ABD Dışişleri Bakanı, Tunus Cumhurbaşkanı ile görüştü: 'Tunus'un demokratik sürece geri dönmesini umuyoruz'

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısında (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısında (EPA)
TT

ABD Dışişleri Bakanı, Tunus Cumhurbaşkanı ile görüştü: 'Tunus'un demokratik sürece geri dönmesini umuyoruz'

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısında (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Kuveyt'te düzenlediği basın toplantısında (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in Pazar gecesi aldığı kararların ülkeyi demokratik sürece döndürmeyi amaçladığını ve aynı zamanda bu sözleri eylemlerle birleştirme gereğini vurguladığını söyledi.
Tunus Cumhurbaşkanı Said Pazar gecesi, Parlamentonun çalışmalarının 30 gün süreyle dondurulmasını, Başbakan Hişam el-Meşişi’nin görevden alınmasını ve yürütme yetkisini kendisinin devralmasını öngören bazı önemli kararlar almıştı. Bu gelişmelerden bir gün sonra ise ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Tunus Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Bu telefon görüşmesinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken'in Tunus Cumhurbaşkanını "demokratik ilkelere ve insan haklarına saygı duymaya" çağırdığını, ancak Said'in parlamentonun yeniden ne zaman açılacağı konusunda kesin bir bilgi vermediğini bildirdi.
Resmi temaslarda bulunduğu Kuveyt'te basın açıklamasında bulunan Blinken, Tunus Cumhurbaşkanının telefon görüşmelerinde kendisine bu istisnai önlemleri almaya iten nedenleri ‘uzun uzun’ açıkladığını duyurdu.
ABD'li Bakan, Said'in kendisine, ‘Tunus'u demokratik sürece döndürmek istediğini ve anayasaya uygun hareket ettiğini açıkça ifade ettiğini’ söyledi. Bakan ayrıca, “Ama tabii ki cumhurbaşkanının ve Tunus'un aldığı önlemlere uymalıyız" dedi.
Blinken, “Tunus'un demokratik yola geri dönmesini, anayasaya uymasını, parlamentoyu yeniden açmasını ve halkın işini yapacak ve ihtiyaçlarını karşılayacak bir hükümet kurmasını umuyoruz" dedi.
Bakan, Tunus'ta medyaya uygulanan kısıtlamaları eleştirdi ve ABD'nin Tunus’tan gazetecilerin haklarını desteklemesini ve saygı duymasını beklediğini söyledi.

 


Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times