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün (Cuma) tüm ülkelerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığına neden olan SARS-CoV-2 virüsünün kökeninin öğrenilmesi için iş birliği yapması gerektiğini belirtti. WHO’nun açıklaması, Çin’in virüsün kökenine yönelik incelemenin ikinci aşaması kapsamında önerilen teklifi reddetmesinden bir gün sonra geldi.
İnsanlarda görülen ilk Kovid-19 vakaları Çin’in Wuhan şehrinde 2019 Aralık’ta kaydedildi. Çin, virüsün laboratuvarlarından birinden sızmış olabileceği tezini defalarca reddetti. Reuters haber ajansının aktardığına göre, WHO bu ay içerisinde yaptığı açıklamada, Çin’de daha önce yapılan incelemelerin araştırılmasını önerdi. Çin Ulusal Sağlık Komisyonu Bakan Yardımcısı Zeng Yixin, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Pekin’in söz konusu öneriyi mevcut haliyle kabul etmeyeceğini belirtti.
WHO Sözcüsü Tarık Yaşareviç Çin’in bu öneriyi reddetmesi ile ilgili olarak, Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında “Öneri siyasetle veya kimin suçlanacağıyla ilgili değil, bu temel olarak, salgının insana nasıl bulaştığını anlamaya yönelik çalışmamız için gerekli olması ile ilgili. Bu açıdan, ülkeler kendi aralarında ve WHO ile bir ortaklık ruhu içinde çalışmakla sorumludur” ifadelerini kullandı.
WHO liderliğindeki bir ekip, Çinli bilim adamları ile Wuhan ve çevresinde 4 hafta geçirdi. Mart ayında yayınladıkları ortak raporda, virüsün muhtemelen yarasadan başka bir hayvan aracılığı ile insanlara bulaştığı, ancak başka araştırmaların da yapılması gerektiği belirtildi.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Çin’de yapılan incelemenin, salgının ilk günlerine yönelik veri eksikliği ile engellendiğini söyledi. Başta ABD olmak üzere birçok ülke, yarasalar üzerinde araştırma yapan Wuhan Viroloji Laboratuvarı’ndan sızıntı tezi başta olmak üzere daha fazla araştırma yapılmasını istiyor.
Diplomatlar, bir hafta önce WHO üye ülkeleri ile basına kapalı olarak yapılan görüşmeler sırasında, Çin’in, WHO Genel Direktörü Tedros tarafından sunulan plana karşı olduğunu anında dile getirdiğini söyledi. Fransız haber ajansı AFP’ye göre, Çin Perşembe günü WHO’nun Çin laboratuvarlarının faaliyetlerini inceleme önerisinin ‘saygısızca’ olduğunu ve ‘bilime karşı olan bir kibir’ gösterdiğini belirtti. Çin Sağlık Bakan Yardımcısı Zeng Yixin dün düzenlediği basın toplantısında, sağduyulu olmayan ve bilime karşı olan bir kibir gösteren “mantığa aykırı saygısız” teklife son derece şaşırdığını söyledi.  Pekin yaptığı açıklamalarda, virüsün bir laboratuvardan sızdığına yönelik teoriyi şiddetle reddetmeye devam etti.
Çinli yetkililer ve resmi medya organları, virüsün ABD’nin Maryland eyaletinde bulunan Fort Detrick askeri üssünde bir laboratuvardan sızmış olabileceği yönündeki başka bir tezi öne sürüyor. Çin’in milliyetçi gazetesi Global Times, askeri laboratuvara soruşturma açılmasına yönelik bir dilekçe için internet üzerinden 5 milyon imza toplandığını bildirdi. Diğer yandan bazı üst düzey yetkililer, virüsün donmuş gıdalar yolu ile gelmiş olması ihtimalini öne sürüyorlar.
 



İsrail, New York Deklarasyonu'nu reddetti: Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
TT

İsrail, New York Deklarasyonu'nu reddetti: Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik ediyor

İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon, Filistin sorunu ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili oylama öncesinde BM Genel Kurulu'nda delegelere hitap ediyor (Reuters)

İsrail, dün akşam BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen iki devletli çözümle ilgili kararı “gerçeklerden kopuk” ve “Hamas'ı savaşı sürdürmeye teşvik eden” olarak nitelendirerek kategorik olarak reddettiğini açıkladı.

