Uykuda konuşmayı nasıl engellersiniz?

Uzmanlar uykuda konuşmanın genellikle zararsız olduğunu düşünüyor (Unsplash)
Uzmanlar uykuda konuşmanın genellikle zararsız olduğunu düşünüyor (Unsplash)
TT

Uykuda konuşmayı nasıl engellersiniz?

Uzmanlar uykuda konuşmanın genellikle zararsız olduğunu düşünüyor (Unsplash)
Uzmanlar uykuda konuşmanın genellikle zararsız olduğunu düşünüyor (Unsplash)

Uykuda konuşmak çok yaygın görülen bir durum olsa da bazen istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Uzmanlar bu davranışın "somniloquy" ismi verilen bir tür uyku bozukluğu olduğunu ifade ediyor. Öte yandan nedeni hâlâ tam olarak anlaşılamadı.
Yine de uykuda konuşmayı engellemek mümkün. CNN International’a konuşan uzmanlar, bunu engellemenin çeşitli yollarını sıraladı.

Neden uykuda konuşuruz?
Harvard Tıp Okulu'nda öğretim görevlisi olarak çalışan uyku uzmanı Rebecca Robbins, genetik faktörlerin veya alkol tüketiminin rol oynayabileceğini ifade etti. 
Robbins ayrıca bir diğer önemli faktörün de aşırı stres olabileceğini ekledi:
"Kaygı, uykuda konuşmada rol oynayabilir. Bazıları uykusunda duygularını, endişelerini ifade edebilir veya günün nasıl geçtiğini yansıtabilir."
Journal Sleep isimli hakemli bilimsel dergide 2017’de yayımlanan bir araştırmada bilim insanları, uykusunda konuştuğu bildirilen 230’dan fazla kişiyi inceleme altına almıştı.
Araştırmada uykuda sarf edilen en yaygın sözün "Hayır" olduğu ortaya çıkmıştı.
Ayrıca bu kişilerin yüzde 10’unun uykusunda küfrettiği anlaşılmıştı.

Nasıl engelleriz?
Robbins, uykuda konuşmanın genellikle zararsız olduğunu ve herhangi bir zihinsel veya fiziksel soruna işaret etmediğini söylüyor. Bilim insanı, bu durumdan mustarip kişilerin, eşleriyle uykularına dair sohbet etmesini öneriyor.
Robbins, "Partneriniz, sizin uykunuzda konuşmanız nedeniyle uyanıyorsa yaşam tarzınızı değiştirip içkiyi azaltmanız ve uyku saatlerinizi artırmanızın faydası dokunabilir" ifadelerini kullanıyor.

"Stresi azaltmanın yollarını bulmak da önemli."

ABD’deki saygın sağlık kurumlarından Mayo Clinics’te görev alan tıp profesörü Dr. Kannan Ramar, öğleden sonra kafein tüketiminin azaltılması gerektiğini söylüyor.
Robbins ise bu tavsiyelerin işe yaramadığı durumda bireylerin uyku uzmanına görünebileceğini vurguluyor.
 
Independent Türkçe, CNN International, Journal Sleep

 


Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe