Koronavirüs ve grip için solunum yolu ile kullanılacak potansiyel ilk ilaç

Malezya’nın Labuan şehrindeki bir aşılama merkezi (DPA)
Malezya’nın Labuan şehrindeki bir aşılama merkezi (DPA)
TT

Koronavirüs ve grip için solunum yolu ile kullanılacak potansiyel ilk ilaç

Malezya’nın Labuan şehrindeki bir aşılama merkezi (DPA)
Malezya’nın Labuan şehrindeki bir aşılama merkezi (DPA)

Hong Kong Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki farmakoloji, eczacılık ve mikrobiyoloji bölümlerinin bir araştırma ekibi, Kovid-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsüne, influenzaya ve Ortadoğu Solunum Sendromu’na (MERS) karşı geniş kapsamlı etkiliği kanıtlanan Tamibarotene ilacını solunum yoluyla kullanılabilen kuru bir toz ilaç haline getirmeyi başardı.
Çalışmanın sonuçları, Advanced Therapeutics dergisinin son sayısında yayınlandı ve nümüzdeki süreçte, söz konusu ilacın klinik denemelere başlanması bekleniyor.
Öngörülemeyen koronavirüs salgınları ile mücadelede, bu gibi bir antiviralin erken kullanımı, solunum yolu enfeksiyonlarının yayılmasını kontrol etmede geniş kapsamlı bir etki yaratabilir. Hong Kong Üniversitesi’nin araştırma ekibi, daha önce yaptığı bir çalışmada, retinoid türlerinden biri olan AM580’in, koronavirüsler, influenza (grip) ve MERS’e karşı geniş kapsamlı bir antiviral aktiviteye sahip olduğunu tespit etmişlerdi.
Retinoidlerin bir türevi olan AM580’in bir benzeri ise Tamibarotene ilacıdır. Aynı zamanda retinoid bileşiğinin bir türevi olan ve şu anda Japonya’da akut promiyelositik lösemi (APL) tedavisine yönelik kullanılan bu ilaç, oral yolla kullanılacak şeklinde satılmakta. İlaç aynı zamanda AM580’e benzer antiviral aktiviteye sahip. Ayrıca kullanımının güvenli olduğu kanıtlanmış bir ürün olarak, AM580’den daha iyidir ve yan etkileri diğer retinoid türetilmiş ilaçlara göre daha hafif.
Tamibarotene ilacı şu anda piyasada tablet olarak bulunuyor. Bu durum ilacın antiviral olarak kullanılması konusunda sorun teşkil eder. Zira oral olarak kullanımın ardından akciğerdeki dağılımının yetersiz olması nedeniyle solunum yolunda güçlü antiviral etkinlik gerçekleştirilmesi zor. Bu sorunu çözmek için yüksek bir doz verildiğinde ise, geniş kapsamlı olarak ilaca maruz kalınması nedeniyle toksik yan etkilerin oluşması bekleniyor.
Buna karşılık, ilacın toz olarak solunum yolundan alınması, olumsuz yan etki riskini azaltıyor ve tedavi etkinliğini artırıyor. Ayrıca kişinin ilacı kendi kendine uygulaması kolaydır ve önleyici ve tedavi edici bir amaçlarla da kullanılabilir.
Tamibarotene’nin kuru toz formülasyonu, solunum için uygun aerosol özelliklerine sahip partiküller üretmek için Spray Freeze Dry ve Freeze Dry teknolojilerini birleştiren bir partikül mühendisliği teknolojisi aracılığıyla hazırlandı. Araştırma ekibi, koruyucu bir Tamibarotene tozu dozunun, SARS-CoV-2 virüsünün hamsterlerin akciğerlerinde kendini kopyalama imkanını ve viral RNA yükünü önemli ölçüde azalttığını ayrıca toz ilacın koronavirüs ve grip virüsüne karşı da etkili olduğu da tespit etti.
Şu anda, Kovid-19 tedavisi için piyasada solunum yolu ile kullanılan toz antiviral ilaçları bulunmuyor. Antiviral etkinliğe sahip kuru bir toz olan Tamibarotene ise, korunma sağlayan ve tedavi edici bir ilaç olarak, yeni bir hastalıkla mücadele stratejisini teşkil ediyor.
Hong Kong Üniversitesi'nde Farmakoloji Yardımcı Doçenti Dr. Jenny Lam, üniversitenin web sitesinde salı günü yayınlanan bir raporda şunları söylüyor:
“Araştırmada sunulan sonuçlara istinaden, ilacın güvenlik dosyasından yola çıkarak, solunum yolu ile alınan Tamibarotene’nin değerlendirileceği klinik araştırmalarda kaydedilecek ilerlemeler, ilacın evde tedavi olarak sunulmasını sağlayabilir.”
Dr. Lam sözlerine şu ifadeleri de ekliyor:
“Bu ilaç, antiviral etkinliğini, konakçı hücrelerin lipid metabolizmasını hedef alması sayesinde gerçekleştiriyor dolayısı ile mutasyona uğramış veya ilaca karşı dirençli virüs varyantları ile mücadelede faydalı olurlar.”



İnsanlar sanılandan 350 bin yıl önce çakmaktaşıyla ateş yakmaya başlamış

Çakmaktaşına vurulduğunda kıvılcım çıkaran pirit, 400 bin yıl önce ateş yakmak için kullanılmaya başlanmış (Craig Williams/British Museum)
Çakmaktaşına vurulduğunda kıvılcım çıkaran pirit, 400 bin yıl önce ateş yakmak için kullanılmaya başlanmış (Craig Williams/British Museum)
TT

İnsanlar sanılandan 350 bin yıl önce çakmaktaşıyla ateş yakmaya başlamış

Çakmaktaşına vurulduğunda kıvılcım çıkaran pirit, 400 bin yıl önce ateş yakmak için kullanılmaya başlanmış (Craig Williams/British Museum)
Çakmaktaşına vurulduğunda kıvılcım çıkaran pirit, 400 bin yıl önce ateş yakmak için kullanılmaya başlanmış (Craig Williams/British Museum)

İnsanların ateş yakmaya sanılandan 350 bin yıl önce başladığı ortaya çıktı.

Ateşi kontrol etmek, daha fazla türden gıdayı tüketme ve zorlu koşullarda hayatta kalma gibi beceriler kazandırdığı için insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri kabul ediliyor.

İnsanların yaklaşık 1 milyon yıl önce doğal  yangınlardan elde edilen ateşi kullanmaya başladığı düşünülüyor. 

Ancak ateşi kendilerinin yakmasının çok daha sonra gerçekleştiği tahmin ediliyor. Bugüne kadar buna dair en eski örnek 50 bin yıl önceyi işaret ediyordu. Fransa'da keşfedilen el baltalarının, ateş yakmak için pirit gibi bir minerale tekrar tekrar vurulduğu belirlenmişti.

Bununla beraber odunları birbirine sürtme yöntemiyle ateş yakmanın, Fransa'daki çakmaktaşı ve pirit yönteminden çok daha eskiye dayandığına inanılıyor. Ancak odunlar organik materyal olduğu için buna dair net kanıtlara ulaşılamıyor. 

British Museum araştırmacılarının liderliğindeki yeni bir çalışmada, Birleşik Krallık'ta (BK) 400 bin yıl önce çakmaktaşıyla ateş yakıldığını gösteren kanıtlar bulundu.

Bilim insanları BK'nin Barnham köyündeki eski bir kil ocağına odaklandı. 1900'lerin başlarında taş aletlerin keşfedildiği bu alanda ateş yakıldığına dair ilk işaretler 2014'te ortaya çıkmış ancak kesin bir sonuca varılamamıştı.

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (10 Aralık) yayımlanan çalışmada iki küçük oksitlenmiş pirit parçası tespit edildi. 

Araştırmacılar ateş yakmada kullanılan piritin bölgede son derece nadir olduğunu ve muhtemelen onlarca kilometre uzaktan getirildiğini söylüyor.

fgthyju
Barnham'da keşfedilen piritin ateş yakmak için kullanıldığı tespit edildi (Jordan Mansfield/Pathways to Ancient Britain Projec) 

Jeokimyasal testler de bölgedeki kil tabakasının 700 derecenin üzerinde sıcaklıklara kadar ısıtıldığını gösteriyor. Bulgular tek seferlik bir kullanımdan ziyade, defalarca yakılan bir kamp ateşi veya ocağın varlığına işaret ediyor.

Çalışmanın ortak liderliğini üstlenen Rob Davis, "Bu olağanüstü keşif, bu dönüm noktasını yaklaşık 350 bin yıl geriye çekiyor" diyerek ekliyor:

Bunun muazzam sonuçları var. Ateşi yakma ve kontrol etme yeteneği, insan evrimini değiştiren pratik ve sosyal faydalarıyla insanlık tarihinin en kritik dönüm noktalarından biri.

Bilim insanları buradaki ateşi Neandertallerin yaktığını tahmin ediyor. Makalenin yazarlarından Chris Stringer, "Elbette, türümüz (Homo sapiens) Afrika'da evrimleşirken, bu insanlar Britanya ve Avrupa'da yaşıyordu. Bizim türümüz de bu bilgiye sahip olabilir ancak elimizde kanıt yok" diye açıklıyor.

