İsrail kaynaklarının bildirdiğine göre koalisyon hükümeti, Yüksek Mahkeme emir verse dahi Şeyh Cerrah mahallesini tahliye etmekten kaçınarak bu yöndeki prosedürleri mümkün olduğunca dondurmak için çalışacak.
Başbakan Naftali Bennett'a yakın bir kaynak, The Times of Israel haber sitesine verdiği demeçte, hükümetin Şeyh Cerrah'ın tartışmalı tahliyesinde verilecek hükmü tekrar ertelemeye çalışabileceğini bildirdi. Bennett hükümetinin bir sonraki mahkeme oturumunu ertelemeyi ciddi olarak düşündüğünü belirten kaynak, hükümetin böyle bir gecikmeyi sağlamak için neler yapacağını söylemeden prosedürlerin 6 ay süreyle dondurulabileceğini ima etti.
Yüksek Mahkeme’nin Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah mahallesinden dört Filistinli ailenin akıbeti hakkında gelecek Pazartesi günü bir duruşma gerçekleştirmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in Kabine Sekreteri Shalom Shlomo ve İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit’e Kudüs'ün doğusundaki Han el-Ahmar'ın yakın zamanda gerçekleştirilecek olan yıkımının geciktirilmesi talebinde bulunması ardından mahkeme, Han el-Ahmar sorununun çözümü için İsrail Devleti temsilcisine ek süre vermişti.
Diğer yandan Bennett ise başbakan olarak Beyaz Saray'a yapacağı ilk ziyarete hazırlanıyor. Henüz tarihi belirlenmemiş olan ziyaretin Knesset'in tatilde olması dolayısıyla Ağustos ayı ortalarında gerçekleşeceği düşünülüyor. İsrail hükümeti, Washington'un İsrail’in bu yöndeki adımlarına karşı güçlü muhalefeti göz önüne alındığında, Şeyh Cerrah'taki tahliyelere devam etme kararının ABD ziyareti öncesinde sorunlara yol açabileceğinden korkuyor.
İsrail'in Şeyh Cerrah'ı tahliye etme kararı Filistinlileri öfkelendirmiş, resmi ve popüler kampanyalara yol açmış, yerinden edilmeye karşı mücadelenin sürdürülmesini sağlamıştı. Ardından Doğu Kudüs'teki gerilimler, Hamas ile İsrail arasındaki tansiyonu yükseltmişti. İsrail alt mahkemeleri, Şeyh Cerrah’tan dört ailenin tahliyesini çoktan onaylamış olsa da son gerginlikler ışığında Yüksek Mahkeme henüz nihai bir karar vermedi. İsrail sağı bunu Doğu Kudüs'teki Yahudi varlığını genişletme savaşı sayarken Filistinliler ise şehirdeki varlıklarını yok etme projesinin bir parçası olduğunu söylüyor.
Toplamda en az 70 Filistinlinin Şeyh Cerrah'tan tahliyesi planlanıyor.
Sol görüşlü insan hakları grubu Ir Amim'in bildirdiğine göre Doğu Kudüs'teki yaklaşık 200 aile benzer bir tahliye riskiyle karşı karşıya iken bu yöndeki davalar İsrail idari organları ve mahkemelerinde yavaş ilerliyor. Mevcut hükümetin güvenlik tavsiyeleri ışığında mahallenin tahliye edilmemesi yönünde hızlı bir karar alınması pek olası değil.
Mandelblit mahkemeye, ‘ilgili politika yapıcıların’ Şeyh Cerrah davasına ilişkin tavsiyelerini içeren kapalı bir ifade verecekti. Walla haber sitesinin bildirdiğine göre bu ifade, aileleri tahliye etmenin İsrailliler ile Filistinliler arasındaki gerilimi artırabileceği uyarısında bulunan üst düzey İsrail güvenlik yetkililerinin görüşlerini içeriyordu. Önceki hükümetler bu konuda başarılı olamasa da mevcut hükümet Filistinlilerle anlaşarak nüfusun gönüllü tahliyesi konusunda bir anlaşmaya varmaya çalışacak.
Şeyh Cerrah davası kapsamında İsrail ile Ürdün Krallığı arasındaki bir başka gizli çatışma da mevcut. Bu yöndeki kriz hattına giren Amman, aylar önce Şeyh Cerrah ailelerine emlak sahipliğini kanıtlayan belgeleri teslim etmişti.
Doğu Kudüs, İsrail’in uluslararası toplumun tanımadığı bir hareketle 1967'de işgali öncesinde Batı Şeria'daki diğer şehirler gibi Ürdün egemenliği altındaydı. O zamanlar Ürdün, 1948'de İsrail Devleti'nin kurulması ardından Doğu Kudüs'e sığınan Filistinliler için konutlar inşa etti. Nitekim bunu kanıtlayan sözleşmeler de bulunuyor. Ürdün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan belgelere göre bu sözleşmeler, 1948’deki savaş nedeniyle yerinden edilen 28 aileye ait.
Filistinlilerin Doğu Kudüs'teki herhangi resmi çabalarıyla mücadele eden İsrail, aynı zamanda kutsal yerler için Ürdün egemenliğine karşı savaşıyor. İsrail, Kudüs'teki Filistin kurumlarını Filistinlilerin yeniden açılması yönündeki taleplerine rağmen yeniden kapatmıştı. Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail işgal makamlarının Kudüs’teki Filistin kurumlarını son 20 yılda 40. kez kapatma kararını kınadı. Bunlar arasında Orient House, Ticaret Odası, Esirler Kulübü, Turizm Yüksek Kurulu ve Kudüs vatandaşına aktif hizmet veren diğer kurumlar yer alıyor.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, aynı zamanda “Filistin liderliğinin İsrail tarafından imzalanan anlaşmalara uyacağı taahhüdüne ve İsrail hükümetinin Kudüs'teki Filistin kurumlarının açık tutulması konusunda 1993 yılında Norveç Dışişleri Bakanı Johan Holst'a verdiği taahhüde rağmen, işgal hükümeti sözde İç Güvenlik Bakanı Omer Bar Lev, önceki kararların bir uzantısı ve İsrail hükümetleri politikalarının devamı olarak kapatma emirlerini yeniledi” ifadeleri kullanıldı.
Dışişleri Bakanlığı, tek taraflı tedbirler çerçevesinde gelen söz konusu kararın imzalanan anlaşmaların açık bir ihlali olduğunu, İsrail’in yerinden edilmiş sivil nüfusun yaşamını, aldıkları hizmetleri ve kurumlarını himaye etme yükümlülüklerini yerine getirmediğini kanıtladığını vurguladı. İsrail’in işgal altındaki Kudüs'teki tarihi ve yasal statükoyu ihlal ettiğini de ekledi.
Kudüs: Şeyh Cerrah’a ilişkin prosedürler 6 ay daha donduruldu
Bennett’ın yaklaşan ziyaretinde Biden yönetimiyle bir çatışmaya girilmemesi için Şeyh Cerrah krizi rafa kaldırıldı
Kudüs: Şeyh Cerrah’a ilişkin prosedürler 6 ay daha donduruldu
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة