ABD'de Kovid-19 vakalarının yüzde 60 oranında eksik sayılmış olabileceği ortaya çıktı

ABD'lilerin yaklaşık yüzde 56'sı tamamen aşılandı (Unsplash)
ABD'lilerin yaklaşık yüzde 56'sı tamamen aşılandı (Unsplash)
TT

ABD'de Kovid-19 vakalarının yüzde 60 oranında eksik sayılmış olabileceği ortaya çıktı

ABD'lilerin yaklaşık yüzde 56'sı tamamen aşılandı (Unsplash)
ABD'lilerin yaklaşık yüzde 56'sı tamamen aşılandı (Unsplash)

Washington Üniversitesi'nden araştırmacılar, ABD'deki Kovid-19 vakalarının sayısının yüzde 60 oranında eksik sayılmış olabileceğini keşfetti.
Hakemli bilimsel dergi PNAS'ta yayımlanan yeni araştırmada ülkede bildirilen vakaların "tahmini toplam enfeksiyon sayısının sadece bir kısmını temsil ettiği" ifadeleri yer aldı.
Araştırmada ABD'deki ölümlerle, her gün uygulanan test sayısıyla ve pozitif çıkan vakalarla ilgili veriler yer aldı. Daha da önemlisi, bazı eyaletlerde Kovid-19'la ilgili rastgele örneklenen kişilerle ilgili çalışmalardan elde edilen veriler de dahil edildi.
Ankete tabi tutulacak kişilerin belirli bir nüfustan eşit olasılıkla seçildiği rastgele örneklem çalışmaları, bir hastalığın gerçek yaygınlığına dair güçlü kanıtlar sağlıyor. Zira testler ve diğer uygulamalar asemptomatik kişileri tespit etmede genellikle yetersiz kalıyor.
Washington Üniversitesi'nde sosyoloji ve istatistik profesörü, aynı zamanda çalışmanın ortak yazarı Adrian Raftery, "Kovid-19 pandemisini anlamak için yararlanabileceğimiz her türden veri kaynağı mevcut" dedi.
"Her veri kaynağının kendi kusurları vardır. Bir bölgede, eyalette veya ülkede Kovid-19'un yaygınlığına dair fikir edinmek için kullandığımız yöntemin güçlü yönlerinden yararlanabileceğimiz bir çerçeve geliştirmek istiyoruz."
Araştırmacılar işte bu verilerin analizine dayanarak yaklaşık 65 milyon ABD'linin Kovid-19'a yakalanmış olabileceğini ortaya koydu. Resmi rakamlarsa ABD'de yaklalık 35 milyon kişinin koronavirüse yakalandığını söylüyor.
Çalışmanın ortak yazarı Nicholas J. Irons, eksik sayım oranının, pandeminin ciddiyetine ve test miktarına bağlı olduğunu ifade etti.
"Pandemi şiddetliyse ve testleriniz sınırlıysa eksik sayım oranı çok yüksek olabilir. Bu durumda enfeksiyonların önemli bir kısmını kaçırmışsınızdır" diyen Irons, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Testlerin yaygın olduğu ve pandeminin de o kadar şiddetli olmadığı bir durumda eksik sayım oranı daha düşük olur."
Independent Türkçe, The Guardian, PNAS



Stranger Things finaline doğru: Sonumuz Game of Thrones'a benzemesin

22 yaşındaki Kanadalı oyuncu Finn Wolfhard (ortada), Stranger Things'de Mike Wheeler karakterine hayat veriyor (Netflix)
22 yaşındaki Kanadalı oyuncu Finn Wolfhard (ortada), Stranger Things'de Mike Wheeler karakterine hayat veriyor (Netflix)
TT

Stranger Things finaline doğru: Sonumuz Game of Thrones'a benzemesin

22 yaşındaki Kanadalı oyuncu Finn Wolfhard (ortada), Stranger Things'de Mike Wheeler karakterine hayat veriyor (Netflix)
22 yaşındaki Kanadalı oyuncu Finn Wolfhard (ortada), Stranger Things'de Mike Wheeler karakterine hayat veriyor (Netflix)

Stranger Things yıldızı Finn Wolfhard, dizinin final sezonunu tamamlarken hissettiği baskıdan bahsetti.

Netflix'in popüler dizisi, gelecek ay 5. ve final sezonuyla izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Yapım ekibi Stranger Things'in, final bölümleriyle büyük tepki çeken Game of Thrones ve Lost gibi kült dizilerle aynı kaderi paylaşmasını istemiyor.

"Umarız bizim başımıza öyle bir şey gelmez"

Wolfhard, bu hafta Time dergisine verdiği röportajda duygularını şöyle anlattı:

Açıkçası herkes biraz endişeliydi. Game of Thrones'un final sezonunun yerden yere vurulduğunu gördük. Biz de 'Umarız bizim başımıza öyle bir şey gelmez' diye düşünüyorduk. Ama senaryoları okuduğumuzda, bunun gerçekten özel bir şey olduğunu anladık.