Ateşi kontrol etme becerisinin 400 bin yıl önce başlaması, insan evrimindeki kritik değişimlerde daha önemli bir rol oynamış olabileceğini düşündürüyor. 

Bu beceri; ısınma, ışık, avcı hayvanlardan korunma gibi faydalar sunmanın yanı sıra insanların daha geniş bir yelpazedeki yiyecekleri işlemesine olanak tanıyarak hayatta kalma ihtimalini artırdı. Bu kazanımlar daha geniş grupları ve beyin gelişimini destekledi.

Davis, "Tüm bunlar bir araya gelerek insanların daha uyumlu olmasını, daha sert, daha soğuk ortamlara yayılmasını ve Britanya gibi kuzey enlemlerinde daha başarılı bir şekilde yaşamasını sağladı" diyerek ekliyor:

Ateş; sosyal etkileşimler, yiyecek paylaşımı, dil gelişimi, erken dönem hikaye anlatımı ve mit oluşturma için bir merkez haline geldi.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Nature


Dünyanın en büyük vampir temalı eğlence parkı Bükreş'te açılacak

Romanya'daki Dracula Land'in dijital ortamda oluşturulmuş görüntüsü (Dracula Land)
Romanya'daki Dracula Land'in dijital ortamda oluşturulmuş görüntüsü (Dracula Land)
TT

Dünyanın en büyük vampir temalı eğlence parkı Bükreş'te açılacak

Romanya'daki Dracula Land'in dijital ortamda oluşturulmuş görüntüsü (Dracula Land)
Romanya'daki Dracula Land'in dijital ortamda oluşturulmuş görüntüsü (Dracula Land)

Dünyanın en büyük Drakula temalı eğlence parkı olması planlanan projeye, Romanya'nın başkenti Bükreş ev sahipliği yapacak.

1 milyar euroluk proje, birbirinden farklı 6 alanda, "her yaştan kişi için macera, hikaye anlatımı ve dünya standartlarında eğlenceyi harmanlayan" 40 farklı etkinliği barındıran sürükleyici bir deneyim sunacak.

Park 6 farklı bölgeye ev sahipliği yapacak. "Transilvanya"da hız trenleri, geleneksel bir köy ve orman yer alacak; "Drakula'nın Kalesi" ise kurgusal vampirin evinin bulunduğu yer olacak ve kalıntılar, labirent, göl ve "yarasa hız treni" ile tamamlanacak. "Aile Krallığı"nda ise "küresel kültürlerden çeşitli vampir ve doğaüstü yaratıklar" yer alacak.

Başka bir alandaki "Londra Şehri" bölgesi, "Viktorya dönemi Londra'sının karanlık cazibesini hayata geçirmeyi" vaat ediyor.

Bu bölge, vampir avı parkuru ve engelli parkur, Globe Tiyatrosu gondolu, göl tekneleri ve atlı araba pisti içeriyor.

"New Orleans Limanı"nda ise uluyan kurt adamlarla bir hız treni yarışı ve Mardi Gras karnaval oyunları yer alacak.

Görsel kaldırıldı.
Romanya'daki Dracula Land'in dijital ortamda oluşturulmuş görüntüsü (Dracula Land)


Dracula Land'in ayrıca kendine ait bir dijital evreni (metaverse) olacak ve ziyaretçiler hem dijital hem de fiziksel dünyada DraculaCoin jetonlarını kullanabilecek.

Bram Stoker'ın klasik romanı Drakula, kısmen Romanya'nın Karpat Dağları'nda geçiyordu, bu nedenle ülke uzun süredir vampirle ilişkilendiriliyor. Yazar, karakter için temel olarak geleneksel Avrupa folklorunu araştırmıştı.

Perakende satış ve yemek seçeneklerini de içeren 78 bin metrekarelik bu cazibe merkezi, Bükreş şehir merkezine 20 dakika ve Bükreş Henri Coandă Uluslararası Havalimanı'na 15 dakika uzaklıkta yer alacak.

Eğlence parkı, yaklaşık 1200 oda sunan üç Dracula temalı otelin yer aldığı büyük bir inşaat projesinin parçası. Proje kapsamında ayrıca bir aqua park ve termal spa, bir yarış pisti ve motorlu araç parkı, lüks bir alışveriş merkezi ve konserler, festivaller ve etkinlikler için uygun 22 bin 500 kişilik bir arena da yer alacak.

Resmi internet sitesine göre bu girişim turizm, teknoloji ve hizmet sektörlerinde 5 binden fazla doğrudan ve dolaylı iş imkanı yaratacak ve gelecek 10 yılda yaklaşık 5 milyar euroluk toplam ekonomik etki yaratacak.

