Tunus Meclisi yetkilerinin dondurulmasının ardından 3 senaryo ile karşı karşıya

Mevcut yapısıyla Temsilciler Meclisi muhtemelen sona erecek ve Tunusluların yüzde 86'sı Kays Said'in kararlarını destekliyor.

Tunus ordusuna bağlı birlikler başkentteki meclis binası ve bir dizi önemli kurumun çevresinde konuşlandı (AFP)
Tunus ordusuna bağlı birlikler başkentteki meclis binası ve bir dizi önemli kurumun çevresinde konuşlandı (AFP)
TT

Tunus Meclisi yetkilerinin dondurulmasının ardından 3 senaryo ile karşı karşıya

Tunus ordusuna bağlı birlikler başkentteki meclis binası ve bir dizi önemli kurumun çevresinde konuşlandı (AFP)
Tunus ordusuna bağlı birlikler başkentteki meclis binası ve bir dizi önemli kurumun çevresinde konuşlandı (AFP)

Hamadi Muammeri (Tunuslu gazeteci)
Dün Tunus meclisinin yetkilerinin dondurulması ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması kararı Tunus Cumhuriyeti Resmi Gazetesi'nde yayınlandı. Kararda dondurma süresinin uzatılabileceği ifadesi de yer aldı ki bu da, meclisin mevcut haliyle faaliyete geri dönemeyebileceği anlamına geliyor. Özellikle de savcılığın, bazı milletvekilleri ve siyasi partiler hakkında yolsuzluk ve yurt dışından finans desteği alma suçlamalarıyla bir dizi adli soruşturma açmasının ardından.
Tunus'ta kamusal alanı gözlemleyenler, mevcut yapısıyla meclisin muhtemelen sona erdiğini ve erken seçimlere gidileceğini tahmin ediyor. Üç milyon oyla seçilen Temsilciler Meclisini nasıl bir yazgı bekliyor? Kesin ve nihai yargı kararlarına dayanarak varlığının ortadan kalkması halinde meclisin onayladığı kanunların akıbeti ne olacak?

Çeşitli hipotezler
Hukuk profesörü ve anayasa hukuku araştırmacısı Rabeh el-Hureyfi, Independent Arabia’ya verdiği demeçte; Cumhurbaşkanı Kays Said’in birkaç hipotezle karşı karşıya kalacağını belirtti. Bunların ilki, meclisin 30 günlük dondurulma süresi sona erdiğinde, Anayasa'nın 80'inci maddesinde öngörüldüğü üzere 30 günlük ek uzatma yapılması. Bu maddenin bir başka yorumuna göre, uzatmanın ucu açık olabilir. Uzatma süresi sona erdikten sonra Cumhurbaşkanı, 26 Ocak 1978 tarihli karara göre olağanüstü hal ilan edebilir. Söz konusu karar da meclisin yetkilerini dondurma süresini 6 aya (yani Ocak 2022’ye) kadar uzatmaya imkan tanıyor, dolayısıyla meclisin yetkileri bu tarihe kadar dondurulabilir.
Bu durumda yargı, Sayıştay raporuna istinaden 2019 genel seçimlerinin sonuçlarının iptaline yönelik bir karar verirse, özellikle de bu konudaki araştırmaların ilerlemiş olduğu göz önüne alındığında, meclis ‘yok’ hükmünde olacaktır. Seçim Yasası'nın, yabancı fon alan seçim listelerini eleyen 163. maddesine göre hiç olmamış sayılacaktır.
İkinci senaryo, özgürlükleri ve temel hakları, yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını, sivil devleti ve cumhuriyet sistemini güvence altına almaya kadar Ocak 2014 anayasasının tüm hükümlerini içeren, yetkileri düzenleyici geçici bir kanun taslağının hazırlanmasını temel alıyor. Öte yandan, cumhurbaşkanı istisnai tedbirlerle yürütme erkini elinde toplayabilir ve meclisin eline de cumhurbaşkanını gözetleme ve denetleme mekanizmaları verilebilir.
Üçüncü senaryo, ek ikinci 30 günlük uzatmadan sonra meclis, yeniden açılabilir, ama yeni şartlar ve öncekinden farklı koşullar altında.

