Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'nin Dedeağaç'a zırhlı araç sevkiyatı hakkında açıklama: 2014 yılından beri Amerika'nın planlı programıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AP)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'nin Dedeağaç'a zırhlı araç sevkiyatı hakkında açıklama: 2014 yılından beri Amerika'nın planlı programıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (AP)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazı sonrasında basın mensuplarının orman yangınlarıyla ilgili sorusuna verdiği cevapta “Sel felaketinde nasıl kimseyi mağdur etmeyeceğimizi söyleyip, oralarda adımlarımızı attıysak, burada da evi yananlar, hayvanları maalesef telef olanlar onlarla ilgili de bütün hasar tespit çalışmaları yapılmak suretiyle biz hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığının internet sitesinde yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Büyük Çamlıca Camii'nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Çeşitli bölgelerde çıkan yangılara ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eş zamanlı ülkemizin değişik yerlerinde çıkan yangınlarla ilgili soruşturma yoğun bir şekilde devam ediyor. Yani burada acaba herhangi bir suikast, bu tür şeyler var mı yok mu, bunların üzerine gidiliyor" diye konuştu.
Bu konuda İçişleri Bakanlığı’nın ve istihbarat örgütlerinin yoğun çalışmaları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bütün bu çalışmalardan sonra net ne olabilir bunu o zaman açıklamak durumunda olacağız. Fakat tabii şöyle boş verip de geçilecek bir iş değil. Çünkü değişik mekânlarda ama hemen hemen aynı anda Manavgat'tan başlayıp Muğla, Marmaris, Bodrum bütün bu bölgeleri kapsayacak şekilde süren bir yangın. Bir durumu da şöyle açıklamam lazım. Bu bir eğer millî bakış gerektiriyorsa, eğer bu ülke, millet olarak birlikte karar vereceğimiz veyahut da birlikte dayanışma içerisinde adım atacağımız bir konuysa, buna herkesin aynı istikamete bakışı gerekir. Fakat bakıyoruz ki burada bile siyaset, burada bile spekülasyonlar, burada bile maalesef siyasi partilerin yaklaşım tarzları gerçekten üzüntü verici. Bizim bir tarafta ciğerimiz yanıyor."

"Rusya'dan, Ukrayna'dan aldığımız uçaklar var"
Cumhurbaşkanı olarak ilgili bütün bakan ve bakan yardımcılarını bölgeye anında gönderdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı: "Bütün imkânlarımızı seferber etmek suretiyle burada dünyada sayılı itfaiye örgütlerinden bir tanesine biz sahibiz. Böyle bunların anlattığı gibi değil. Türk Hava Kurumu’nun uçakları varmış da. Neye göre söylüyorsun bunu? Neyi biliyorsun da söylüyorsun? Türk Hava Kurumu’nun şu anda elinde buralarda rahatlıkla kullanabilecek uçak falan yok. Ama bunlar duymaz uydurur kabilinden uyduruyorlar. Biz ise şu anda bir defa burada 45 helikopterle, bunlar fonksiyonel helikopterler, çalışıyoruz. Bunların yanında şu anda biz bugün itibarıyla uçak sayımız 5-6'ya çıkmış vaziyette. Bu uçaklardan Rusya'dan, Ukrayna'dan aldığımız uçaklar var. Az önce yaptığımız görüşmeler neticesinde Azerbaycan da bir amfibik uçağını gönderecek ki bunlarla beraber uçak sayısı 6-7'yi bulacak. Bizim için en verimli olanlar zaten bu yangın söndürmede bu uçaklar. Amfibik olmaları hasebiyle de çok daha tesirli, çok daha suyu alıp çok seri bir süreç içerisinde yangın söndürmeye ulaşabilen bu uçaklarla en modern anlamda bir etkinlik arzu ediyorlar."

