TTB: İktidar pandemiyi yönetmiyor, ölümlere neden oluyor

ttb.org
ttb.org
TT

TTB: İktidar pandemiyi yönetmiyor, ölümlere neden oluyor

ttb.org
ttb.org

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Türkiye'deki koronavirüs salgınının durumu ve artan vaka sayılarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
"Bilimsel yolla pandemiyi kontrol etmek mümkün! İktidar pandemiyi yönetmiyor, ölümlere neden oluyor" başlıklı açıklamada, hükümet ve Sağlık Bakanlığı'nın salgına karşı aldığı tedbir politikaları başarısızlıkla sonuçlandığı savunuldu.
Açıklamada, hükümetin, yeniden açılmama sürecindeki açıklamalarının halkı yanılttığı öne sürülerek, TTB'nin "salgın bitti algısı yaratılmasının çok ağır sonuçları olabileceği" konusunda yetkilileri uyardığı hatırlatıldı.
Aşılama konusuna da değinilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Aşı konusundaki tereddütleri gidermek bir yana şeffaflıktan kaçınarak belirsizliği derinleştiren, etkin ve bütüncül sağlık politikaları izlemediği için bölgesel eşitsizliklerin önüne geçmeyen, toplumda aşıya güveni ve katılımı sağlamayarak yoğun ve yaygın aşılama gerçekleştirmeyen, yerel dinamiklerle işbirliğine gitmeyen, toplumun tüm kesimlerini temsil eden demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının, sendikaların, sürece katılımını engelleyen, günlük uygulanan test sayılarını yükseltmeyen, varyant analizlerini toplum ile şeffaf ve güncel bir biçimde paylaşmayan, eksik ve işlevsiz filyasyon hizmetleri sunan, sınır geçişlerinde koruyucu önlemleri yeterli düzeyde almayan, topluma ekonomik ve sosyal destek sunmayan kısacası geçmişte de şimdi de pandemiyi değil, bilerek algıyı yöneten ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek 150.000’in üzerinde fazladan ölüme sebep olan iktidar ve Sağlık Bakanlığı, ülkenin yeni bir alevlenmeyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. 
Sağlık Bakanlığı bu tutumundan vazgeçmeli, yurttaşlarını ölüme göndermek yerine yeni salgın dalgasını mümkün olan en az hasarla atlatabilmek için TTB’nin her ortamda defalarca ortaya koyduğu önlem ve yaklaşımlara kulak vermeli, ayrıca bakanlık olarak aşı reddini ve tereddüdünü bireysel bir özgürlük değil ölümcül sonuçları olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak ele almalıdır. Aşı reddi bir bireysel özgürlük ve hak gibi tanımlansa da tüm toplumu ilgilendiren ve ölümcül sonuçlarıyla karşı karşıya olduğumuz küresel bir salgında insanları öldürme keyfiyetine dönüşmektedir. Etkili aşılama kampanyaları ile aşı hızını artırmak, aşı tereddüdünü aşmak mümkünken iktidar bu yolu hiç kullanmamaktadır. Ancak iktidarın yükümlülüklerini yerine getirmemesi toplumun sorumsuzluğuna kapı aralamamalıdır. Son 3 ayda enfeksiyon geçirenler haricinde aşağıda belirtilen hususlar konusunda düzenlemeler zaman kaybetmeden yapılmalıdır."
Açıklamada ayrıca şu önerilerde bulunuldu:
"Aşılama sağlık, eğitim ve bakım evi çalışanları başta olmak üzere ülkede tüm kamu kurum kuruluşlarında ve özel kurumlarda çalışanlar için hızla yaygınlaştırılmalı ve Delta varyantı da değerlendirilerek 2. doz mRNA aşısı düşünülmeli,
Şehir içi ve şehirlerarası toplu ulaşımda, fabrikalar, atölyeler, sinema, tiyatro, stadyum, lokanta, eğlence parkları, konaklama tesisleri, bar ve spor salonları, AVM ve ibadethaneler gibi kapalı ve kalabalık ortamlarda aşısızların hastalanma ve hastalığı çevrelerine yayma riski göz önüne alınarak hem kendilerinin hem de yakınlarının hastalanmasından sorumlu olacakları hatırlatılmalı, yayılımın önüne geçmek için gerekli önlemler alınmalı;
Yurtdışından gelenler için iki doz aşılı olma zorunluğu getirilmeli, aşısızlara 14 gün karantina zorunlu olmalı;
Delta virüsünün dünyada baskın hale gelmesinden sonra toplumsal bağışıklığı sağlamak için toplumun %85’inin en az iki doz aşılı olması gerektiğinden 12 yaş ve üzeri bireylerin tamamı aşılanma takvimine alınmalıdır."
Independent Türkçe



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe