Mayo Clinic’ten aşı uzmanı Dr. Richard Kennedy, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Delta Plus’ın davranış biçimini anlamak için henüz çok erken’

Dr. Richard Kennedy.
Dr. Richard Kennedy.
TT

Mayo Clinic’ten aşı uzmanı Dr. Richard Kennedy, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Delta Plus’ın davranış biçimini anlamak için henüz çok erken’

Dr. Richard Kennedy.
Dr. Richard Kennedy.

ABD’nin Minnesota eyaletindeki Mayo Clinic Hastanesi’nden aşı uzmanı Dr. Richard Kennedy’nin de aralarında bulunduğu bir araştırma ekibi, Pfizer şirketinin yeni tip koronavirüse karşı geliştirdiği aşısının, iki dozunun uygulanması halinde oldukça bulaşıcı olan Delta varyantına karşı şaşırtıcı derecede güçlü koruma sağladığı sonucuna vardı. Akıllara gelen soru ise 21 Temmuz’da New England Journal of Medicine’da yayınlanan bu sonucun Delta Plus varyantı için ne kadar geçerli olduğu...
Delta Plus varyantı, kendisini Delta’dan ayıran K417N adlı fazladan bir mutasyon içeriyor. Kennedy, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda virüsün bu varyantının davranış biçimini anlamak için henüz çok erken olduğunu söyledi. Mayo Clinic’in Aşı Araştırma Grubu’nun eş başkanı olan Kennedy açıklamasını şöyle sürdürdü:
 “Bu varyant daha bulaşıcı, daha şiddetli semptomları olan bir enfeksiyona neden olabilir ve nötralize edici antikorlardan daha iyi kaçabilir. Bu üç durumun bir kombinasyonu gerçekleşebilir ya da bunlardan herhangi biri olamayabilir de. Bilim insanları bu varyantı yakından izliyor. Bu, diğer mevcut varyantlara benzer mutasyonlara sahip. Bu durumda benzer şekilde çalışacağını gösteriyor.”
Kennedy, halka yeni varyantların ortaya çıkması konusunda endişelenmeme çağrısında bulundu:
“Bu pandemi tamamen kontrol altına alınana kadar yeni varyantlar görmeye devam edeceğiz Yeni varyantların ek bir halk sağlığı tehdidi oluşturup oluşturmadığını yalnızca zaman gösterecek. Bu durumdan korunmanın en iyi yolu virüsün yayılmasını durdurmaktır. Bu da ancak geniş çapta aşılama ve sosyal mesafenin korunması ile olur.”
Pfizer aşısının iki dozunun Delta varyantına karşı etkinliği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Kennedy olumlu sonuçlara ulaştıklarını söyledi:
“Kullanılan teknolojiden bağımsız olarak; spike proteinini (virüsteki en önemli protein ve virüse ünlü şeklini veren) hedef alan diğer aşıların çoğunun da benzer sonuçlara sahip olması muhtemeldir. Pfizer, Moderna, Johnson&Johnson aşıları Delta varyantına karşı son derece etkili olmaya devam ediyor. AstraZeneca aşısı da öyle. Ancak Çin ve Hindistan’daki inaktif aşıların (tüm viral proteinleri içeren) iyi bir şekilde çalışıp çalışmadığını bilmek için henüz çok erken.”
Kennedy çalışmanın sonuçlarının, Pfizer şirketinin aşının üçüncü destekleyici dozunun uygulanmasına yönelik onay talebinde bulunması veya durumun iki aşı dozu arasındaki sürenin kısaltılması için uygun olup olmadığıyla ilgili şunları aktardı:
“Pfizer ve diğer üreticilerin onay almak için gerekli ek klinik denemeler gerçekleştirmesinin akıllıca olduğunu düşünüyorum. Aslında ihtiyacımız olmama ihtimali bulunan üçüncü bir dozu almaktansa verilere ulaşmak üzere çalışmak daha iyi. Verilerin sağlanması için ise aylarca beklememiz gerekiyor. Klinik öncesi çalışmalarda ve klinik çalışmalar sırasında dikkatle test edilmiş olan iki doz arası zamanın değiştirilmesi tavsiye edilmez. Ancak ilk iki doz ile üçüncü doz arasındaki zamanlamaya ilişkin şu an çok fazla veriye sahip değiliz. Aşının etkinliği, orijinal virüse ve varyantlara karşı halen yüksek. Eğer bu etkinlik oranının azalmaya başladığını görürsek bu durum, destekleyici dozları uygulamak için uygun zamanın ne olacağına dair bir işaret verecektir.”



Zeki erkeklerin aldatma olasılığı daha düşük çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Zeki erkeklerin aldatma olasılığı daha düşük çıktı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Zeki erkeklerin problem çözme ve örüntüleri fark etme becerileri nedeniyle partnerlerine daha sadık kalma olasılığı, yeni araştırmaya göre daha yüksek.

Tam olarak en romantik düşünce olmasa da analizler, en istikrarlı erkek partnerlerin sayı ve harf dizilerindeki örüntüleri çözmede daha becerikli olduğunu gösterdi.

