Silahlı gruplar, Kazimi’yi azletme yolunda siyasi müttefikleriyle işbirliğinde bulunuyor

Kazimi ile Biden Beyaz Saray’da el sıkışırken (Reuters)
Kazimi ile Biden Beyaz Saray’da el sıkışırken (Reuters)
TT

Silahlı gruplar, Kazimi’yi azletme yolunda siyasi müttefikleriyle işbirliğinde bulunuyor

Kazimi ile Biden Beyaz Saray’da el sıkışırken (Reuters)
Kazimi ile Biden Beyaz Saray’da el sıkışırken (Reuters)

Iraklı kaynakların ifade ettiğine göre İran'a bağlı bir dizi silahlı grup ve siyasi müttefikleri, yaklaşan seçimleri bir sonraki duyuruya kadar erteleyerek Başbakan Mustafa el-Kazimi'den güveni geri çekme kararı aldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, ABD Başkanı Joe Biden ile Kazimi arasında Pazartesi günü gerçekleşen görüşme sonuçlarının hükümet ve ABD çıkarlarıyla mücadeleye devam etmek isteyen gruplar için tatmin edici olmadığını, bu tarafların tansiyonu yükseltmeye kararlı olduğunu belirtti.
Beyaz Saray’da bir araya gelen Kazimi ile Biden, bu yılın sonunda savaş misyonlarını sona erdirme yönünde anlaşmıştı. Ancak Tahran'ın sürekli desteği ve baskısı ile silahlı grupların talep ettiği gibi ülkedeki ABD varlığının sona ereceğine dair herhangi bir belirti kaydedilmemişti.
Silahlı Şii gruplardan en-Nüceba Hareketi lideri Ekrem el-Kaabi, verdiği bir televizyon röportajında direniş kapsamında ABD’lilere yönelik saldırıların devam edeceğini, bu yönde ayrım yapılmayacağını vurguladı.
Silahlı bir gruptan yetkili ise Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Gerilimi azaltma yönünde hükümet ve ABD’lilerle yapılan tüm anlaşmalar şu anda gözden geçiriliyor. Mevcut oy verme tarihinin gelecekteki değişikliklerden bağımsız olup olmadığını bilmiyoruz” dedi.
Bu durum seçimleri erteleme ve hükümete güven vermeme hedefiyle çelişiyor; zira hizipler, sonbaharda Kazimi’nin görev süresinin sona ermesini, yürütme otoritesi başında devam etmesini engellemek istiyordu. Ancak son değişiklikler, hizipleri koronavirüs salgını ile mücadelenin yanı sıra hükümetin iki ana görevinden biri olan seçim tarihini manipüle ederek Kazimi’den kurtulmaya zorlamış görünüyor.
Diğer yandan Washington ile Bağdat arasındaki stratejik diyaloğun sonuçları, ülkedeki en büyük siyasi yatırımlarından birini kaybetmeleri yoluyla gruplara ağır bir bedele mal olabilir.
Söz konusu kaynaklar, “Bu grupların liderleri, Kazimi'den güveni geri çekecek mekanizmalar üzerinde anlaşmaya varmak için Sünniler ve Şiiler gibi müttefik siyasi aktörlerle acil anlaşmalara başladı” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’a konuşan üst düzey bir siyasi danışman, “Üst düzey parti liderleri arasında Kazimi’den güveni çekme yönünde bir anlaşma mevcut. Ancak apayrı bir konu olan seçimler ve bunların yapılacağı tarih, birçok değişkene bağlı. Ancak şuan herkes Ekim'de gerçekleşeceği açıklanan seçim tarihi üzerinde duruyor” açıklamalarında bulundu.
Ancak üst düzey bir parti lideri, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, “Kazimi’den güveni çekme mekanizmaları, seçimleri erteleyerek onu zora sokmaktan geçiyor. Son darbe ile uğraşırken zayıf düşmesini istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Bu hareketler, siyasi partiler arasında sakinliğe varma eğilimindeki siyasi ruh hali ile kesişiyor. Ancak bazı gruplar, ABD’lilere karşı mücadelelerini mümkün olduğu derece uzun süre canlı tutmaya çalışıyor.
Başta yakın zamanda seçimleri boykot kararı alan Mukteda Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi, İran ile stratejik bir ilişki içerisindeki Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Irak'ın önde gelen silahlı gruplarından İmam Ali Tugayları olmak üzere Şii bloklarının çoğu, Washington ile Bağdat arasındaki son stratejik diyalog turunda elde edilen sonuçları memnuniyetle karşıladı.
Nitekim Şii sistemi dahilindeki kesişmeler, güç ve etki hesaplarının yön verdiği ciddi bir siyasi ayrışmaya doğru gidiyor.



Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.


SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

SDG: Şam'a bağlı grupların saldırısını engelledik. Her türlü saldırıya karşılık vermeye hazırız

SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)
SDG üyeleri (arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından dün yapılan açıklamada Rakka’nın doğusunda Suriye hükümetine bağlı grupların saldırısının engellendiği belirtildi. Açıklamada SDG’nin Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan her türlü yeni saldırıya yanıt vermeye hazır olduğu vurgulandı. SDG ayrıca gerilimin tırmanmasını önlemek için orantılı bir yanıt verdiğini de ifade etti.

SDG, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şam hükümetine bağlı bazı grupların yarattığı kaos ve sonuçsuz çabaları yansıtan yeni bir saldırıda, güçlerimiz Rakka'nın doğu kırsalındaki Ganim el-Ali köyü çevresinde hain bir saldırıya maruz kaldı. Bu saldırıda söz konusu gruplar, sivillerin güvenliğini ve bölgenin istikrarını hiçe sayarak kamikaze insansız hava araçları (İHA) ve ağır silahlar kullandı.”

cdf
Kamışlı kentinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG üyeleri (Reuters)

SDG, güçlerinin saldırıyı ‘tüm sorumluluğuyla’ püskürttüğünü ve çatışmalarda üç üyesinin hafif şekilde yaralandığını, ayrıca ‘saldıran gruplar arasında da kayıpların olduğu doğrulandığını’ belirtti.

Açıklamada bu ‘pervasız’ davranışın, bölgede gerginliği tırmandırmak ve istikrarı korumaya yönelik tüm çabaları baltalamak isteyen tarafların bu yöndeki çabalarını teyit ettiği vurgulandı.

Müdahalesinin ‘saldırının niteliğine orantılı olduğunu, itidal göstermeye ve çatışmanın tırmanmasını önlemeye tam olarak kararlı olduğunu’ belirten SDG’nin açıklamasında “Tekrarlanan saldırılar ve provokasyonlar karşısında seyirci kalmayacağımızı ve bölgelerimizi, güçlerimizi ve halkımızı her türlü tehditten korumak için uygun önlemleri alacağımızı teyit ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Açıklamanın sonunda ise şöyle denildi:

“Bu grupların destekçilerini, tüm bölgenin güvenliği ve istikrarına doğrudan tehdit oluşturan sorumsuz uygulamalarına son vermeleri ve onları kontrol altına almaları için çağırıyoruz.”