Nahda da dahil olmak üzere, Tunus’ta 3 parti hakkında yurtdışından para aldıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı

Nahda Partisi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said’in meclis çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma adımlarına karşı başlatılan yürüyüşte partisinin destekçilerine hitap ediyor (Reuters)
Nahda Partisi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said’in meclis çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma adımlarına karşı başlatılan yürüyüşte partisinin destekçilerine hitap ediyor (Reuters)
TT

Nahda da dahil olmak üzere, Tunus’ta 3 parti hakkında yurtdışından para aldıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı

Nahda Partisi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said’in meclis çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma adımlarına karşı başlatılan yürüyüşte partisinin destekçilerine hitap ediyor (Reuters)
Nahda Partisi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said’in meclis çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden alma adımlarına karşı başlatılan yürüyüşte partisinin destekçilerine hitap ediyor (Reuters)

Tunus yargısının, 2019 yılı seçim kampanyası sırasında yurtdışından para aldıkları şüphesiyle Nahda Hareketi ve Tunus’un Kalbi de dahil olmak üzere üç siyasi parti hakkında soruşturma başlattığı açıklandı.
Reuters’ın haberine göre, soruşturma, Cumhurbaşkanı Kays Said’in başbakanı görevden alma ve meclis çalışmalarını dondurma kararı alması öncesinde, 14 Temmuz’da açıldı. Cumhurbaşkanının kararı, söz konusu partiler tarafından ‘darbe’ olarak nitelendiriliyor.
Nahda Hareketi ve medya patronu Nebil el-Karvi liderliğindeki Tunus’un Kalbi, Eylül 2019’da seçilen derinden bölünmüş parlamentonun en büyük iki partisi sayılıyor. Soruşturma altındaki bir diğer parti ise Ürfe Terras Rambourg tarafından
kurulan Tunus Yaşamı Partisi.
Karvi, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında 2019 Eylül ve Ekim’deki iki turda Said’in rakibiydi.
Köklü bir televizyon kanalına sahip olan Karvi, 2019 yılındaki seçim kampanyasının büyük bölümünde ve bu yıl içerisinde, tutuklanmasına yol açan diğer mali usulsüzlük suçlamalarıyla ilgili olarak bir süredir soruşturma altında bulunuyor.
2019 seçim kampanyası sırasında bağımsız bir politikacı olan Said, kendisini, ‘yozlaşmış ve durgun olarak tanımladığı, dar çıkarlara odaklanan ve 2011 devriminden sonra yaşam standartlarının bozulmasından sorumlu olan’ siyasi seçkinlere bir alternatif olarak sundu.

 


Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.