Bulgular, Oakland Üniversitesi tarafından yürütülen ve her biri en az 6 aydır ilişki içinde olan 202 heteroseksüel erkeği analiz eden yeni bir çalışmadan geliyor.

Araştırmacılar, belirli bir zeka biçimine sahip ve belirli testlerde daha yüksek puan alan erkeklerin genellikle daha sağlıklı bir romantik yaşam sürdüğünü ve partnerlerine daha fazla bağlılık gösterdiğini buldu.

Ayrıca, kıskançlık gösterme, partnerlerine hakaret etme ve bir sevgilinin ilişkiden ayrılmasını maliyetli hale getiren kontrol edici davranışlar diye tanımlanan "eş tutma" taktiklerine başvurma ihtimallerinin daha düşük olduğu bulundu.

Bu erkeklerin ilişki dışında riskli davranışlara yönelme konusunda daha az istekli olduğu, erektil disfonksiyon bildirme olasılıklarının daha düşük olduğu ve daha az psikopatik eğilim gösterdiği tespit edildi.

Araştırmanın yazarları, aldatmayı doğrudan ölçmediği için sonuçları abartmamaya özen gösterse de belirli bir zeka seviyesine sahip erkeklerin sadakatle daha uyumlu bir psikolojik profile sahip olduğuna işaret ediyor.

Veri analisti ve sosyal bilimci Gavin Vance liderliğindeki çalışma, Personality and Individual Differences adlı akademik dergide yayımlandı ve ekip, sonuçların daha fazla analizle takip edilmeye değer olduğunu öne sürüyor.

Araştırmacılar raporun bulgularının iddialı olmadığını ve sınırlı kaldığını, neden-sonuç ilişkisini kanıtlayamayacağını, sonuçların erkeklerin kendi davranışları hakkında söylediklerine dayandığını vurguladılar.

Bu yıl Sidney Üniversitesi tarafından yayımlanan benzer bir çalışma da erkek partnerlerin yüksek duygusal zeka sergilediği çiftlerin daha fazla memnuniyet, daha derin güven ve daha iyi çatışma çözümü yaşadığını ortaya koymuştu.

Çevrimiçi flört ve görünüşe dayalı uygulamaların karanlık dünyasında bu, zekanın mutlu ve sağlıklı bir ilişkiye giden yol olabileceğine dair bir gösterge olabilir.

Independent Türkçe


Lush'ın patronu: Gazze duruşumu desteklemiyorsanız mağazaya gelmeyin

Fotoğraf: BBC
Fotoğraf: BBC
TT

Lush'ın patronu: Gazze duruşumu desteklemiyorsanız mağazaya gelmeyin

Fotoğraf: BBC
Fotoğraf: BBC

Lush'ın kurucu ortaklarından biri, Gazze gibi son derece önemli konulardaki görüşlerine karşı çıkanların, mağazalarından alışveriş yapmaması gerektiğini söyledi.

Gazze halkıyla dayanışma amacıyla bu yıl Lush mağazalarının kapatılmasına öncülük eden Mark Constantine OBE (Britanya Kraliyet Nişanı sahibi), duruşuna katılmayanların "mağazasına gelmemesi gerektiğini" belirtti.

BBC'nin Big Boss Interview podcast'inde konuşan Constantine, "nazik, anlayışlı ve şefkatli" olmaya inandığını ve "başkalarına karşı kaba davranan" kişilerin "onunla pek iyi geçinemeyeceğini" söyledi.

Bana sık sık solcu diyorlar çünkü şefkatle ilgileniyorum. Şefkatli olmanın siyasi bir duruşu olduğunu düşünmüyorum, bence nazik, anlayışlı ve şefkatli olmak hepimizin yapabileceği ve belirli alanlarda yapmak istediği bir şey.

Gazze konusundaki duruşunun işlerini etkileyip etkilemeyeceği, örneğin birinin Gazze'ye yönelik duruşu nedeniyle Lush'tan alışveriş yapmamaya karar vermesi durumunda ne düşüneceği sorulduğunda ise şöyle cevapladı:

Kesinlikle, [müşterinin] yapması gereken şey bu. Mağazama gelmemeli. Çünkü bana verdiği kârları alıp aynısından daha fazla yapacağım. Bu yüzden beni kesinlikle desteklememeli. Tek soru kimi destekleyeceğiniz. Ve bunu yaptığınızda neyi destekliyorsunuz, tutumunuz ne? Bence insanların tilki avı yapıp sülün vurmak isteyip istememeleri onlara kalmış ama ben bunu onaylamıyorum.

Kozmetik zinciri eylülde, Gazze'de açlık çeken halkla dayanışma içinde olmak için Birleşik Krallık'taki tüm mağazalarını ve internet sitesini bir günlüğüne kapatmıştı.

Şirket, internet sitesinde yaptığı açıklamada, "Lush işletmesi olarak, Gazze ve Filistin'deki açlıktan ölen insanların görüntülerini izleyen milyonlarca insanın hissettiği acıyı paylaşıyoruz" demişti.