"1080 arazözden bahsediyoruz dikkat edin"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insansız hava araçlarıyla da özellikle bölgelerin durumlarını sürekli incelediklerini dile getirerek, bunlarla beraber 1080 arazözün şu anda yangın bölgesinde çalıştığını aktardı.
"1080 arazözden bahsediyoruz dikkat edin. İşte bunlar, bunları bilerek konuşmuyor ki. Sanki hiçbir şey yok, biz sadece seyrediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir diğeri 280 su tankeri şu anda aktif olarak çalışıyor. Bir diğeri 2 bin 270 ilk müdahale aracı yine burada şu anda aktif çalışıyor. İş makinelerinde 660 dozer ve iş makinesi, bir yangın tankı aktif olarak devrede. İşçi noktasında ise 10 bin 550 yangın, itfaiye işçisi aktif olarak burada görevde. 4 bin 110 teknik eleman yine bölgede çalışıyorlar. Bir diğeri ise 6 bin 440 orman muhafaza memuru çalışıyor. 1140 noktada ise orman yangınlarıyla şu anda mücadele devam ediyor. 28-30 Temmuz, bu yangının süreci ve 71 orman yangını ne yazık ki çıkmış vaziyette. 57 kontrol altına alındı, 14 orman yangının kontrol altına alınma çalışmaları ise şu anda devam ediyor. Yani olumlu istikamette bir gelişme söz konusu. Dolayısıyla şu anda, özellikle öğlen itibarıyla uçakların gelişiyle olumlu istikamete dönüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un bölgede bulunduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu da çok açık net söylüyorum; sel felaketinde nasıl kimseyi mağdur etmeyeceğimizi söyleyip, oralarda adımlarımızı attıysak, burada da evi yananlar, hayvanları maalesef telef olanlar onlarla ilgili de bütün hasar tespit çalışmaları yapılmak suretiyle biz hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Bu hasar tespitlerinden sonra da telef olan hayvanların sahipleri mağdur edilmeyecektir. Çevre Bakanlığımız çalışmalarını yapıp TOKİ ile beraber yine bölgede evi yananların evlerini süratle yeniden inşa edilmek suretiyle onlar da inşallah en kısa zamanda yapılıp sahiplerine teslim edilecektir" diye konuştu.

Aşılamada son durum
Yeni tip Koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede vaka sayılarındaki artışa ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişik zamanlarda değişik tedbirler açıkladıklarını hatırlatarak, "Fakat çok değişik sesler değişik zamanlarda yine çıktı. 'Biz böyle hep adeta hapis hayatı mı yaşayacağız bu nereye kadar böyle devam edecek?' Dünyanın değişik yerlerinde bunlar zaten hep bu şekilde oldu. Önce maske yasaklandı, sonra tekrar maske takılması mecbur edildi" diye konuştu.
İlk kabine toplantısında tedbirleri yeniden ele alacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Toplam yaklaşık 72 milyon doz aşı yapmış vaziyetteyiz. Dünyada aşı yapacak ellerinde imkân olmayan ülkeler varken, Türkiye olarak hamdolsun biz, böyle bir sıkıntıyı yaşamadık. Bu noktada rahatız. Gerek Çin'den aldığımız aşı gerek BioNTech bütün bunlarla beraber şu anda en sağlıklı şekilde bu mücadeleyi nasıl sürdürürüz, bunu devam ettiriyoruz. Daha ileri gideceğim. Biz şu anda hamdolsun bütün solunum makinelerine varıncaya kadar bunu bile üreten bir ülke hâline geldik. Bütün bu solunum makineleriyle vatandaşlarımızın entübe durumlarında da müdahale etmemizi, zaten hastane noktasında sıkıntımız yok, bu noktada çok çok aktif bir ülke konumundayız, bunu da devam ettiriyoruz. Fakat bu çalışmaları yaptırmak suretiyle de inşallah yapacağımız ilk kabine toplantısında durumu tekrar gözden geçireceğiz. Bu şekilde devam mı? Çünkü bayram açık söylüyorum her şeyi bir yerde bayramdaki halkımızın yaşam tarzı tersine çevirdi. Bunu nereden biliyoruz? Önümüze gelen rakamlardan görüyoruz. Bu rakamlarda tabii durum maalesef aleyhe döndü. Bunu tekrar bizim lehe döndürmemiz lazım. Eğer olumlu istikamette bir gelişme olursa vatandaşımızı sıkıntıya sokmakla ilgili bir derdimizi yok. Tam aksine normal hayata nasıl döneriz bunun gayreti içerisindeyiz. Onun için de bütün tedbirlerimizi alıyoruz ve normalleşmeyi hızlandırmanın gayreti içerisinde olacağız."