2019'da Game of Thrones'un finali büyük bir hayal kırıklığı yaratmış, bu olumsuz tepki, tüm zamanların en iyi yapımlarından biri olarak görülen dizinin mirasını gölgelemişti. Stranger Things ekibi de benzer bir baskı altında. Duffer kardeşler, finali hazırlarken Six Feet Under ve The Sopranos gibi efsane dizilerin kapanış bölümlerini detaylı biçimde inceleyerek çalışıyor.

Wolfhard, baskı altında çalışmanın onlar için yeni bir durum olmadığını söylüyor. 4. sezonun çekimleri sırasında, hem hayran beklentilerinin yüksekliği hem de sıkı koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle "hiperventilasyon" yaşadığını itiraf etti:

Set ortamı bir fanusu andırıyordu çünkü figüranların çoğu hayrandı. Bu durum sonunda bir panik atağa dönüştü.

Oyuncu, hayran ilgisini yönetmenin zaman zaman "korkutucu" olabildiğini de belirtti.

"Hem büyüleyici hem korkutucu"

Wolfhard, çocuk yaşta başlayan şöhretin zorluklarına da değindi:

Bu, sinema dünyasının ne kadar kaotik olabileceğinin bir yansıması. Çocuk oyuncuyken kendini nasıl savunacağını, nasıl mola isteyeceğini bilmiyorsun. 13 yaşındayken bir anda herkesin seni tanıması hem büyüleyici hem de korkutucu bir deneyimdi.

Stranger Things'in 5. ve final sezonu, üç parça halinde izleyiciyle buluşacak: İlk kısım 27 Kasım'da, ikinci 26 Aralık'ta, final bölümleriyse 1 Ocak 2026'da ekrana gelecek.

Final sezonunda ana kadro eksiksiz geri dönüyor. Winona Ryder, David Harbour, Millie Bobby Brown, Finn Wolfhard, Gaten Matarazzo, Caleb McLaughlin, Noah Schnapp, Joe Keery, Sadie Sink, Natalia Dyer, Charlie Heaton, Maya Hawke ve Brett Gelman yeniden izleyici karşısına çıkacak. Ayrıca kült bilimkurgu Terminatör'ün (The Terminator) yıldızı Linda Hamilton da gizemli bir rolle kadroya katılıyor.

Independent Türkçe, GameRadar, Time


Kel karaktere özel gösterim: Giriş için saçsız olmanız şart

36 yaşındaki Emma Stone, Damien Chazelle imzalı Aşıklar Şehri'ndeki (La La Land) performansıyla 2017'de En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Universal Pictures)
36 yaşındaki Emma Stone, Damien Chazelle imzalı Aşıklar Şehri'ndeki (La La Land) performansıyla 2017'de En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Universal Pictures)
TT

Kel karaktere özel gösterim: Giriş için saçsız olmanız şart

36 yaşındaki Emma Stone, Damien Chazelle imzalı Aşıklar Şehri'ndeki (La La Land) performansıyla 2017'de En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Universal Pictures)
36 yaşındaki Emma Stone, Damien Chazelle imzalı Aşıklar Şehri'ndeki (La La Land) performansıyla 2017'de En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı (Universal Pictures)

Emma Stone'un başrolünde yer aldığı Bugonia'nın Los Angeles'taki özel gösterimine yalnızca kel ya da tıraş edilmiş izleyiciler kabul edilecek.

Yorgos Lanthimos'un yeni filmi, 2025 Venedik Film Festivali'ndeki prömiyerinin ardından büyük övgü toplamış ve eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 90 beğeni oranına ulaşmıştı. Film, ABD'de 24 Ekim'de sınırlı, 31 Ekim'de ise geniş çaplı olarak vizyona girecek. Türkiye'de ise önce Filmekimi kapsamında gösterilen Bugonia, 31 Ekim'de sinemaseverlerle buluşacak.

Gösterimlerden önce, 20 Ekim'de Los Angeles'taki Culver Tiyatrosu'nda özel bir etkinlik düzenlenecek. Katılımcıların ya saçsız olmaları ya da salondaki berbere başlarını tıraş ettirmeleri gerekiyor. Berber hizmeti saat 18.00'de başlayacak, film ise 20.00'de gösterilecek.

Gösterim, Emma Stone'un canlandırdığı kel CEO Fuller'a ithaf ediliyor. Filmde Stone, büyük bir şirketin güçlü CEO'suna hayat veriyor ve Jesse Plemons'la Aidan Delbis'in oynadığı iki adam tarafından kaçırılıyor. Komplo teorilerine saplantılı ikilinin, Fuller'ın bir uzaylı olduğuna inanarak onun saçlarını tıraş etmesi, olayların merkezinde yer alıyor.

