ABD ve Irak heyetleri arasında yapılan görüşmenin ortak açıklama metni

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin (AP)
TT

ABD ve Irak heyetleri arasında yapılan görüşmenin ortak açıklama metni

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin (AP)

ABD ve Irak hükümetleri arasındaki stratejik diyalogun dördüncü turunun sonuçları hakkında iki tarafın karşılıklı yaptıkları açıklamalarda, stratejik ortaklığın güçlendirilmesinin ve istikrarın sağlanmasının önemi vurgulandı. ABD tarafı, Irak'ın egemenliğine ve yasalarına saygı gösterme ve toprak bütünlüğünü korumak için ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlama sözü verirken, Irak hükümeti önümüzdeki beş ay içinde görevleri değişecek ve muharip görevden Irak güvenlik güçlerine eğitim, danışmanlık, yardım ve istihbarat paylaşımı görevine geçecek ABD askerlerini koruma sözü verdi. Açıklamada, Irak’ta ne kadar ABD askeri kalacağına dair bilgi verilmedi.
Açıklamada, Irak'taki ABD üslerinin yasal statüsünün Irak yasalarına uygun olarak faaliyet gösterecek şekilde değiştirilmesinin yanı sıra, basın özgürlüğü ve adil ve şeffaf parlamento seçimlerinin yapılması da dahil olmak üzere temel hakların korunmasına dikkat çekildi.
Ortak açıklama metni:
Amerika Birleşik Devletleri ile Irak Cumhuriyeti (SFA) Arasındaki Dostluk ve İşbirliği İlişkisine İlişkin 2008 Stratejik Çerçeve Anlaşmasına göre 11 Haziran 2020'de başlayan stratejik diyalogların kapanış oturumunda Irak heyetine Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Amerika Birleşik Devletleri heyetine ise Dışişleri Bakanı Anthony Blinken başkanlık etti. Irak heyetinde Kürdistan Bölgesel Yönetiminden temsilciler de yer aldı.
İki taraf, SFA tarafından belirlenen uzun vadeli stratejik ortaklığın güçlendirilmesine ve ortak endişe konusu olan ana konuların yanı sıra bölgesel istikrar, halk sağlığı, iklim değişikliği, enerji verimliliği ve bağımsızlık, insani yardım, insan hakları, ekonomik iş birliği, kültürel ve eğitimsel değişimler gibi konulara odaklanan bu tartışmaların önemini yineledi. Irak, ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü olarak yerlerine geri dönmelerini teşvik etme çabalarına ilişkin ayrıntılı bir açıklama yaptı ve ABD de bu konudaki desteğini sürdürme sözü verdi.
İki heyet, Konsolide Mali Çerçeve Anlaşmasında üzerinde anlaşmaya varılan ilkeleri yeniden teyit etti. ABD, Irak'ın egemenliğine ve yasalarına olan saygısını tekrar ederken, Irak'ın toprak bütünlüğünü korumak için ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlamaya devam edeceğini taahhüt etti. Irak Hükümeti, Irak Güvenlik Güçlerine danışmanlık yapan Koalisyon personelini koruma ve güçlendirme konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etti ve tüm Koalisyon Güçlerinin kendi davetleri üzerine Irak'ta hazır bulunduğunu bir kez daha dile getirdi. Ayrıca İki heyet ABD kuvvetlerine ve diğer koalisyon üyelerine ev sahipliği yapan üslerin Irak üsleri olduğunu ve mevcut Irak yasalarına göre faaliyet gösterdiğini vurguladı. Bunlar ABD ya da koalisyon üssü değiller ve Irak'taki uluslararası personelin varlığı sadece IŞİD'e karşı mücadelede Irak hükümetini desteklemek içindir.
Heyetler, son görüşmelerden sonra, güvenlik ilişkisinin eğitim, danışmanlık, yardım ve istihbarat paylaşımı rolüne taşınmasına ve 31 Aralık 2021'e kadar Irak'ta muharip ABD kuvvetinin kalmamasına karar verdiler. Amerika Birleşik Devletleri ayrıca, Peşmerge de dahil olmak üzere tüm iç güvenlik güçlerine, gelecekteki tehditlerle başa çıkma kapasitelerini geliştirmek için destek vermeye devam etmeyi planlıyor.
Her iki heyet, yasal süreçlere, ulusal anayasalara ve ilgili uluslararası insan hakları yükümlülüklerine ve taahhütlerine sıkı sıkıya bağlı kalarak, basın özgürlüğü de dahil olmak üzere insan haklarını ve temel özgürlükleri korumaya olan bağlılıklarını teyit ettiler. İki taraf, özgür ve adil seçimlerin Irak'ın egemenliğini, demokrasisini ve gelişimini artıracağını ifade etti. Irak tarafı, seçmen katılımını artırma ve seçmenlerin, adayların, anket çalışanlarının, yerel gözlemcilerin, sivil toplum gruplarının ve uluslararası gözlemcilerin güvenliğini sağlamaya yönelik planlarının ayrıntılı bir tanımını yaptı.
Her iki heyet, Güvenlik Konseyi'nin 2576 (2021) sayılı kararında ifade edilen uluslararası toplumun desteğine dair takdirlerini dile getirdiler. Birleşmiş Milletler İzleme Heyeti (UNAMI) ve Avrupa Birliği İzleme Heyeti'nin varlığının, uluslararası toplumun Irak halkını ve hükümetini Ekim ayında özgür ve adil seçimler düzenlenmesi için desteklemeye yönelik iyi niyetli çabaları temsil ettiği konusunda hemfikirdirler. Irak, ABD’nin, Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonuna verdiği desteğin devam etmesinden ve Seçim İzleme Heyeti de dahil olmak üzere Irak için BM Yardım Misyonuna yaptığı mali katkılardan dolayı memnuniyetini ifade etti.
İki taraf, bu sonbaharda Glasgow'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı da dahil olmak üzere, hükümetler arası süreçler aracılığıyla uluslararası kuruluşlarla iş birliğine devam etmeyi planlıyor.  ABD, özellikle Ürdün’le olan enerji projeleri ve Körfez İşbirliği Ülkeleri için elektrik bağlantısı projesiyle Irak'ın ekonomik reformunu güçlendirme ve bölgesel entegrasyonu teşvik etme çabalarına desteğini ifade etti.
İki heyet, kendi ulusal çıkarları ve bölgesel istikrardaki ortak çıkarları için ikili meselelerin tamamında stratejik ilişkiyi sürdürme ve geliştirme konusundaki kararlılıklarını teyit ettiler.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”