Hindistan'da sel felaketi: En az 76 ölü, 59 kayıp

Ulusal Afet Müdahale Gücü'nden (NDRF) kurtarma ekipleri, Hindistan'da sağanak yağışın yaşandığı bir alanda hayatta kalanları arıyor. (AFP)
Ulusal Afet Müdahale Gücü'nden (NDRF) kurtarma ekipleri, Hindistan'da sağanak yağışın yaşandığı bir alanda hayatta kalanları arıyor. (AFP)
TT

Hindistan'da sel felaketi: En az 76 ölü, 59 kayıp

Ulusal Afet Müdahale Gücü'nden (NDRF) kurtarma ekipleri, Hindistan'da sağanak yağışın yaşandığı bir alanda hayatta kalanları arıyor. (AFP)
Ulusal Afet Müdahale Gücü'nden (NDRF) kurtarma ekipleri, Hindistan'da sağanak yağışın yaşandığı bir alanda hayatta kalanları arıyor. (AFP)

Hindistan’da yerel yetkililer bugün (Cumartesi) yaptıkları açıklamada, sel ve heyelanların Hindistan'ın batısında en az 76 kişinin ölümüne yol açmasının ardından kurtarma ekiplerinin hayatta kalanları bulma umuduyla çamur ve enkazlarda arama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. 
Başkenti Mumbai olan Maharaştra eyalet yetkilileri, muson yağmurları nedeniyle yaşanan sel ve heyelanlar sonucu en az 59 kişinin kayıp olduğunu bildirdi.
Mumbai’nin güneyindeki Raigad bölgesinde afet yönetiminden sorumlu yetkili Sagar Pathak, AFP'ye verdiği demeçte, "Bölgede meydana gelen üç toprak kaymasında 43 kişi öldü. Yardım operasyonları devam ediyor” dedi.

Maharaştra hükümet sözcüsü Anirudha Ashtaputre, AFP’ye yaptığı açıklamada, Satara bölgesinde meydana gelen toprak kaymalarında iki kişinin daha öldüğünü ve yaklaşık 15 kişinin kayıp olduğunu söyledi.
Deniz ve hava kuvvetleri de yağmurların binlerce vatandaşı izole eden sellere yol açmasının ardından kurtarma çabalarına katıldı. Ancak Mumbai’yi Goa'ya bağlayan anayol da dahil olmak üzere yolları kesen toprak kaymaları kurtarma operasyonlarını engelliyor.
Mumbai’ye 250 kilometre uzaklıktaki Chiplun kentinde, 24 saat aralıksız devam eden yağmurun Vashishti Nehri'ni taşarak, yolları ve evleri sular altında bırakmasının ardından su seviyesi 3,5 metreye ulaştı.

Maharaştra Eyalet Başkanı Uddhav Thackeray, acil durum ekiplerinin selden zarar gören yolların ve köprülerin durumu nedeniyle Chiplun'daki izole mahallelere ulaşmakta zorlandığını söyledi.
Hindistan donanmasından yapılan açıklamada, etkilenen bölgelere botlar, can yelekleri ve şamandıralarla donatılmış 7 arama kurtarma ekibinin yanı sıra, mahsur kalan kişileri tahliye etmek için bölgeye helikopterlerin sevk edildiği ve her ekibe donanmadan uzman dalgıçların eşlik ettiği bildirildi.
Hint ordusu, mahsur kalan insanları kurtarmak ve ilk yardım sağlamak için gece boyunca en kötü etkilenen bölgelerde 15 ekibin konuşlandırılacağını söyledi.
Eyalet hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre, komşu Khaide kasabasında yaşanan heyelan 10 kişinin yaralanmasına neden oldu.
Açıklamada, muhtemelen enkaz altında 10 ila 15 kişinin mahsur kaldığı belirtildi.
Hindistan Meteoroloji Müdürlüğü, eyaletteki birçok bölgeye, önümüzdeki günlerde şiddetli yağışların devam edeceğini belirten uyarılarda bulundu.
Maharaştra eyalet hükümeti, yoğun muson yağmurlarına rezervuarların birikmesi nedeniyle baskı altında olan birkaç barajdan gelen yoğun su akışının eşlik ettiğini açıkladı.
Hindistan'ın Haziran'dan Eylül'e kadar süren yağışlı mevsiminde sel ve toprak kaymaları yaygın olarak yaşanıyor ve inşa prosedürlerine uymayan binaların ve duvarların çökmesine neden oluyor.

Mumbai’de bir duvarın çökmesi ve toprak kayması nedeniyle birkaç evin çöküşünün ardından en az 34 kişinin hayatını kaybetmesinden bir haftadan kısa bir süre sonra, Cuma günü Mumbai’deki yoksul bir mahallede bir binanın çökmesi sonucu dört kişi daha hayatını kaybetti.
Yerel yetkililer, yağmur suyunun bir su arıtma kompleksini de sular altında bırakarak, 20 milyon nüfuslu Mumbai şehrinin çoğu bölgesinde su arzını kesintiye uğrattığını belirtti.
Geçen ay Mumbai’de bir gecekondu mahallesinde bir binanın çökmesi sonucu 12 kişi hayatını kaybetmişti.
Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nün Nisan ayında yayınladığı bir rapora göre, iklim değişikliği Hindistan'ın muson yağmurlarını daha şiddetli hale getiriyor.
Raporda, dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini etkileyecek ve gıda, tarım ve ekonomi üzerinde korkunç sonuçları  olacak felaketler konusunda uyarılar yer aldı.
Uluslararası yardım kuruluşu Christian Aid'in hazırladığı rapora göre, geçen yıl dünyanın yaşadığı en ağır aşırı hava olaylarından beşi Asya'daki olağandışı muson yağmurlarıyla bağlantılıydı.
2013 yılında, Hindistan'ın Uttarakhand eyaletinde, muson yağmurları nedeniyle nehirlerin yükselmesi sonucu sel ve toprak kaymaları tüm köylerde yıkıma yol açarak yaklaşık 6 bin kişinin ölümüne neden olmuştu. 



ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times