Bu "kel gösterim" için bilet alanların yer garantisi bulunmuyor; oturma düzeni ilk gelene göre belirlenecek. Etkinlik sadece 18 yaş ve üzeri katılımcılara açık olacak ve gösterimin bir bölümü filme alınacak.

Los Angeles'a özel etkinlik önerileri paylaşan DoLA’nın Instagram gönderisinde şu ifadeler yer aldı:

Saçın mı var? Endişelenme, berberimiz saat 18.00'den itibaren orada olacak. Film 20.00'de başlıyor. Bu gerçek! Ve evet, bir kısmı kameraya alınacak.

Bugonia, Yunan yönetmen Lanthimos'la Emma Stone'un 4. işbirliği. İkili daha önce Sarayın Gözdesi (The Favourite), Zavallılar (Poor Things) ve Merhamet Hikayeleri'nde (Kinds of Kindness) birlikte çalışmıştı.

Emma Stone, ağustosta köklü moda ve kadın dergisi Vogue'a verdiği röportajda, rolü için saçlarını gerçekten kazıttığını açıklamıştı. Oyuncu, bu deneyimin "hayatta eşi benzeri olmayan bir özgürlük duygusu" yarattığını ama aynı zamanda kişisel bir anlam taşıdığını söylemişti:

Saçımı kazıtmadan önce karavanımda ağlamaya başladım çünkü annem Krista Stone da meme kanseri tedavisi sırasında saçlarını kazıtmıştı.

Independent Türkçe, ScreenRant, Hollywood Reporter, Vogue

 


100 tam puanlı savaş filmi izleyicileri hayran bıraktı

No. 24'ün büyük bölümü, Gunnar Sønsteby'nin memleketi Rjukan kasabasında çekildi (Netflix)
No. 24'ün büyük bölümü, Gunnar Sønsteby'nin memleketi Rjukan kasabasında çekildi (Netflix)
TT

100 tam puanlı savaş filmi izleyicileri hayran bıraktı

No. 24'ün büyük bölümü, Gunnar Sønsteby'nin memleketi Rjukan kasabasında çekildi (Netflix)
No. 24'ün büyük bölümü, Gunnar Sønsteby'nin memleketi Rjukan kasabasında çekildi (Netflix)

Eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da 11 eleştirmenden 100 üzerinden 100 puan alan savaş filmi, türünün en iyilerinden biri olarak gösteriliyor. 

Netflix'teki No. 24 (Nr. 24), II. Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı yürütülen Norveç direnişinde sabotaj görevlerine ve suikast girişimlerine katılan genç Gunnar Sønsteby'nin hikayesini anlatıyor.

16 yaş altı için uygun bulunmayan yapım, 250'nin üzerinde izleyiciden ortalama 95 puan aldı. Bir izleyici, Rotten Tomatoes'daki yorumunda şöyle diyor:

Uzun zamandır izlediğim en iyi film. Güçlü, sarsıcı, etkileyici.

Bir diğer kullanıcı ise şu ifadeleri kullanmış:

Duygularınızı acımasız gerçeklikle harmanlayan, çok iyi işlenmiş bir film. Bugün bulunduğumuz noktaya gelmek için bazı insanların nasıl acı çektiğini gösteriyor. Genel olarak izlediğim en iyi filmlerden biri.

IMDb'den yaklaşık 18 bin seyircinin puanlamasıyla 10 üzerinden 7.5 alan film hakkında bu sitede yapılan bir yorumdaysa şu ifadeler yer aldı:

Naziler Norveçli vatanseverlerin direniş hücresini çökertmeye çalışırken yaşanan gerilim kalp atışlarını hızlandırıyor. Aksiyon sahneleri mükemmel, sinematografi olağanüstü. Oyunculuklar kusursuz. En iyi kısmı ise her şeyin gerçek bir hikayeden uyarlanmış olması. Baştan sona nefes kesici. İzleyin, pişman olmazsınız.

Filmde Gunnar karakterine Rådebank ve Makta gibi dizilerdeki rolleriyle tanınan Sjur Vatne Brean hayat veriyor. Yönetmen koltuğunda ise Deprem (Skjelvet) ve Kuzey Denizi'ni de çeken (Nordsjøen) John Andreas Andersen oturuyor.

Andersen filmle ilgili yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Savaş sırasında genç Gunnar'ın yaşadığı olağanüstü koşullara ve bir denetçi asistanıyken Norveç'in en çok aranan adamına dönüşmesine yakından bakıyoruz. Farklı takma adlarla yaşıyor, her gece başka bir evde kalıyor ve yastığının altında el bombasıyla uyuyordu. Gunnar'ı canlandıran Sjur, tüylerimizi diken diken eden bir performans sergiledi.

Independent Türkçe, Express, Rotten Tomatoes