Dedeağaç'taki zırhlılar 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Yunanistan Dedeağaç'a zırhlı araç sevkiyatı yapmasıyla ilgili gelişmelerin hatırlatılması üzerine de "Bu 2014 yılından beri Amerika'nın Dedeağaç'taki aslında bir planlı programıdır. Dolayısıyla yani burada anormal bir gelişme söz konusu değil. Bu kendisinin bu planlı attığı adımı da bizler de yakından takip ediyoruz? Yunanistan-Amerika ilişkilerini zaten biliyorsunuz fakat bizler de burada üzerimize düşen neyse bunu her zaman yapıyoruz. Tedbirse tedbir. Bunlar da zaten her zaman bizim için alınan veya atılan adımlardır" değerlendirmesinde bulundu.



Ben-Gvir, itfaiye aracı bağışı ve 17 gencin eğitimiyle Suveyda sakinlerinin gönlünü kazanmaya çalışıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

Ben-Gvir, itfaiye aracı bağışı ve 17 gencin eğitimiyle Suveyda sakinlerinin gönlünü kazanmaya çalışıyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çarşamba günü üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yaklaşık bir yıldır İsrail’in işgali altında bulunan Suriye’nin güney bölgelerine yaptığı provokatif turdan ve aynı anda Suriye’den yürütülen silah kaçakçılığı ağının ortaya çıkarılmasından bir gün sonra, İsrail makamları dikkat çeken bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre İsrail, Suveyda’dan 17 Dürzi gencine profesyonel yangın söndürme eğitimi vermeyi ve vilayete bir itfaiye aracı hediye etmeyi planlıyor.

Bu açıklama, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Paylaşımların çoğunda, İsrail’in niyetlerine yönelik eleştiriler ve uyarılar öne çıktı. Sosyal medya kullanıcıları, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana İsrail’in 450 kilometrekareyi aşan Suriye toprağını işgal ettiğine (1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ne ek olarak) ve Şam’dan ülkenin güney ve güneybatı sınırlarına uzanan bölgede güvenlik kontrolünü dayattığına dikkat çekti.

İsrail güçlerinin Suriye topraklarına ilk adım attığı günden bu yana bölgede gerilim yarattığı, toplumsal çatışmaları körüklemeye çalıştığı, hava saldırıları ve topçu bombardımanları düzenlediği, hatta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı hedef aldığı belirtildi. Bu adımların, Şam yönetimine baskı kurmak ve onu güvenlik anlaşmalarına zorlamak amacı taşıdığı ifade edildi.

Gelen son bilgilere göre, Arap karşıtı söylemleri, aşırı sağcı tutumu ve ırkçı görüşleriyle bilinen İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir bakanlığına bağlı İtfaiye Kurumu’na Suveyda’ya bir itfaiye aracı gönderilmesi yönünde talimat verdi. Ben-Gvir bu adımı ‘üst düzey insani bir girişim’ olarak tanımladı. Ancak bölge kamuoyu, özellikle Araplarla ilgili politikaları göz önüne alındığında, Ben-Gvir’in bu girişiminin insani amaçlar taşıdığına pek ihtimal vermiyor. Bu nedenle söz konusu adımın gerçekten Suveyda’da çıkabilecek yangınlara destek olmayı mı hedeflediği, yoksa bölgede yeni fitneler ve çatışma alanları yaratmayı mı amaçladığı yönünde soru işaretleri doğmuş durumda.

