Lübnan’da şimdi de ‘Mikati Krizi’

Özgür Yurtsever Hareket: Mikati'ye yönelik yolsuzluk şüpheleri var

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
TT

Lübnan’da şimdi de ‘Mikati Krizi’

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ı destekleyen (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH), yeni Lübnan hükümetini kurmak için eski Lübnan Başbakanı Necib Mikati'nin seçilmesine karşı muhalefetini artırırken, Avn’ın yaklaşımına hakim olan kaynaklar, hükümeti kurmakla görevlendirilecek kişinin ismi konusunda anlaşma sağlanamamış olsa bile, Avn’ın yarın yapılması planlanan parlamento üyeleriyle istişare tarihine bağlı kalacağını belirtti. 
Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, "Cumhurbaşkanı Avn, istişareleri erteleme sorumluluğunu tek başına üstlenmeyi kabul etmeyecek. Bu yüzden, istişareleri erteleme konusunda açık bir talep olmadığı sürece bunu kabul etmeyecek" dedi. Kaynaklar, hem ülke içinden hem de dışarıdan yürütülen organize bir kampanya çerçevesinde hükümetin kurulmasını geciktirdiği için Cumhurbaşkanı Avn'ı suçlamaya yönelik açık bir eğilim olduğunu belirtti.
ÖYH ise Mikati'ye karşı kampanyasını sürdürüyor. ÖYH’den önde gelen bir kaynak Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Büyükelçi Navaf Selam'ın aday gösterilmesinin bir manevra olmadığını ve Hizbullah ile bir tartışma veya ABD’yi razı etme girişimi olmadığını ifade etti. Ancak bu adaylığın tamamen ‘reddedilen’ Mikati ile mücadele olduğunu itiraf etti. Kaynak, "ÖYH, Hizbullah'ın Şii toplumunun birliğini koruma ve Sünnilerle olan ilişkiyi sarsmama çabasını anlıyor. Ancak bu, Hıristiyanlara ağır yük yüklenmesi anlamına gelmiyor" dedi.
ÖYH Başkanı Milletvekili Cibran Basil, reformları uygulayabilecek ve yerel ve uluslararası alanda güven uyandırabilecek bir hükümet kurulması gerektiğini vurgulayarak, ÖYH’nin en kısa sürede hükümet kurulmasını kolaylaştırma yönündeki tutumuna bağlı olduğunu belirtti. 
ÖYH’nin uluslararası ilişkilerden sorumlu yetkilisi Tarık Sadık ise, ÖYH bloğunun başbakan olarak Necib Mikati'yi seçmeyeceğini ve parlamentodan istifa etmeden önce hükümet kurmak için kısa süreli bir fırsat vereceğini doğruladı. Sadık, Twitter üzerinden şu açıklamayı yaptı:
“Mikati, ABD’nin ve yozlaşmış bir rejimin adayı. Navaf Selam ise Lübnan'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisiydi ve pan-Arap ve Filistin yanlısı bir geçmişe sahip. Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Saad Hariri ve İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat'ın Mikati'ye yönelmelerini anlıyorum, ancak Hizbullah’ı desteklemiyorlar?”
Aynı bağlamda, ÖYH’den milletvekillerinin de yer aldığı Meclis’teki Güçlü Lübnan bloğunun üyesi olan Milletvekili Hikmet Dib, Mikati ile ilgili yasadışı zenginleşme ve diğer bazı konularda şüpheler olduğunu belirterek, “Lübnan kamuoyu ve sivil toplum bu suçları işleyen bir kişiyi kabul eder mi?” sorusunu sordu. Bloğun şanslıysa başka bir kişinin ismini vermeyi veya isim sunmamayı tercih edeceğini vurgulayan Dib, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Mikati, konut kredilerini faiziyle birlikte geri verirse ve cep telefonu şirketlerinin (Mikati bu şirketlerden birinin sahibi) abonelerden aldığı 500 doları geri verirse oyumu alabilir. Şu anda yasaya aykırı olarak alınan her bir dolara ihtiyacımız var. Veya Mikati, ilaç almak ve muhtaçları desteklemek için iki milyar dolar bağışlarsa oyumu ona veririm.”
Öte yandan, Hizbullah'ın parlamento bloğu üyesi Milletvekili Hasan Fadlullah, yeni bir başbakan atama konusunda anlaşmaya varmak için bir dizi parlamento bloğu arasında temaslar gerçekleştirildiğini, bloğun sunulan seçenekler çerçevesinde yarın (Pazartesi) yapılacak toplantıda tutumunu belirleyeceğini ifade etti. Ayrıca bu tutumunu, Baabda Sarayı'ndan yapılacak meclis istişarelerinde açıklayacağını bildirdi.
Fadlullah, engelsiz bir hükümet kurmak ve zamanı kontrol altına alacak koşullar yaratmak için hükümeti kurma görevinin gerçek bir başlangıcı olmasının önemli olduğunu, çünkü önceliğin, devam eden çöküş çerçevesinde, ülkeyi hızla mevcut durumdan kurtarma misyonlarını yürütmek için bir hükümet kurmak olduğunu vurguladı.
Buna karşılık, Emel Hareketi’nden milletvekillerini de içeren Kalkınma ve Kurtuluş Blok’u Üyesi Milletvekili Ali Bezzi, önümüzdeki saatlerin, yapılacak meclis istişareleri sırasında parlamento bloklarının ve siyasi partilerin performans ve tutumlarında bir iyileşme oluşturması gerektiğini ifade etti. Bezzi, bu istişarelerin, krizlerin ve çöküşlerin ortasında popülizmden, simsarlıktan ve şüphecilikten uzak bir şekilde herkese sorumluluk yüklemesini umarak, ülkeyi kurtarma sürecinin bir başlangıcı olacağını belirtti.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.