Kazımi, ABD ile stratejik diyalog turunun ardından taraflardan destek aldı

İran'a bağlı silahlı gruplar, diyalog turunun sonuçlarına ilişkin tutumlarında değişiklik gösterdi.

Kazımi, ABD ile stratejik diyalog turunun ardından taraflardan destek aldı
TT

Kazımi, ABD ile stratejik diyalog turunun ardından taraflardan destek aldı

Kazımi, ABD ile stratejik diyalog turunun ardından taraflardan destek aldı

Irak’ta çoğu siyasi taraf 10 Ekim’de yapılması planlanan Irak parlamento seçimlerini boykot edeceklerini açıklamasına rağmen, Washington ile stratejik diyalogun dördüncü turunu gerçekleştiren Başbakan Mustafa el-Kazımi, bu taraflardan seçimlerin zamanında yapılması konusunda destek aldı. 
Seçimleri boykot ettiğini resmi olarak ilan etmeden seçimlerden ilk çekilen Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, Kazımi'nin ABD yönetimiyle yaptığı görüşmelerin sonucuna desteğini ilk açıklayan taraf oldu. Boykot ilan eden güçler, seçimlerin zamanında yapılması için koşulların yetersiz olduğu şeklindeki sınırlı gerekçelerini sunsalar da, Başkan Joe Biden'ın seçimlere destek vermesi Kazımi'nin rakiplerine karşı tutumunu güçlendirdi. Kazımi’nin rakipleri, demokratik oyunun kuralları içinde hükümetine karşı çıkan siyasi muhaliflerden ve stratejik diyalogun dördüncü turuna ilişkin bazı tutumları siyasi blokların pozisyonları ile kesişmeye başlayan silahlı gruplardan oluşuyor. Bu bloklardan biri de diyalog turunun sonuçlarına desteğini açıklayan Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu oldu. İran'a bağlı silahlı gruplar ise Washington ile yapılan turun özellikle Irak'tan çekilme konusunda neyle sonuçlandığı konusunda bir şüphecilik kampanyası başlattı. Bununla birlikte, çeşitli siyasi taraflardan Iraklı milletvekilleri, Şarku'l Avsat ile yaptıkları görüşmelerde, Bağdat ile Washington arasındaki dördüncü tur stratejik diyalogun sonucuna desteklerini açıkladılar.
Irak Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Zafir el-Ani, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada, "Anlaşmanın avantajı, güvenlik boyutuyla sınırlı olmayıp ekonomi, eğitim, sağlık ve diğer alanlara da genişletilmesidir. Bunun Iraklıların yaşamlarına olumlu yansıyacağını umuyoruz. Güvenlik alanında ise, alınan kararlar Irak'ın ihtiyaçlarına ve daha yüksek çıkarlarına göre verildi, siyasi gündemlere göre değil" dedi. Ani, ABD ile herhangi bir anlaşmayı reddeden silahlı gruplara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu grupların anlaşmayla ilgili değerlendirmeleri farklı. Bazıları memnuniyetle karşılıyor, bazıları karşı çıkıyor. İran’ın rolünü oynuyorlar. İran her zaman ikili bir oyun oynayarak kendisine geniş bir manevra yapma payı bırakıyor. Bu, özellikle ABD ile ilişkilerinde ve Nükleer Anlaşma müzakerelerindeki iniş çıkışlarında görülüyor” ifadelerini kullandı.
Irak Parlamentosu’nda Sünni Güçler Birliği Koalisyonu Milletvekili Abdullah el-Hirbit, Şarku’l Avsat’a şu açıklamayı yaptı:
“Yaşananlar Kazımi ve onu destekleyenler için gerçek bir başarı. Kazımi, birçok konuda onunla tam olarak anlaşmamış olmamıza ve sonuçlarıyla aynı fikirde olmamamıza rağmen tartışmaya açık olmayan bir denklem bulmayı başardı. Kazımi, hükümetini destekleyen veya desteklemeyen herkesi utandırdı.”
Irak parlamentosunda bağımsız bir milletvekili olan Hüseyin Arab ise, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Kazımi, Irak diplomasisine bağlı kalarak Irak'ta bir zafer elde etmeyi başardı. Bu hepimizin desteğini gerektiren bir durum. Anlaşma, hoş karşılanmayan savaşan güçlerin bölgede kalması sorununu çözdü ve direnişleri meşru hale geldi. Ancak anlaşma, geri kalan Amerikalıların askeri eğitim, silahlanma ve istihbarat çalışmaları düzeyinde bölgede nasıl kalacaklarını belirledi.”
Irak parlamentosunda eski Kürt Milletvekili Macid Şenkali ise Şarku'l Avsat'a şunları kaydetti:
“Kürtler, Irak’ın ABD ile vardığı anlaşmanın Kürtler için olduğu kadar genel olarak Irak için de büyük bir başarı anlamına geldiğini düşünüyor. Çünkü bunlar Amerikan güçlerinin Irak'tan çıkışıyla değil, daha çok Irak'ta kaldıkları sürece varlar. Bu savaşan güçlerin unvanlarının veya görev tanımlarının değiştirilmesi meselesi, Irak ordusuna ve Peşmerge'ye tavsiyelerde bulunmak için bu güçlerin Irak'ta kalması kadar önemli değil. Çünkü bu güçlerin bölgede kalması, özellikle İran destekli bazı silahlı grupların yayılması ve etkisi karşısında Irak'ın istikrar ve güvenliğinin garantisidir. ABD ile yapılan anlaşmanın içeriği her düzeyde Irak'ın çıkarınadır.”



Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
TT

Süveyda'da tırmanan çatışmalar ve "devletin geri dönüşü" bahsi

İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)
İsrail askerleri ve Dürzi aileler perşembe günü Golan Tepeleri'ndeki Mecdel Şems'tan Suriye'ye dönüyor, (Reuters)

Binlerce Arap aşiret savaşçısı, Dürzi gruplara karşı Bedevileri desteklemek üzere Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetine akın ederken, pazar gününden bu yana devam eden ve yüzlerce kişinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olan çatışmaların tırmanmasını önlemek için “devletin vilayete geri dönmesi” üzerine bahis oynanıyor gibi görünüyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre İsrailli bir yetkili, "Güneybatı Suriye'de devam eden istikrarsızlık nedeniyle İsrail, (Suriye) iç güvenlik güçlerinin önümüzdeki 48 saat boyunca Süveyda eyaletine sınırlı girişine izin vermeyi kabul etti" dedi. Bu, hükümet güçlerinin birkaç gün önce eyalete girdiğinde bombalanması ve Başbakan Ahmed eş-Şara hükümetinin onları geri çekmesine yol açan İsrail'in tutumunda bir değişikliği temsil ediyor. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, İsrail'in tutumundaki değişikliğin Amerikan baskısı sonucu olduğunu belirtti.

Ancak dün akşam itibarıyla hükümet güçleri, Arap kabilelerinin şehre doğru ilerlemeye çalışmasıyla çatışmaların tırmandığı Süveyda'ya henüz dönmedi.

Acil Durum ve Afet Yönetimi Bakanlığı 650'den fazla ölü ve yaralı olduğunu bildirirken, AFP’nin haberine göre Suriyeli bir doktor, Süveyda hastanesine pazartesi gününden bu yana 400'den fazla ceset geldiğini söyledi.