50'den fazla ülkede faaliyet gösteren şirket, kapalı mağazalarının vitrinlerine "Gazze'yi aç bırakmayı durdurun, dayanışma için kapalıyız" yazılı mesajlar astığını belirtmişti.

BBC podcast'inde konuşan Constantine, hükümetin 6 Nisan 2026'dan itibaren geçerli olacak miras vergisiyle ilgili değişikliklerini de eleştirdi. Değişiklik sonrası aile işletmeleri için tam muafiyetin kaldırılacak ve sadece ilk 1 milyon sterlin (yaklaşık 57,6 milyon TL) vergisiz olacak.

"Aile işletmelerinin gücünü anlamıyorlar… Ve açgözlü bir kültüre inandırıldılar" diyen Constantine, kişilerin miras vergisi faturalarını ödemektense işletmelerini satma riskinin bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Independent Türkçe


Bilim insanlarından solaryum uyarısı: İki etkiye dikkat çektiler

Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
TT

Bilim insanlarından solaryum uyarısı: İki etkiye dikkat çektiler

Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)
Araştırmacılar, solaryum kullanımının cildi genetik olarak yaşlandırdığını ve güneş ışığıyla bronzlaşanlara göre daha çok ölümcül mutasyona yol açtığını söylüyor (AFP)

Solaryum seansları yalnızca 5 dakika sürebilir ancak araştırmacılar, ultraviyole radyasyona maruz kalmanın cildi gerçekten de onlarca yıl yaşlandırabileceği ve ölümcül cilt kanserine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Solaryuma gidenlerin cilt kanseri riskinin daha yüksek olduğu uzun zamandır bilinse de Kaliforniya Üniversitesi San Francisco kampüsü ve Northwestern Üniversitesi'nden araştırmacıların yeni çalışması, kapalı alanlarda bronzlaşan genç kişilerin cilt hücrelerinde, kendilerinin iki katı yaşındakilerden daha fazla mutasyon yaratabilecek genetik değişiklikler yaşadığını ilk kez ortaya koydu.

Bu mutasyonlar, nadir ve ölümcül melanom gibi cilt kanserlerine yol açabilir.

Kaliforniya Üniversitesi San Francisco kampüsünden Dr. Bishal Tandukar, "Solaryuma giden 30'lu ve 40'lı yaşındaki kişilerin, genel nüfusun 70'li ve 80'li yaşındaki üyelerinden daha fazla mutasyon taşıdığını tespit ettik" diyor.

Başka bir deyişle, solaryuma gidenlerin cildi genetik düzeyde onlarca yıl daha yaşlı görünüyordu.

Yanlış UV ışını türü

32 binden fazla dermatoloji hastasının tıbbi kayıtlarını ve 26 donörün deri örneklerini inceleyen araştırmacılar, solaryuma giden kişilerin bel bölgesinde de daha fazla cilt mutasyonu olduğunu saptadı.

Solaryum, güneş ışığından çok zarar görmeyen bu bölgenin ultraviyole radyasyona daha fazla maruz kalmasına neden oluyor.

Ultraviyole ışınlar sağlığımıza bazı faydalar sağlasa da (örneğin D vitamini kaynağıdır), solaryumdaki ışık bununla aynı değil.

Amerikan Dermatoloji Akademisi Derneği'ne göre, "Solaryumda kullanılan ampuller çoğunlukla UVA ışığı yayarken, vücudun D vitamini üretmek için UVB ışığına ihtiyacı var".

UVB ışınlarının pek çok cilt kanserine yol açtığı ve güneş yanıklarına neden olan başlıca ışınlar olduğu düşünülse de UVA ışınları da hücre yaşlanmasına, kırışıklıklara ve bazı cilt kanserlerine yol açabilir. Amerikan Kanser Derneği, UVA ışınlarının cilde daha derinlemesine nüfuz ettiğini belirtiyor.

Melanom riski üç katına çıkıyor

Araştırmada solaryumun, en ölümcül cilt kanseri türü olan melanom riskini üç katına çıkardığı tespit edildi.

Bronzlaşma endüstrisinin ana müşterileri olan genç kadınlar gibi belirli alt gruplar en yüksek risk altındakiler.

Cilt kanseri en çok 50 yaşın üzerindekilerde, güneş yanığı olan veya güneşte çok zaman geçirenlerde, ailesinde cilt kanseri geçmişi olanlarda ve teni, saçı ve gözü açık renkli kişilerde görülüyor.

35 yaşından önce kapalı alanda bronzlaşmaya başlayan kişilerde melanom riski yaklaşık yüzde 60 daha yüksek.

Melanomun yaygın belirtileri arasında düzensiz kenarlı, kahverengi veya siyahın çeşitli tonlarında, diğer benlere kıyasla daha koyu renkte olan ve zamanla boyutu, şekli, rengi ya da kabarıklığı değişen lezyonlar yer alıyor.

Bu yıl ABD'de 8 bin 400'den fazla kişinin melanom nedeniyle hayatını kaybetmesi bekleniyor.

Independent Türkçe