cdft
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, 28 Ocak 2024 tarihinde Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim yerlerinin yeniden inşası için çağrıda bulunan bir konferansta konuşuyor. (Reuters)

Gelen bilgiler, söz konusu girişimin İsrail’in güney Suriye’deki nüfuzunu ‘insani yardım’ görünümü altında genişletmeyi hedefleyen daha kapsamlı bir planın parçası olabileceği yönünde. Bu çerçevede İsrail’in, Suriye toplumunda ayrışma yaratmak amacıyla Dürzi topluluğu ile ‘özel bağlara’ sahip olduğu iddiasını öne çıkardığı değerlendiriliyor.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Dürzi topluluğundan 17 genç, üç hafta sürecek yoğun bir itfaiyeci eğitimine tabi tutulacak. Programın ardından her bir katılımcı, tam teçhizatlı şekilde Suriye’ye dönecek. Ayrıca Suveyda’da yeni bir itfaiye istasyonu kurulacağı ve bölgeye bir itfaiye aracı gönderileceği bildirildi.

Haberde, Ben-Gvir’in “Suriye’deki itfaiye istasyonu acil durumlarda kurtarma kapasitesi sağlayacak” dediği aktarıldı. Haberin devamında, İsrail’in, güney Suriye’deki Dürzilerle ilişkisini ‘derin bir stratejik bağ’ olarak nitelendirdiği ve sınırın ötesinde yaşayan Dürzi aileleri de bu çerçevede değerlendirdiği ifade edildi.

Ben-Gvir’in ayrıca şu sözlerine yer verildi: “İsrail’deki Dürzi topluluğuyla ilişkileri güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bunu hem ulusal güvenlik kurumlarında Dürzi subayların üst görevlere getirilmesiyle hem de ihtiyaç duyulan her alanda destek ve yardım sağlayarak yapacağız.”

xsd
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nden İsrail ile Suriye sınırında kaçakçılık faaliyetlerinin artması, bu bölgeyi ‘Ekim 2023'ten bu yana silah ve uyuşturucu kaçakçılığının aktif bir merkezi’ haline getirdi. (İsrail Ordusu)

Söz konusu haber, çarşamba günü ortaya çıkarılan Suriye kaynaklı silah kaçakçılığı ağına ilişkin polis tarafından yayımlanan yeni detaylarla aynı dönemde gündeme geldi. Tel Aviv tarafından ‘Dürzi ağı’ olarak adlandırılan yapılanmanın tüm üyelerinin (18 kişi) Dürzi kökenli olduğu açıklandı.

Ağda yer aldığı belirtilen bazı isimler kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre Şefa Amr kentinde yaşayan 49 yaşındaki Rami Ebu Şah, yapılanmanın lideri olarak gösteriliyor. Diğer üyeler arasında Suriye’nin Hadr köyünden Yaser Burcas (29), Revad el-Bassar (25) ve Selman Ebu Kays (51) bulunuyor.

İsrail tarafında gözaltına alınanlar arasında ise Rami Ebu Şah’ın yanı sıra Yarka köyünden Emir Selman (25) ve Munir Ebu Davud (26) yer alıyor. Ayrıca İsrail ordusuna mensup askerler arasında İyad Halebi (45), Emel Selim (26), Suheyl Meadi (21) ve Şefa Amr’dan Salih Hanayfis’in (23) tutuklandığı bildirildi. Kimliklerinin açıklanmasına izin verilmeyen sekiz kişinin daha gözaltında olduğu ifade edildi.

xsdf
Suriye'den İsrail'e silah kaçakçılığı… Tel Aviv, düzenli ve yedek askerler dahil olmak üzere beş kişinin olayla ilgisi olduğunu açıkladı. (Polis Sözcüsü)

İsrail basınında yer alan sızıntılara göre, silah kaçakçılığında kullanılan araçların orduya ait kamyon ve askeri taşıtlar olduğu iddia edildi. Silahları ülkeye getirenlerin ise Bedevi aşiretlerin saldırısı sırasında Suveyda’yı savunmak için Suriye’ye geçtiklerini öne süren İsrailli Dürziler olduğu belirtildi. Bu kişilerin bölgede çok büyük miktarda silah buldukları ve bunları son derece düşük fiyatlara satın aldıkları ifade edildi. Aktarılan bilgilere göre bir tabanca bin şekel (yaklaşık 300 dolar), bir makineli tüfek 3 bin şekel, bir RPG roketatar ise 4 bin şekele alınmış; bu silahların İsrail’de beş ila on katı fiyatlarla satıldığı kaydedildi. Ayrıca, Suveyda’ya gönderileceği duyurulan itfaiye aracına ilişkin haberin, silah ticareti skandalının üzerini örtmeye yönelik bir girişim olabileceği ihtimali de gündeme geldi.


Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Kremlin, dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Genelkurmay Başkanı, Harekât Dairesi Başkanı ve Batı ve Güney askeri gruplarının komutanlarıyla bir araya geldiğini duyurdu.

Kremlin açıklamasına göre Putin, Rus askeri liderlerine Ukrayna'daki özel askeri harekâtın hedeflerine tam olarak ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, Kupyansk -Oskol civarında yaklaşık 15 Ukrayna silahlı kuvvetleri taburunun kuşatıldığını kaydetti.

Kremlin, Putin'in Ukraynalı askerlerin silahlarını bırakıp teslim olma yetkisine sahip olması gerektiğini ve Ukrayna'daki siyasi liderliğin "iktidarı gasp eden bir suç örgütünden ibaret" olduğunu söylediğini belirtti.

fgth
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin'de Rusya Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (AFP)

Putin, "Kiev rejiminin temsilcileri altın saraylarda oturuyor ve Ukrayna ve askerlerinin kaderini düşünmüyorlar" ifadesini kullandı.

Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ise Rus güçlerinin Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Kobani şehrinin tam kontrolünü ele geçirdiğini ve Rus silahlı kuvvetlerinin operasyonlarını sürdürdüğünü, neredeyse her yöne doğru ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, Harkov bölgesindeki Volçansk şehrinin topraklarının yüzde 80'inden fazlasının kurtarıldığını da kaydetti.

Putin'in askeri liderlerle görüşmesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hazırladığı 28 maddelik planın onaylandığına dair medya haberlerinin ardından geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise "bu ABD planının taslağı üzerinde çalışmayı" kabul ettiğini doğruladı.


İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
TT

İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesten bu yana düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği hedefli suikastlar aracılığıyla bölge üzerinde güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışıyor. Bu operasyonlar son zamanlarda yoğunlaşarak, sözde geri çekildiği "sarı hattı" bile aştı ve böylece ateşkes anlaşmasının "ikinci aşamasına" geçişi engelledi.

İsrail, iddia edilen güvenlik olaylarını saldırı düzenlemek için defalarca istismar ederken, diğer durumlarda, özel kuvvetlerinin silahlı mensuplarını veya Filistinli işbirlikçilerini kullanarak aktivistlere suikastlar düzenledi.

İsrail, çarşamba akşamı düzenlediği bir dizi hava saldırısında onlarca kişiyi ve en az iki Hamas saha komutanını öldürdü.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Şin Bet güvenlik servisi, Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde Kassam Tugayları komutanlarının bir toplantısı hakkında kesin istihbarat aldı. Toplantıya saldırı düzenlendi ve komutanlardan en az ikisi öldürüldü.