İnternet sitesine göre resmi açılış 2027 kadar erken bir tarihte gerçekleşebilir ancak bilet fiyatları henüz kesinleşmedi.

Dracula Land'in kurucusu Dragoș Dobrescu yaptığı açıklamada, "Benim için Dracula Land ulusal bir proje; Romanya'nın sadece binalar veya basit gayrimenkul projeleri değil, simge yapılar inşa edebileceğinin ve etmesi gerektiğinin bir sembolü" dedi.

Independent Türkçe


Ünlü aktör, oyunculuğunu yerden yere vuran eleştiriye 8 yıl sonra yanıt verdi

Ozark'ta Jason Bateman, ailesini Şikago'dan Missouri'ye sürükleyen ve burada, bir uyuşturucu patronu için 5 yılda 500 milyon dolar aklamak zorunda kalan finans danışmanı Marty rolündeydi (Netflix)
Ozark'ta Jason Bateman, ailesini Şikago'dan Missouri'ye sürükleyen ve burada, bir uyuşturucu patronu için 5 yılda 500 milyon dolar aklamak zorunda kalan finans danışmanı Marty rolündeydi (Netflix)
TT

Ünlü aktör, oyunculuğunu yerden yere vuran eleştiriye 8 yıl sonra yanıt verdi

Ozark'ta Jason Bateman, ailesini Şikago'dan Missouri'ye sürükleyen ve burada, bir uyuşturucu patronu için 5 yılda 500 milyon dolar aklamak zorunda kalan finans danışmanı Marty rolündeydi (Netflix)
Ozark'ta Jason Bateman, ailesini Şikago'dan Missouri'ye sürükleyen ve burada, bir uyuşturucu patronu için 5 yılda 500 milyon dolar aklamak zorunda kalan finans danışmanı Marty rolündeydi (Netflix)

Jason Bateman, köklü Amerikan dergisi Esquire'a verdiği röportajda, rol aldığı tüm dizi ve filmlerle ilgili eleştirileri okuduğunu çünkü "insanları memnun etmeyi seven biri" olduğunu söyledi.

Bateman, Arrested Development, Kötü Sözler (Bad Words), Oyun Gecesi (Game Night) ve Patrondan Kurtulma Sanatı (Horrible Bosses) gibi yapımlarla da tanınıyor. Emmy ödüllü yıldız son olarak bu yıl, Netflix'in suç dizisi Black Rabbit'te Jude Law'la birlikte kamera karşısına geçmişti.

56 yaşındaki Bateman, "Tüm eleştirileri okuyorum. Bu projeleri kamunun tüketmesi için yapıyorum, dolayısıyla halkın ne düşündüğü benim için önemli" dedi ve şöyle devam etti: 

Eleştirmenlerin ne düşündüğü de önemli. Ama en önemlisi, iç dünyanın ılık ve sakin kalması; içeride havanın 22 derece ve esintili olması. Mutlu kalmak ve kendinizle gurur duymak çok emek istiyor. Bunu içerek bastırmaya çalışabilirsiniz ama sabah ayıldığınızda yine kendinizle yaşamak zorundasınız.

Amerikalı yıldız, kariyerinde aklında en çok yer eden olumsuz eleştirinin ise Ozark'ın pilot bölümüne ait olduğunu anlattı: 

New York Times'tan berbat bir eleştiri almıştım. Mike Hale, beni izlemekten çok sıkıldığını, kendisine havalimanında bilet kesen kişiyi hatırlattığımı söylemişti. Buna kahkaha attım. Yaratıcı biçimde eleştirenlere saygı duyuyorum.

Hale, 2017'de Ozark eleştirisinde Bateman'ın, canlandırdığı karakteri "bir havayolu görevlisinin saldırgan sıkıcılığıyla" oynadığını yazmış ve şu ifadeleri eklemişti: 

Dizinin gerçek kurtarıcı tarafı ve neredeyse tek izlenme sebebi Laura Linney. Bay Bateman, boş ve fırsatçı Marty'den etkileyici bir karakter çıkaramıyor ama Linney, yüksek perdeden komik öfke yeteneği sayesinde Wendy'yi hem komik hem de sempatik kılıyor. Eğer ikinci sezon olursa, belki işin yönetimini o devralır.

Ancak herkes New York Times'la aynı fikirde değildi. Ozark'ın Netflix'te 4 sezon süren yayın hayatı boyunca Bateman, Drama Dizilerinde En İyi Erkek Oyuncu dalında 4 kez Emmy'ye aday gösterildi. Ayrıca üç kez Altın Küre'ye ve 4 kez de SAG (Ekran Oyuncuları Derneği) Ödülleri'ne aday oldu.

Independent Türkçe, Variety, Esquire, New York Times