İklim değişikliği, aşırı hava olaylarını artırdı

Güney Afrika’nın Graaff-Reinet kentinde, yağmur üretmeyen bulutlar ve kurumuş bir barajda oluşan çatlaklar (Arşiv- Reuters)
Güney Afrika’nın Graaff-Reinet kentinde, yağmur üretmeyen bulutlar ve kurumuş bir barajda oluşan çatlaklar (Arşiv- Reuters)
TT

İklim değişikliği, aşırı hava olaylarını artırdı

Güney Afrika’nın Graaff-Reinet kentinde, yağmur üretmeyen bulutlar ve kurumuş bir barajda oluşan çatlaklar (Arşiv- Reuters)
Güney Afrika’nın Graaff-Reinet kentinde, yağmur üretmeyen bulutlar ve kurumuş bir barajda oluşan çatlaklar (Arşiv- Reuters)

Yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak dünya genelinde aşırı hava olaylarının sayısının arttığını gösterdi.
‘Science Advances Journal’ dergisinde yayınlanan çalışmada araştırmacılar, Dünya’nın kara kütlesinin yaklaşık üçte ikisinin, günlük ila çok yıllı aralıklarda ‘daha ıslak ve daha uçucu’ bir su iklimi yaşayacağını belirtti. Bu, aşırı nem ve kuraklık arasında daha geniş dalgalanmalar anlamına geliyor.
Alman Haber Ajansı’na (DPA) göre, Bilim adamları dünyanın toplam kara alanının üçte birinin daha kurak olacağı konusunda uyardı.
Uluslararası bilim adamlarına göre çok sayıda yağış, olayı altyapı ve genel olarak toplum için ek bir tehdit oluşturuyor.
Pekin’deki Çin Bilimler Akademisi’nden Wenxia Zhang liderliğindeki ekibe göre her şeyden önce, küresel ısınma iklimi dengesiz hale getiriyor.
Araştırma, iklim ısındıkça hidrolojik döngünün yoğunlaştığını ve ortalama küresel yağışın yüzde 1 ila 3 arttığını ortaya koydu.
Araştırma, Avrupa’nın güneybatısının ve Afrika’nın güneyinin daha kurak bölgeler olduğunu gösterirken, havanın daha değişken hale gelmesinin kuraklık ve su kıtlığı risklerini artırdığını vurguladı. Araştırmaya göre Akdeniz bölgesi de daha kurak hale gelirken, Amazon ise daha az yağış görecek.
Araştırmada ayrıca, çiftçilik ve su yönetim sistemlerinin bu değişiklikleri hesaba katması uyarısı yapıldı.



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe