BM, göçmenlerin Libya’daki kaçakçılık çetelerinden korunması noktasında çağrı yaptı

Sabratha’nın kuzeyindeki göçmenlerin 24 Temmuz’da Libya donanması tarafından kurtarıldığı bir görüntü. (Libya Donanması)
Sabratha’nın kuzeyindeki göçmenlerin 24 Temmuz’da Libya donanması tarafından kurtarıldığı bir görüntü. (Libya Donanması)
TT

BM, göçmenlerin Libya’daki kaçakçılık çetelerinden korunması noktasında çağrı yaptı

Sabratha’nın kuzeyindeki göçmenlerin 24 Temmuz’da Libya donanması tarafından kurtarıldığı bir görüntü. (Libya Donanması)
Sabratha’nın kuzeyindeki göçmenlerin 24 Temmuz’da Libya donanması tarafından kurtarıldığı bir görüntü. (Libya Donanması)

Birleşmiş Milletler (BM) düzensiz göçmen grupların Libya’daki suç çetelerinin eline düşmesini önleme noktasında bir çağrı yaptı. Söz konusu çağrının, Libya donanmasının dün (Çarşamba) ülkenin batısındaki Al Khums kıyılarında boğulan 18 göçmeni sahil güvenlik devriyelerinin kurtardığını ve bazı göçmenlerin ise kıyıdan kaçtığını duyurduğu sırada geldiği bildirildi.
Yasadışı Göç ve İnsan Ticareti ile Mücadele ve Önleme Ulusal Koordinasyon Komitesi, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile dün (Çarşamba) yaptığı ortak basın açıklamasında, insan ticaretiyle mücadele suçu konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik çabaların sürdürülmesinin önemini vurguladı.
30 Temmuz Uluslararası İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü’ne denk gelen açıklamada, savunmasız göçmen grupların, suç çetelerinin tuzağına düşmesinin engellenmesi noktasında gerekli hizmetlerin ve yardımların sağlanması ile insan ticareti suçu mağdurlarının desteklenmesi ve suçluların adalete teslim edilmesi çağrısında bulunuldu.
Bu yılki kutlamaların tüm ülkelerin ve toplumların Kovid-19 salgını sebebiyle karşı karşıya kaldıkları bir zamanda olacağı belirtildi. Salgının farklı sosyal gruplardan göçmen erkek ve kadınların, yetişkinlerin ve çocukların hayatlarını oldukça kötü etkilediği ve ekonomik koşulların kötüleşmesiyle birlikte insan ticaretine hedef olma risklerini daha da artırdığı belirtildi.
Libya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı resmi sözcüsü dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, sahil güvenlik devriyelerinin farklı milletlerden 18 yasadışı göçmeni Al Khums kıyılarından kurtardığını söyledi. Sahil güvenliğin Al Khums’taki Negaza bölgesinin kuzeyindeki bir botun imdat çağrısında bulunmasının ardından harekete geçtiği bildirildi. Bir tekne tüm bölgede arama kurtarma çalışmaları yaptı ancak hiç bir şey bulamadı. Sahilde kaçan bazı göçmenlerin görüldüğü bildirildi.
Öte yandan Libya güvenlik güçleri dün akşam başkent Trablus’taki Tunus Başkonsolosluğu gözetiminde 27 Tunusluyu sınır dışı etti. Sınır dışı edilen Tunusluların kısa bir süre önce gizli bir göçmen operasyonuna katıldıkları bildirildi. Bu kimseler tutuklanarak Libya’nın batısında bulunan Zaviye şehrinde bir göçmen merkezine yerleştirildi.
Tunus Konsolosluğundan yapılan açıklamada, konsolosluktan bir ekibin ilgili Libya makamları ile koordineli bir şekilde çalıştıktan sonra Zaviye’deki gözaltı merkezine giderek 27 tutuklunun durumunu kontrol ettiği ve ardından ülkelerine dönmeleri noktasında transit geçiş izni verdiği belirtildi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.