Suriye’de ekonominin iflası ‘buz kuyrukları’ oluşturdu

14 Temmuz’da Şam sokaklarında dolaşan bir satıcı (Reuters)
14 Temmuz’da Şam sokaklarında dolaşan bir satıcı (Reuters)
TT

Suriye’de ekonominin iflası ‘buz kuyrukları’ oluşturdu

14 Temmuz’da Şam sokaklarında dolaşan bir satıcı (Reuters)
14 Temmuz’da Şam sokaklarında dolaşan bir satıcı (Reuters)

Suriye'nin başkenti Şam ve kırsalındaki halk, elektrik kesintisi ve birçok krizinin şiddetlenmesinin yanı sıra içme suyu, buz kalıplarının bulunabilirliği konusunda da başka boğucu sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye rejiminin kontrolü altındaki çeşitli bölgelerde buz küpü alımı konusunda boğucu bir krizin yaşandığını belirterek,  son günlerde yaşanan elektrik kesinti sebebiyle ülkeyi etkisi altına alan sıcak hava dalgasıyla birlikte buz küpleri almak için kuyruklara giren vatandaş sayısında dikkat çekici bir artı yaşandığını bildirdi.
Şarku'l Avsat, başkentin batısındaki bir mahallede yüksek sıcaklıkların ortasında sokakta yürüyen genç adamın bir bardak su alabilmek için yaşadığı duruma tanıklık etti. Hastalıktan mustarip genç adam esnaftan “sular kesildiği için yok” yanıtını alırken, diğer satıcılardan da “elektrik kesintisi sebebiyle depoları dolduramadık” cevabı aldı.
Şam'da hükümete bağlı Su ve Sanitasyon Genel Müdürlüğü, kentin bölgelerine su sağlamak adına belirli saatlerde mahallelere su pompalamak ve belirli saatlerde kesilmesini esas alan bir karne programı benimsiyor. Su pompalama saatleri günde 8 saate çıkabiliyor.
İki haftayı aşkın bir süredir Şam’ın çoğu mahallesindeki insanlar uzun süreli su kesintisi olayına şaşırdı. Sık sık elektrik kesintisine de maruz kalan mahallelilerin çoğu susuz bir şekilde hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan mahalle sakinleri, Su ve Sanitasyon Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan pompalama programı işleminin çok zayıf olduğunu için zemin katlara suyun gitmediğini söyleyerek, depo ve tavanlara suyun ulaşması içinse ev tipi elektrikli pompaların çalışması gerektiğini söyledi. Ancak elektrik kesintisinin çok uzun sürmesi sebebiyle suya erişim sağlayamadığını söyleyen mahalleliler, su pompalama işleminin elektrik kesintisi zamanında yapıldığını ve bu sebeple işlemin zayıf olması sebebiyle su tanklarına suyun ulaşmadığını vurguladı. Hem su hem de elektrik kesintisinde mustarip olduğunu söyleyen halk, çoğu zaman içme suyu bulmakta zorluk çektiklerini, su yokluğu sebebiyle temizlik yapılmadığı içinse ortamlarda hoş olmayan kokuların yayıldığına dikkati çekti.
Bu durumdan ise tankerler aracılığıyla su satan tüccarlar yararlanıyor. İnsanlar, bir varil suyun (yaklaşık 200 litre) fiyatının 500 liradan iki bin liranın üzerine çıktığını aktardı. Su Kaynakları Bakanlığı’na bağlı Planlama Direktörlüğü tarafından yerel basına yapılan açıklamada, elektrik krizinin su krizine yol açtığı bildirildi.
Geçtiğimiz aylarda Suriye'nin başkenti ve kırsalındaki elektrik kesintisi krizi daha da kötüleşti.  Bu durum hükümetin karne programı olarak adlandırdığı çerçeveyle kendini gösterdi. Suriye’de Mart 2011’den bu yana devam eden savaş birçok santral, gaz boru hattı, petrol tesisleri gibi hayati yerlerin yok olmasına sebep oldu.
Şam’ın birçok bölgesinde uygulanan karne programıyla bazı üst düzey alanlar hariç elektrik üç saat süreyle kesilip iki veya üç saat kadar yeniden bağlanıyor. Ancak Şam'da yetkililerin ve üst düzey tüccarların yaşadığı  mahallelere de tanınan istisnalarda düşüş yaşanırken, şu anda belirli bir karne programının uygulanmadığı belirtilmektedir.
Başkentin kuzeyindeki bir mahallede yaşayan M.N Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bir bardak soğuk suya erişmenin zorluğuna dikkati çekerek, elektrik kesintisi sebebiyle buzdolaplarında buz olmadığını, insanların marketlerden buz almakta zorluk çektiğini söyledi. N açılamasında, buz motosikletlerinin pazara gelmesiyle birlikte arbede yaşandığını kaydetti.
Yaşanan kesintiler su fiyatlarında büyük bir artışa sebep oluyor. 1,5 litre suyun fiyatı bin 500 Suriye lirasına çıkarken, yarım litre suyun fiyatı ise 800 lira oldu. Oysa krizden önce bu fiyatlar 525 ve 350 lira şeklindeydi.
Birleşmiş Milletler’e  (BM) göre su açığı Suriye devrimin patlak vermesinden öncesine kadar dayanıyor olup Baas Partisi’nin 1963’te iktidara gelmesiyle başladı. Önceleri kişi başına düşen su miktarı 2 bin 500 metreküp iken bu oran 700 metreküplere ulaştı. Uluslararası verilere göre bin metreküp su oranı yoksulluk sınırın altında seyrediyor.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.