Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi Cezayir’de

Menfi, dün resmi bir ziyaret için Cezayir'e geldi (Cezayir Haber Ajansı)
Menfi, dün resmi bir ziyaret için Cezayir'e geldi (Cezayir Haber Ajansı)
TT

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi Cezayir’de

Menfi, dün resmi bir ziyaret için Cezayir'e geldi (Cezayir Haber Ajansı)
Menfi, dün resmi bir ziyaret için Cezayir'e geldi (Cezayir Haber Ajansı)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Kongo ziyareti sonrası iki günlük resmi bir ziyaret için Cezayir'e gitti. Diğer yandan, Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) bağlı Sirte ve Cufra Kurtuluş Operasyonları Birimi, Sirte ve Misrata şehirlerini birbirine bağlayan sahil karayolunu açması için "5+5" Ortak Askeri Komite’ye bu ayın sonuna kadar süre verdi.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un ofisinden yapılan açıklamada, iki ülke arasındaki işbirliğinin bir parçası olarak Menfi’nin kabul edildiği belirtilirken iki kardeş halk arasındaki kardeşlik ilişkilerin sağlamlığına dikkat çekildi.
Toplantı sırasında Menfi, konseyin ordu ve ateşkes de dahil olmak üzere Libya kurumlarını birleştirmedeki başarısını dile getirdi.
Cezayir Cumhurbaşkanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Menfi, “Sayın Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun’un, Libya halkının tercihini yapacağı parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenlemek için bu dönemde attığımız adımlara tam destek verdiğini duymak bizi memnun etti. Başta askeriye olmak üzere kurumların birleştirilmesi ve ateşkes dahil olmak üzere Libya'da elde edilen kazanımlardan bahsettik. Güney Libya'daki ortak güvenlik konusunu da konuştuk. Libya'nın ulusal güvenliğinin Cezayir'in ulusal güvenliğinin bir parçası olduğuna inanıyoruz. Sınır kapılarının açılması da dahil olmak üzere diğer konuları görüştük. Libya, ulusal uzlaşma çabalarının başarıya ulaşmasında Cezayir'in rolünü dört gözle bekliyor. Cezayir, Libya halkını destekliyor." açıklamalarında bulundu.
Tunus'ta yaşanan gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ettiğini açıklayan Menfi, Afrika Birliği'ni (AfB) Libya'ya karşı rolünü oynamaya ve sürdürülebilir güvenlik ve istikrarın sağlanması için destek vermeye çağırdı.
Ayrıca, Libya'daki yeni yönetime sadık olan Devlet Yüksek Konseyi, Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'i bu yıl sonundan önce yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini engellemeye çalışmakla suçladı. Libya Devlet Yüksek Konseyi Sözcüsü Muhammed Abdunnasır, konuya ilişkin şunları söyledi: “Konsey, parlamentonun seçim yasası önerisini tek taraflı geliştirmesini reddediyor ve bir seçim yasası önermek üzere iki meclisin yer aldığı ortak bir komite kurulmasını öngören siyasi anlaşmanın 23. maddesinin uygulanmasına bağlı kalıyor. Temsilciler Meclisi'nin seçim yasası önerisini tek taraflı olarak geliştirmesinden bahsetmek "hukuktan habersiz" olunduğu anlamına gelir. Danıştay, Temsilciler Meclisi Başkanı'nın peşinde olduğu bu saçmalığa izin vermeyecektir.”
UMH'ye bağlı Sirte ve Cufra Kurtuluş Operasyonları Birimi Sözcüsü Abdulhadi Dara, ülkenin doğusu ile batısı arasındaki sahil yolunun karşı taraftan açılmaması halinde tekrar kapatılabileceği konusunda uyardı. Operasyon Sözcüsü, UMH’ye atıfta bulunarak, "5+5" komitesinin başına gelenlerden odanın sorumlu olduğunu ve engelleyicilerin isimlerinin verilmesini istediğini bildirdi. Öte yandan ortak komite, dün Sirte kentinde sahil yolunun yeniden açılması ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik adımları bir kez daha görüştü.
Bu gelişmeler, UMH’ye bağlı 444. Savaş Tugayı'nın önceki gün yaptığı ve “başkent Trablus’a yönelik dış kaynaklı yönetilen tehlikeli ve büyük bir planın sonuçsuz kılındığını” belirttiği açıklama ile eş zamanlı geldi. Organize suç işleyen ve kaos hedefleyen bir grup, Beni Velid şehrinin güneyindeki yapay nehrin sularını kesmek ve başkent Trablus'a su pompalanmasını durdurmak amacıyla harekete geçti. Grup üyeleri, soruşturulmak üzere tutuklandı. Trablus ve diğer şehirlerde eylem yapan baş sorumlunun bulunması için sorgulama sürüyor.
Libya İçişleri Bakanlığı, silahlı kişilerin Trablus'taki Ain Zara kasabasının belediye binasına baskın düzenlediğini ve belediye meclis üyelerinden 4'ünü darp edip kaçırdıklarını açıkladı.
Yerel kaynaklar, aranan terörist Eyüp Ebu Ras liderliğindeki milis üyelerinin, konsey üyelerini ciddi şekilde darp ettiğini ve ardından kaçırdığını kaydetti.
Öte yandan, Tarhuna Mağdurları Derneği, Bingazi'de öldürülen Kaniyat Milisleri lideri Muhammed el-Kani'nin ölümüyle ilgili önceki gün acil soruşturma açılmasını talep etti. Kani, Tarhuna kentinde bulunan "toplu mezarlarla” bağlantılı cinayet işlemek suçlamasıyla savcılık tarafından aranıyordu.
Dernek, yaptığı açıklamada, bu suçlunun toplu mezarlar hakkında birtakım bilgilere ve sırlara sahip olması nedeniyle kanun kapsamı dışında infaz edildiğini söyledi. Dernek ayrıca doğu bölgesinde aranan diğer kişilerin yargıya, Kani'nin cesedinin ise kimliğinin doğrulanması için DNA testi yapılmak üzere yetkili makamlara teslim edilmesini talep etti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.