BM Genel Kurulu, 22 Eylül'de Paris ve Riyad'ın başkanlık edeceği zirveden on gün önce, Filistin-İsrail çatışmasında iki devletli çözüme yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan “New York Deklarasyonu”nu kabul etti. Emmanuel Macron, bu zirvede Filistin Devleti'ni tanıyacağına söz verdi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 10 ret oyuna karşı 142 oyla kabul edilen metin, 12 çekimser oyla Hamas'ı açıkça kınıyor ve silah bırakmaya çağırıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, yeni kararın “BM Genel Kurulu'nun sahadaki gerçeklerden uzak, siyasi bir sirke dönüştüğünü bir kez daha gösterdiğini” belirtti.

Bakanlık, “Hamas'ın terör örgütü olarak rolünün tamamen göz ardı edildiğini” eleştirdi ve düzinelerce madde içeren kararın ekindeki bildirgede “Hamas'ın çatışmaların devam etmesindeki sorumluluğuna veya rehineleri serbest bırakmayı ve silahlarını teslim etmeyi reddetmesine tek bir atıfta bulunulmadığını” ifade etti.

Kararın barış sürecine hizmet etmediğini, aksine “Hamas'a savaşı sürdürmesi için bahane sağladığını” düşünen bakanlık, karar lehinde oy kullanmayan ülkelere “Genel Kurul'da bu utanç verici tutuma ortak olmayı reddettikleri” için teşekkür etti.


İsrail'in yarışmadan çıkarılması yönündeki çağrıların artmasına rağmen Eurovision, üyelerinin çekilme hakkına saygı duyuyor

 İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
TT

İsrail'in yarışmadan çıkarılması yönündeki çağrıların artmasına rağmen Eurovision, üyelerinin çekilme hakkına saygı duyuyor

 İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)
İsviçre'nin Basel kentindeki St. Jakobstall'ın önündeki Eurovision logosu, (Reuters)

Eurovision direktörü, Avrupa şarkı yarışmasına katılan her ülkenin, İsrail'in dünyanın en çok izlenen müzik etkinliğinin bir sonraki edisyonuna katılması halinde yarışmayı boykot edecekleri yönündeki Avrupa ülkelerinin tehditlerinin ardından, katılıp katılmama konusunda özgürce karar verebileceğini vurguladı.

Hollanda yayın kuruluşu Avrotros, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'in gelecek yıl yarışmaya katılması halinde şarkı yarışmasını boykot edeceğini açıkladı ve bu yılın galibi Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenecek olan gelecek yılki yarışmadan çekilme tehdidinde bulunan ülkeler listesine katıldı.

Eurovision Şarkı Yarışması'nı yedi kez kazanan İrlanda, perşembe günü İsrail'in yarışmada kalması halinde gelecek yıl yarışmaya katılmayacağını açıkladı. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, geçtiğimiz mayıs ayında İsrail'in gelecek yıl şarkı yarışmasından çıkarılmasını talep etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre yarışma direktörü Martin Green yaptığı açıklamada, "Ortadoğu'da devam eden çatışmayla ilgili endişeleri ve görüşleri anlıyoruz" dedi. Green, "Yayıncıların gelecek yıl Viyana'da düzenlenecek yarışmaya katılımlarını onaylamak için aralık ortasına kadar süreleri var. Yarışmaya katılıp katılmamak her üyenin kendi kararıdır ve biz de her yayıncının kararına saygı duyacağız" ifadelerini kullandı.

Yarışma, 1950 yılında kurulan ve 35'ten fazla ülkedeki üyeleriyle iş birliği içinde çalışan, önde gelen bir küresel kamu medya kuruluşları ittifakı olan Avrupa Yayın Birliği (EBU) tarafından düzenlenmektedir.

Geçtiğimiz temmuz ayında Londra'da düzenlenen EBU Genel Kurulu'nda üyeler, Gazze dahil olmak üzere dünya çapındaki siyaset ve çatışmalarla ilgili “baskılar”ı müzakere etmiş ve bu konu hakkında iç “diyalog” başlatmaya karar vermişlerdi.