Kanunlar yürürlükte kalır
Yargının meclisi mahkum eden kararlar alması halinde, yasalar, anlaşmalar ve milletvekillerine verilen mali ödenek ve ikramiyeler gibi meclis tarafından onaylanan tüm kanunların akıbetiyle ilgili olarak, hukuk profesörü, gayrı meşru olduğu kanıtlanan bir meclis tarafından yasalaştırılmış olsalar da bunların sağlam ve yürürlükte kalacağını belirtti. Meclisin çalışmalarında mevcut olan yasal istikrar, sağlamlık ve dürüstlük karinesini buna gerekçe gösterdi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Hureyfi, sokağa çıkma çağrısı yapan Meclis Başkanı Raşid Gannuşi’yi kınadı ve bunu Tunus için bir “Holokost” olarak tanımladı. Cumhurbaşkanı'nı net bir yol haritasının geliştirilmesini hızlandırmaya, yeni başbakanın adını açıklamaya ve kabinenin oluşumu için istişareleri başlatmaya çağırdı.

Yargının uluslararası heyetlere ihtiyacı var
Bu arada, meclisin mevcut durumuna ilişkin milletvekillerinin pozisyonları farklılık gösterdi. Independent Arabia’ya konuşan Demokratik Akım Partisi milletvekillerinden Numan el Aiş, meclisin başlangıçta 1 aylık (uzatılabilir) bir süre için yetkilerinin dondurulduğunu kaydetti. Ancak bazı milletvekilleri ve partiler hakkında açılan adli soruşturmaların ardından, meclis içindeki durumun değişebileceğine atıfta bulundu.
Numan Aiş, bu durumda meclisin daha güvenilir hale gelebileceğini ekledi. Bu davalarda 1 ay içinde karar verilemeyeceğine, bunun için aylar gerektiğine işaret ederek, Tunus yargısının son genel seçimlerde kazanan bazı partilere yönelik dış destek alma suçlamasını kanıtlamak için uluslararası hukuki heyetlere ihtiyaç duyabileceğini de ifade etti.
Demokratik Akım'ın Cumhurbaşkanı'na tüm süreçleri (hükümet ve parlamento) içeren entegre bir yol haritası çağrısında bulunduğunu ve Tunus'un çıkarları için bu yol haritasının homojen olması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan, bağımsız milletvekili el-Menci el- Rahvi, ”İktidardaki cuntanın, haraç, rüşvet, baskı ve adam kayırmaya dayalı aşağılık yollarla yasama, yürütme ve yargı yetkilerini tekelleştirip merkezileştirerek Tunuslulara baskı yapmakta ileriye gitmesinden ve kontrolünü sıkılaştırmasından sonra” meclisin yetkilerinin dondurulmasının çok daha iyi olduğunu söyledi.
Raşid Gannuşi ise yaptığı basın açıklamasında, Nahda'nın "demokrasiyi yeniden tesis etmek için her türlü tavizi vermeye" hazır olduğunu ifade ederek ulusal diyalog çağrısında bulundu. Tunus’un "demokrasisini savunmak ve meclisin kapısına vurulan kilidi kaldırmaya zorlamak için”  sokağa inme imasında bulundu.
Bu bağlamda, Said'in istisnai önlemleri açıklamasından bu yana Tunus ordusu birliklerinin meclis binası ve bir dizi önemli kurumun çevresinde konuşlandığına dikkat çekelim.

Tunusluların çoğu Cumhurbaşkanı'nı destekliyor
Diğer yandan, “Emrhod Consulting” anket şirketinin, demografik yapı itibariyle toplumun her kesiminden 18 yaş ve üzeri katılımcıların katıldığı anketi, Tunusluların yüzde 86'sının Cumhurbaşkanı'nın istisnai kararlarını desteklediğini, sadece yüzde 6'sının karşı çıktığını ortaya koydu. Anket, şehirler ve kırsal alanlar dahil olmak üzere 24 ilden 900 kişiyi kapsıyordu.
Said, aldığı istisnai kararlar, özellikle de meclisin yetkilerini dondurma kararı konusunda popüler ve siyasi destek durumundan yararlanıyor. Ancak, önümüzdeki dönem için net bir yol haritasının oluşturulmasının hızlandırılması, hükümete ve devlet işlerinin yürütülmesine ilişkin yeni tedbirlerin alınması, ülkenin yaklaşık bir haftadır içinde bulunduğu boşluktan kaçınmak için acilen çözülmesi gereken meseleler haline geldi.

 


Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.