Libya tarihinde bir ilk: Hükümet Fizan’da toplandı

Dibeybe: Bugünden sonra Libya’da savaş yok

Libya Başbakanı Dibeybe Sebha’da (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
Libya Başbakanı Dibeybe Sebha’da (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
TT

Libya tarihinde bir ilk: Hükümet Fizan’da toplandı

Libya Başbakanı Dibeybe Sebha’da (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)
Libya Başbakanı Dibeybe Sebha’da (Libya Ulusal Birlik Hükümeti Medya Ofisi)

Başbakanlığını Abdulhamid Dibeybe'nin yaptığı Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) iktidara gelmesinden bu yana ilk kez Fizan bölgesinin merkezi Sebha’da toplandı.
Başbakan Dibeybe, Bakanlar Kurulu’nun beşinci toplantısını yapmak ve şehri incelemek amacıyla gittiği Fizan’ın Sebha kentinde “Libya tarihinde ilk kez Bakanlar Kurulu toplantısının Sebha'da yapılmasına karar verdik. Tüm hükümet ekibiyle burada olmamız yıllarca süren savaş ve bölünmenin bir sonucu olarak acısını çeken güneye yardım etmeye gitme kararlılığımızın bir kanıtı. Bugünden sonra Libya, Sebha veya başka bir yerde savaş yok” ifadelerini kullandı.
Fizan Libya’nın güneybatısında bulunuyor. Sebha ise bölgenin en büyük şehri.
Açıklamasında ülkenin güneyinde yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele, güvenlik ve yakıt sağlama, seçimleri güvence almanın önemli öncelikler olduğuna değinen Dibeybe, hükümetin o bölgede terör ve suçla mücadele planlarını tamamlayacağına söz verdi.
İsviçre'nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) sponsorluğunda yürütülen siyasi diyalogun sonuçlarına UBH’nin dün Sebha’da gerçekleştirdiği toplantısı geçtiğimiz Mart ayında iktidara gelmesinden bu yana türünün ilk örneği olma özelliği taşıyor. Ziyaret, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrezzak en-Nazuri ve bir grup askeri lider tarafından yönetilen ortak askeri komitenin, Libya’nın güneyi ve tüm askeri kampları içeren saha turlarına başladığını duyurusuyla aynı zamana denk geldi.
Menfi’den seçim sürecine destek mesajı
Öte yandan Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi seçim sürecine destek ve kapsamlı uzlaşma çabalarının başarısı konusunda verdiği sözlere atıfta bulundu.
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Halife Hafter ise, Libya halkını önümüzdeki 24 Aralık'ta yapılması planlanan seçimlere güçlü bir şekilde katılmaya davet etti.
Yerel medyada aktarılanlara göre Hafter, “Libyalılar, seçim haklarını kullanmalarını engellemeye çalışanlara karşı güçlü duracaktır” ifadelerini kullandı.
Seçim sürecinin başarısı için güvenlik koşullarının yaratılması gerektiğini vurgulayan Hafter, “Libyalıların seçim haklarını kullanmalarını engellemeye, terörize etmeye veya baskı altına almaya çalışanların karşısında dimdik duracağız” diyerek halkı seçimlere yoğun bir ilgi göstermeye davet etti.
Muhammed el-Menfi önceki gün Tobruk’ta bazı ileri gelen kabilelerin yaptığı toplantıda Konsey'in Libya topraklarının birliği ve egemenliğinin korunması konusundaki hassasiyeti, Cenevre'deki diyalogun sonuçlarına bağlılığı, seçimler, Ortak Askeri Komite (5+5) desteği, ateşkes, kurumların birleştirilmesi, ulusal uzlaşma projesine destek ve Libyalıların yeniden birleşmesi maddelerinin üzerinde durmasına atıfta bulundu.
Menfi, bahsi geçenlerin kendisine verdiği desteğin yanı sıra, Libya’da barış ve istikrar yolunda atılan adımları tasvip ettiğini ve Başkanlık Konseyi’ne  destek vererek uzlaşma yolunu desteklemek adına belirlenen strateji doğrultusunda çalışmaya hazır olduklarını teyit ettiklerini kaydetti.
Ayrıca Libya Yüksek Seçim Konseyi seçmen kütük sistemine katılım oranının yüzde 50'yi aştığını bildirerek, 90 bin 473 yeni kayıtla sisteme kaydolan vatandaş sayısının 2 milyon 430 bin 470’e ulaştığını kaydetti.
Konsey gün içerisinde 3 dakika ortalama ile 12 bin kayıt yapıldığına dikkat çekerek, bu yoğunluğun iletişim hatları üzerinde baskıya neden olduğunu ve bu sebeple vatandaşlara yanıt vermede gecikmeler yaşandığını bildirdi.
Ancak kayıt sisteminde herhangi bir kusur olmadığını, on binlerce vatandaşın kayıt sorunlarını çözebildiğini ve zorlukların kalıcı olarak giderilmesi için çalışmaların sürdürüldüğü aktarıldı.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.