Önerilerin yıl sonuna kadar sunulması bekleniyor.

Green, “Katılım ve jeopolitik gerilimleri nasıl yönetebileceğimiz konusunda tüm EBU üyelerinin görüşlerini almak için istişarelere devam ettiklerini” ifade etti.

Daha önce de bazı ülkeler Eurovision Şarkı Yarışması'ndan dışlanmıştı. Bunlar arasında, Cumhurbaşkanı Alexander Lukaşenko'nun tartışmalı olarak yeniden seçilmesinin ardından 2021'de dışlanan Belarus da bulunuyor. Rusya ise Ukrayna'yı işgalinin ardından ertesi yıl yarışmaya alınmadı.

Hollanda'nın kamu yayıncısı Avrotros, İsrail'in yarışmaya katılması halinde 2026 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmasının mümkün olmayacağını dün duyurdu.

Açıklamada, karara gerekçe olarak İsraillilerin Gazze'deki "ağır basın özgürlüğü ihlalleri"ni gösterdi. Ayrıca, İsrail'i "son yayına kanıtlanmış müdahalede bulunmak ve etkinliği siyasi olarak manipüle etmekle" suçladı.


Kaliforniya Üniversitesi, Trump yönetimine Filistin yanlısı öğrenciler ve personel hakkında bilgi sağlıyor

Kaliforniya Üniversitesi'ndeki Filistin yanlısı gösteriden, (Arşiv- AFP)
Kaliforniya Üniversitesi'ndeki Filistin yanlısı gösteriden, (Arşiv- AFP)
TT

Kaliforniya Üniversitesi, Trump yönetimine Filistin yanlısı öğrenciler ve personel hakkında bilgi sağlıyor

Kaliforniya Üniversitesi'ndeki Filistin yanlısı gösteriden, (Arşiv- AFP)
Kaliforniya Üniversitesi'ndeki Filistin yanlısı gösteriden, (Arşiv- AFP)

Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley, hükümetin eğitim kurumlarına yönelik geniş çaplı baskısı kapsamında, “antisemitizm iddiaları” olarak adlandırdığı olaylarla ilgili federal soruşturma kapsamında, 160 öğretim üyesi ve öğrenciye ilişkin bilgileri Başkan Donald Trump'ın yönetimine sağladığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Kaliforniya Üniversitesi rektörlüğü, kurumun federal ve eyalet denetimine tabi olduğunu ve UC Berkeley gibi kampüslerin “dönemsel olarak hükümet denetimleri, uyum incelemeleri veya soruşturmalarla ilgili belge talepleri aldığını” açıkladı.

Trump, Filistin yanlısı öğrenci protestoları nedeniyle üniversiteleri federal fonları kesmekle tehdit etti. Hükümet, üniversitelerin protestolar sırasında antisemitizme izin verdiğini iddia ediyor.

Bazı Yahudi gruplar da dahil olmak üzere Filistin yanlısı protestocular, hükümetin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığını ve Filistin topraklarını işgalini eleştirmelerini yanlış bir şekilde antisemitizmle, Filistinlilerin haklarını savunmalarını ise aşırılıkçılığı desteklemekle eşitlediğini söylüyorlar.

Uzmanlar, Cumhuriyetçi başkanın tehditleri ile ilgili olarak ifade özgürlüğü, adil yargılama ve akademik özgürlük konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Trump ayrıca Filistin yanlısı protestolara katılan yabancı öğrencileri sınır dışı etmeye çalıştı, ancak yasal engellerle karşılaştı.

Kaliforniya Üniversitesi rektörlüğü sözcüsü yaptığı açıklamada, “Kaliforniya Üniversitesi, yasal yükümlülüklerini yerine getirirken, öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin ve personelimizin mahremiyetini mümkün olan en geniş ölçüde korumaya kararlıdır” ifadelerini kullandı.

Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley, 160 öğrenci, öğretim görevlisi ve personelin isminin ABD Eğitim Bakanlığı Sivil Haklar Ofisi'ne gönderildiğini ve üniversitenin geçen hafta etkilenen kampüs üyelerine bildirimde bulunduğunu belirtti.