Sinovac aşısı: Üçüncü doz güçlü etki yaratıyor

Sinovac aşısı: Üçüncü doz güçlü etki yaratıyor
TT

Sinovac aşısı: Üçüncü doz güçlü etki yaratıyor

Sinovac aşısı: Üçüncü doz güçlü etki yaratıyor

Bir laboratuvar çalışması, çoğu insanda ikinci dozu aldıktan yaklaşık 6 ay sonra Sinovac aşısının yeni tip koronavirüse karşı ürettiği antikorların önemli bir düzeyin altına düştüğünü ancak üçüncü dozun ardından güçlü bir etki yarattığını ortaya koydu.
Reuters haber ajansına göre, Çinli araştırmacılar tarafından geçtiğimiz Pazar günü yayınlanan araştırma, 18 ila 59 yaş arasında sağlıklı kişilerden alınan kan örneklerine dayanılarak yapıldı.
Çalışmaya rağmen araştırmacılar, bilim insanlarının herhangi bir aşı tarafından üretilen ve hastalığı önlemek için yeterli olabilecek minimum antikor seviyelerini doğru bir şekilde belirleyemediği göz önüne alındığında, antikor eksikliğinin aşının etkinliğini nasıl etkileyeceğinin net olmadığını söylüyor.
Çalışmaya göre, aşı olanlarda ikinci dozu aldıktan 6 ay sonra alınan 3. dozda önemli ölçüde antikor seviyelerinde artış gözlemlendi.
Araştırmacılar ayrıca çalışmanın antikorların virüsün daha bulaşıcı varyantlarına karşı etkinliğini test etmediği konusunda uyarıda bulunarak,  üçüncü bir doz aldıktan sonra antikor etkinliğinin süresini ölçmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe